Jeologların Napoli, Monte di Dio'da yaptığı incelemeler sırasında yer altında birbirine bağlı tarihi geçiş yolları, tüneller, mağaralar bulundu. Ancak asıl ilginç olan bu keşif değildi, tamamen başka bir şeydi. Herkesi şaşırtan olay bu tünellerde bulunan artık antika diyebileceğimiz otomobiller, savaş sırasında kaybolmuş parçalanmış Aurelio Padovani'nin yaptığı faşist döneme ait anıtlar, motosikletler olmasıydı. Yapılan keşif tam olarak Piazza del Plebiscito'nun 150 metre altındaydı. Buraya Galleria Borbonica adı verildi. 1853'te yapıldığı anlaşılan çok katlı Bourbon Tünel Ağı 1022 metre karelik bir alanı kapsıyor. Tünelin inşasını II. Ferdinand yaptırmıştı. Daha İtalya'da henüz birliğin sağlanmadığı, devrim rüzgarlarının estiği günlerde askerlerin ve atların askeri birliklerinden Kraliyet Sarayı'na gizlice gitmesini sağlamak için yapıldığı anlaşılan tüneller gizli bir tarihi de saklıyor. Tüneller ayrıca sarayın su ihtiyacını karşılayan sarnıçlara da sahip. II. Dünya Savaşı tüneli bir kez daha gündeme getirdi. İnsanlar hava bombardımanlarından korunmak için bu tünelleri sığınak olarak kullanmaya başladı. Bazen dini törenler yapmak için de kullanıldı. Ayrıca evsizler de bir dönem burada barınıyor, sevgililer burada buluşuyordu. 1950'ye kadar öyle ya da böyle kullanılan Galleria Borbonica 1950'lerde terkedildi ve unutuldu. Uzun süre kullanılmayan bu tüneller şehrin küçük olması nedeniyle 1970'lerde otopark gibi kullanıldı. Hatta kaçak otomobillerin saklandığı yer olarak da biliniyor. 2005'te tesadüfen yeniden keşfedildikten sonra 2010'da ziyarete açılan tünellerin kaderi 2 yıl sonra değişti. 2012 yılında Tononi Persico adlı 90 yaşında bir adam Napoli'li jeolog Gianluca Minin'e II. Dünya Savaşı sırasında saklandıkları bu tünellerden bahsedince Galleria Borbonica'yı turistik olarak değerlendirmek için çalışmalara başlandı. Yaşlı adamın hatırladığı bilgilerle tünelin çok daha geniş olduğu ve Piazza del Plebiscito ile Serra di Cassano Sarayı'nın arasındaki bölgede olduğu tespit edildi. 3 yıllık bir çalışma sonucunda Aralık 2015'te Galleria Borbonica müze olarak ziyaret edilebilir bir hale getirildi. İşte 2 bin 200 yıl önce Türkler tarafından, çölün altına yapılan bir mühendislik harikası. Karız Kanalları, Orta Asya'da, Turfan bölgesinde yapılmış yeraltı su şebekesi sistemi. Dünya uygarlık tarihinin en önemli buluntularından biri. Deniz seviyesinin altında olan Turfan vilayetinin merkezi olan Turfan şehri, su kaynakları bulunmayan ve iklimi son derece kurak bir bölgede bulunuyor. Bölgedeki su sıkıntısından ötürü 2 bin yıl önce Tanrı Dağlarından Turfan istikametinde toplam uzunluğu 5 bin 272 kilometre olan yer altı su kanalları inşa edilmesinin ardından bölge, cenneti andıran güzel manzaralara sahip. Karız Kanalları Tanrı Dağlarından topladığı suyu 60 km çölün altından geçirerek Turfan' daki yerleşim birimlerine götürüyor Çinliler bu kanalları ülkelerindeki üç harikadan biri olarak gösteriyorlar. Bu kanallar bundan 2 bin 200 yıl önce Uygur Türkleri tarafından yapılmış. Kanalın derinliği 110 metre den başlıyor. Kanallar çölün altından ağ gibi örülmüş. Kanalın derinliği 110 metre den başlıyor. Kanallar çölün altından ağ gibi örülmüş. Aralıklarla açılan kuyular yardımıyla tarım alanları sulanıyor. Tanrı Dağları ile Turfan arasındaki bölge çöl olduğundan suyun aşırı sıcaktan buharlamaması için Karız su kanalları yeraltında inşa ediliyor.. Turfan'ın su ihtiyacının yüzde 30'u, hala bu yer altı kuyuları olan Karez kanallarından sağlanıyor. Karez kanallarını Çinliler tarafından 'Yer altındaki büyük kanal' olarak adlandırılıyor. Karez kanalının tarihini ve şimdiki özelliklerini anlatmak üzere oluşturulan sergi, bölgeyi ziyaret edenler tarafından büyük ilgi görüyor. Karez kanalı müzesinde yer altı su kanallarının üç boyutlu maketi, insanoğlunun doğa koşullarına nasıl meydan okuduğunu net bir şekilde gösteriyor. Tanrı Dağlarından yüzyıllardır bölge halkına hizmet veren yer altı kanalları 1,5 metre yükseklikte, 60-70 cm genişlikte inşa edilmiş ve günde 858 metreküp su taşıyor. Ancak bugün bu oran neredeyse üçte bir oranında düşmüş durumda. 2 bin 500 yıl önce sadece yerçekimi kullanılarak çalışması sağlanan Karız Kanalları, 60 kilometre uzaktaki kurak Turfan bölgesini bereketli vaha haline getirmiş