1-KESKİN NİŞANCILARIN KORKULU RÜYASI: ATEŞKES HAVELSAN, kritik tesislerin keskin nişancı tehdidine karşı korunması amacıyla Akustik Tabanlı Uzaktan Silahlı Ateş Algılama Sistemleri (ATEŞKES) adı verilen tespit sistemi geliştirdi. HAVELSAN, yürüttüğü Ar-Ge çalışmaları sonunda ATEŞKES adı verilen Keskin Nişancı Tespit Sistemi geliştirdi. Sistemde 8 mikrofon kullanılıyor. Bu mikrofonlardan alınan veriler üzerinde, yoğun sinyal işleme algoritmaları çalışıyor. ATEŞKES'le, keskin nişancı tüfeğinde merminin namludan çıkarken oluşturduğu ses dalgaları ve merminin hedefe giderken oluşturduğu şok dalgaları algılanarak merminin geliş yönü ve ateş kaynağının konumu yüksek doğrulukla tespit edilebiliyor. Şok dalgaları ve namlu sesinin birlikte kullanılması hassas konum belirlemede kritik rol oynuyor. Sistem sayesinde 24 saat dinleme yapılarak silahı kullanan kişinin yönü ve yeri belirlenebiliyor. Böylece karşı sistemler kısa süre içerisinde o bölgeye yönlendirilerek tesisin güvenliği sağlanabiliyor. ATEŞKES, GPS alıcısı ve ataletsel ölçerlerle konumunu ve yönelimini kendisi hesaplayabiliyor. Böylece hızlı şekilde kurulumu sağlanabiliyor. Aynı alanda bu sistemden birden fazla kullanılması ve veri füzyonuyla tehdit kaynağına ilişkin çok daha iyi konum tespiti yapılabiliyor. Bu cihazlardan 3-4'ünün kritik bir tesisin etrafına kurulmasıyla söz konusu tehditlere karşı hassas bir koruma sağlanabileceği belirtiliyor. Cihazların kablosuz olarak birbirleriyle haberleşmesi çok daha başarılı sonuçlar alınmasına olanak veriyor. Sistemin etki alanı kullanılan silahın tipine göre değişiyor. Silahlarla yapılan test sonuçlarına göre, tek cihazla 500 metreye kadar eksi/artı 2 derece yönelimde hassasiyetle, konum olarak da yüzde 10-15'lik bir hata payı ile yer tespit edilebiliyor. Sistemin tespit mesafesinin teorik olarak 1-2 kilometreye kadar çıkabileceğine işaret ediliyor. 2-TÜRK ASKERİ İÇİN GİYİLEBİLİR TEKNOLOJİ: CENKER PROJESİ Ülkemizde giyilebilir teknolojiler ile ilgili en son gelişme, Türk askeri için geliştirilen CENKER projesi oldu. Askeri alanda dünyanın en iyi savunma şirketleri arasında yer alan ASELSAN, savunma sanayi fuarı IDEF 15'te Türk askeri için geliştirdiği 'CENKER Takın ve Tek-Er Komuta Kontrol Sistemi' projesini tanıttı. Cenker sistemi 2 kg ağırlığında ve göze, kulağa, kola takılan ürünlerden oluşuyor. İçerisindeki yazılım sayesinde askerin sağlık durumu ve mühimmat takibi en hızlı şekilde yapılabiliyor. Geleceğin askeri olarak tanıtılan CENKER sistemiyle askerlerin üzerinde giyilebilir bilgisayar, akıllı muharebe sahası gözlüğü, akıllı saat, nabız ölçer, komuta bilgisayarı, dayanıklı batarya seti, hassas konuşmaya açık dış ortam sesinden arındırılan gırtlak mikrofonu, canlı görüntü aktarım kamerası, yazılım tabanlı telsiz ve silaha monte komuta birimi bulunuyor. Ayrıca içerisinde yer bulma, takip etme, haberleşme gibi sistemleri tek elde toplayan teknoloji askerler arası iletişimi kesintisiz kılıyor. Maksimum 5 bin dolar'lık bir fiyatla da Türk askeri için