Hani zannedilir ki, HDP, "Kürt siyaseti" yapıyor olmakla, Diyarbakırlıdır. Amed'lidir, hatta Kürttür. Ama Diyarbakır'ın, Amed'in ruhu ile bütünleşmeden Diyarbakırlı olunabilir mi? Kürd'ün ruh dokusunu doğru okumadan Kürt olunabilir mi? Bunu yazdım, "Asıl asimilasyon hareketi, PKK'nın Kürtler üzerindeki operasyonu ile gerçekleşmektedir" diye. Bir ara bir Alevi Dedesi de "Alevi gençlerin marksist hareketlerin ağına düşürülerek asimile edildiğini" söylemişti. Belki de Diyarbakır'ın tarihi eserlerine sahip çıkan UNESCO sözümona "Kürt siyaseti" yapanlardan daha fazla Diyarbakırlı'dır.
Aynı mantığı İstanbul için de kullanabilirsiniz: İstanbul'un tarihi eserlerini koruma altına alan UNESCO, tarihi caminin taşlarından gecekondu yapan adamdan da daha çok İstanbulludur. Selahattin Demirtaş ağladı mı Kurşunlu Camii için? Gültan Kışanak ki Diyarbakır'ın şehreminidir. Yani o kutlu şehir ona emanet edilmiştir. Ağladı mı Kurşunlu Camii için, ben mi görmedim? Kürt olmak! Nedir sahi o? Bir kan aidiyeti midir? O camiyi kundaklayan hayta Kürt müdür? Kafasında zırnık tarih bilinci olmayan, çocuk yaşta dağa çıkarılıp eline silah verilen ve kültürsüzlüğün dip gayyasına sürüklenen gençte Kürtlük adına ne kalmıştır?
"Kürtleşin" diyorum evet, içinize biraz Selahattin Eyyubi girsin, biraz Ahmed-i Hani girsin, biraz Said-i Kürdi (Nursi) girsin. Biraz cami girsin, medrese girsin, biraz o topraklara İslam'ı taşıyan sahabi ruhu girsin. Et, kemik... Türk olsun, Kürt olsun. Her şey çıkar onun içinden, cani de veli de... "Kürtleş" demek, hani İsmet Özel gibi "Türkleş" demek, "Bir ruhun olsun" demektir. Var o ruh Çanakkale'deki Türk'te, Kürt'te... Dağa götürülen çocuklarda ne kaldı o Kürt'ten? Camiyi cephanelik haline getiren çocukta camiden ne kaldı?
Ahmet Taşgetiren/Star