Osmanlı döneminde semtlerin de paylaşılmış olduğunu anlatan Şimşek, Boğaziçi'nde şehzade, sultan ve hanedan mensuplarının genellikle Beşiktaş, Ortaköy ve Kuruçeşme sahillerini tercih ettiklerini aktardı. Şimşek, sadrazamlar, vezirler ve divan üyelerinin Bebek'te, ilmiye sınıfının Rumelihisarı'nda, gayrimüslimlerin Kuzguncuk'ta, din adamları, yazarlar, şairler ve ilim adamlarının da Beylerbeyi'nde oturduklarını belirtti.
Boğaz'ın incisi 600 yalı
Şimşek, Boğaziçi'nde 366'sı tarihi 600 yalı bulunduğunu, tarihi yalıların Anıtlar Kurulu tarafından korunduğunu aktararak, şöyle devam etti:
"Şehzade Burhaneddin Efendi Yalısı, Boğazın en pahalı yalısıdır. Bu sene Temmuz ayında Katar Prensi'ne 100 milyon avroya satıldı. Sultan Hamid, ağabeyi Burhaneddin Efendi'yi çok sevdiği için en sevdiği oğluna da onun ismini vermişti. 'Burhaniye' semtinin ismi de Burhaneddin Efendi'den gelir. Bahçesindeki iki köşkünden başka yalıda balo salonu, yüzme havuzu, kayıkhane, Türk hamamı, müştemilat binası, çamaşırhane, dev bir yemekhane, spor salonları ve 64 odası mevcut. En eski yalı Amcazade Hüseyin Paşa Yalısı da 1697'de inşa edilmiştir. Anadolu Hisarı'nda bulunan 3 asırlık bu yalının şu anda günümüze tek bir odası gelebildi. 24 odadan oluşan, haremliğiyle selamlığıyla muhteşem bir yalıydı. Bu yalıyı yaptıran Amcazade Hüseyin Paşa bir dönem sadrazam, bir dönem de kaptan-ı derya olarak görev yapmıştı. Boğazı en iyi bilenlerden biriydi, onu bilerek konuşlanıyordu o mekana. Günümüze sadece selamlık kısmının divanhanesi kalmış. Şu anda restore ediliyor. En büyük yalı ise şu an Mısır Konsolosluğu elçilik binası olarak kullanılan Emine Valide Paşa Yalısı'dır. 48 odalı yalının rıhtımı 76 metre uzunluğundadır."