kullanılmaya başlayacağı söyleniyor. İlk etapta Özel Kuvvetler için düşünülen sistemin yakın gelecekte piyade birliklerinden başlayarak arazide görev yapan tüm birimlerde kullanılması planlanıyor. CENKER sistemindeki akılı gözlükler sayesinde tim komutanı ve karargah, farklı konumdaki tüm askerlerinin bulunduğu bölgeyi kendi gözlüğünden ve bilgisayarından izleyebiliyor. Bluetooth bağlantısı sayesinde akıllı saat, timdeki askerlerin mühimmat durumu konusunda da bilgi veriyor. Akıllı saatle acil mesajlar ve düşman temas durumu da aktarılabiliyor. Yine çatışma esnasında yaralanan askerin durumu nabız ölçerden gelen verilere göre hafif ya da ağır yaralı olarak değerlendirilebiliyor. 3-İLK VE YERLİ MİLLİ SİLAH : ELEKTROMANYETİK SAPAN Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, 30 Ekim'de İnternet sitesinden yaptığı açıklamada, TÜBİTAK Savunma Sanayii Araştırma ve Geliştirme Enstitüsü (SAGE) tarafından geliştirilen Milli Elektromanyetik Silah SAPAN hakkında bilgi verdi. Elektromanyetik teknoloji kullanılarak geliştirilen SAPAN, sadece elektromanyetik enerji yardımıyla, barutsuz mermi atabilme özelliğine sahip. Elektromanyetik enerji sayesinde mermiler sesin 10 katı hızında hedefe ulaşabiliyor. Hava savunma sistemi olarak tasarlanan silahın dünyadaki kullanım alanı, savaş gemilerini düşman uçaklarından korumaya yönelik. İlk prototipi üretilen SAPAN'ın testleri 2014 yılında yapıldı. 4-NATO KRİTERLERİNİ 6 KEZ AŞAN MİLLİ TABANCAMIZ: MC 28 SA Giresun'da milli imkanlarla Karadenizli mühendislerin geliştirdiği MC 28 SA adı verilen tabanca, atış testinde NATO'nun belirlediği kriteri 6 kat aştı. Karadeniz Silah Projesi kapsamında 1994 yılında kurulan ve 2001 yılında özelleştirilen GİRSAN Silah Sanayi, yerli projelerle 40 ülkeye ihracat yapıyor. Burada üretilen silahları Güney Afrika, Malezya, Kolombiya ve Gürcistan gibi ülkelerin güvenlik güçleri de kullanıyor. Firmada Türk mühendislerce geliştirilen MC 28 SA model tabanca da farklı özellikleriyle öne çıkıyor. GİRSAN Silah Sanayi Fabrika Müdürü Yusuf Nesil yaptığı açıklamada, MC 28 SA'nın, özel polimer gövdeli silah olduğunu söyledi. Çok özel bir tabanca olan MC 28 SA'nın, modern bir silahta olması gereken emniyet sistemlerini içerdiğini ifade eden Nesil, 'Silah, birçok sistemde opsiyonel olarak sonradan entegre edilebilmesi yönüyle de dünyada bir ilk. En önemli özelliğinin emniyet mandalının opsiyonel olması' dedi. Yusuf Nesil, gövde ve şarjör grubu aynı kalmak şartıyla tabancanın 9 milimetreden 40 kalibreye geçiş yapabildiğini belirterek, bu özelliğin de dünyada bir ilk olduğunu kaydetti. Silahlarda yapılan NATO'nun atış testine değinen Nesil, 'Tabancada NATO atış ömür testi 10 bin atımdır. Emniyet Genel Müdürlüğünde bu atış testi 15 bindir ancak biz geliştirdiğimiz ve MC 28 SA adını verdiğimiz tabancamız ile 60 bin testini çok rahatlıkla geçmiş olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Tasarımların devamı gelecektir. Birçok farklı kullanıcının istekleri doğrultusunda farklı versiyonları üzerinde çalışmaktayız' diye konuştu. Fabrika çalışanlarının tamamının Karadenizli, yüzde 95'inin de Giresunlu olduğunu anlatan Nesil, 'Bu silah biz Karadenizli mühendislerin bir çocuğu gibidir. Biz buna böyle bakıyoruz. Bu bölge de bilirsiniz ki çok fazla silaha meraklı ve bizim genlerimizde vardır silah kültürü. Karadenizli olmak da silah geliştirmede bize ayrı bir motivasyon kaynağı oluyor' şeklinde konuştu. 