Israrla vurgulanan temalar aynı. Dün Suruç'ta, Ankara Garı'nda patlayan bombalardan devleti, sarayı, Erdoğan'ı sorumlu tutuyorlardı. Bese Hozat'ın "devrimci halk savaşı" çağrısı yaptığını görmezden geliyorlardı. Bugün de Duran Kalkan'ın, Cemil Bayık'ın "baharda şahlanma" temrinlerini, eylemlerin büyük şehirlere yayılacağı tehditlerini görmezden geliyorlar. PKK ile HDP'nin "tek bir organizma olduğu" gerçeğini görmezden geliyorlar.
Oysa 12 Mart'ta AKP ve TC egemenlik sistemine karşı silahlı mücadele yöntemini kullanacağını ilan ederek kurulan, PKK ve marjinal sol örgütlerin birleşiminden teşekkül eden "Birleşik Devrim Hareketi" bakın Özgür Gündem'deMehmet Reşit müstearıyla yazan PKK yöneticisi tarafından nasıl tanımlanmış:"Birleşik Devrim Hareketi, HDK ve HDP'nin oluşturduğu Demokrasi Blok'unun alternatifi olmuyor. Tersine açıkça belirtilmese de adeta bir tamamlayıcı niteliğinde olma özelliğini taşıyor."
Mehmet Reşit müstearı çok büyük olasılıkla Duran Kalkan'a ait. Ve HDP'yi, PKK'nın sol örgütlerle kurduğu ve sivilleri öldürmekten çekinmeyecek yeni terör koalisyonunun parçası olarak tanımlıyor.Ama Erdoğan ve AK Parti karşıtı blokun kanaat önderleri, politika şeyhleri, siyaset pirleri ısrarla artan terörü devletin, Erdoğan'ın hatta istihbarat teşkilatının "ürünü" gibi takdim etmekten, bu insafsız pespaye varsayımı çoğaltmaktan geri durmuyorlar.
"Erdoğan başkanlık sistemi gelsin diye kaos üretiyor" gibi bir "Amentü"leri var.
Referansları da sanki Erdoğan'ın ağzından çıkmış gibi kullandıkları "Ya başkanlık ya kaos" gazete manşeti. Oysa manşetin mucidi Yeni Akit Gazetesi. Erdoğan değil. Hukukçulara başkanlık sisteminin neden gerekli olduğunu sorup aldıkları görüşleri derleyerek bir haber yapmışlar. 28 Ocak tarihli haber için demeç veren Hukukçular Birliği Başkanı Alaaddin Varol, "(...) Yarın AK Parti ve Cumhurbaşkanı Erdoğan olmadığında bu ülke ne yapacak, yine mi kaos ortamı doğacak? Yeni krizlerin yaşanmaması için acilen sistem değişikliği gerekiyor" demiş, gazete de bu görüşten esinlenerek yapmış yakıştırmış, "Ya başkanlık ya kaos" başlığını atmış. Koskoca adamlar/kadınlar, aydınlar o gün bu gündür bu cümle "Erdoğan'ın ağzından çıkmış gibi" analiz yapıyor ve bu cümleyi "Terörün artmasından Erdoğan kazanıyor" yollu iftiralarına dayanak olarak kullanıyorlar. Bu denli körlük, bilinmeyen bir dine inanıp gördüğü halüsinasyonu ışık zannetmekle mümkün.
Nihal Bengisu Karaca/Habertürk