5-F16'LARIN YERİNİ ALACAK MİLLİ SAVAŞ UÇAĞI: TF-X Türkiye, hava savunmasında da milli ve alternatifli çözümler için gaza bastı. 2020'ye kadar envanterden çıkarılacak F-4 uçaklarının yerine F-35'ler konulurken, 2025'ten sonra aşamalı olarak envanterden çıkarılacak F-16 uçaklarının yerini Türkiye'nin milli muharip uçağı TF-X'ler alacak. Türkiye, bir ülkeye ya da tek kaynağa bağımlı olmamak adına milli uçak projesini hızlandırdı. 2020'den sonra Hava Kuvvetleri envanterindeki 48 adet F-4E/2020 (faal olan sayı 37 kadar) uçağı aşamalı olarak envanterden çıkarılacak. Bu uçakların yerine ABD'de üretilen 5. nesil F-35 uçakları alınacak. Önümüzdeki birkaç yıl içinde siparişi geçilen (2+2+4) 8 adet F-35, Türkiye'ye teslim edilecek. Toplamda 98 uçaklık bir filodan söz ediyoruz. Bu uçaklar, F-4 filosunun yerini alacak. Üretim arttıkça bu uçakların fiyatlarının da ucuzlayacağı ve 4. nesil uçakların fiyatına yaklaşacağı öngörülüyor. Bu yüzden alımlar yıllara yayılıyor. 2025'ten itibaren 'Savaşan Şahin' de denilen 240 adetlik F-16 filosu yine aşamalı olarak envanterden çıkarılmaya başlanacak. Bu uçakların yerine dışarıdan satın alma yerine TAI öncülüğünde Milli Muharip Uçak Geliştirme (TF-X) Projesi yürürlüğe sokulacak. İngiliz savunma devi BAE Systems ile görüşmeler yürütüldü, nihai anlaşma konusunda altyapı hazırlıkları tamamlandı, iş son imzalara kaldı. BAE Systems ile TAI, prototip geliştirme ve mühendislik anlaşması imzalayacak. 4 yıl içinde prototip tamamlandıktan sonra seri üretime geçilecek. Seri üretime başlanmasıyla 100-150 adet uçağın Türk Hava Kuvvetleri için üretilmesi ve filoya katılması planlanıyor. TF-X uçaklarının bazı teknik özellikleri ise şöyle, Hizmet başlangıç yılı:2025 Mürettebat:1. Ağırlık:27,200 kg Güç kaynağı:Süper seyir yetenekli 1 veya 2 turbofan motorları Silahlanma:20mm dahili top. 6-YENİ HAVA SAVUNMA FÜZEMİZ: HİSAR ROKETSAN tarafından tasarlanan ve geliştirilen HiSAR füzeleri dünyada emsali nadir bulunan çift darbeli motor teknolojisi ile donatılacak. Çift darbeli motorda, tek motor gövdesi içinde birbirinden bağımsız ateşlenebilen iki ayrı roket motoru bulunuyor. Hava savunma füzelerinin etkinliği (hız ve manevra kabiliyeti), ilk fırlatıldığı andan etkinlik menzilinin sınırına gelene kadar ciddi miktarda düşüyor; bu durum da tehdit hava unsurlarının füze tarafından vurulmadan kaçma şansını arttırıyor. Bu teknoloji sayesinde HİSAR füzesi, akıllı algoritması ile hedefine az mesafe kaldığında ikinci motorunu ateşleyerek son manevra evresinde çok yüksek etkinlik kabiliyeti kazanacak. Çift darbeli motor, teknolojik zorluğunun yanında bu teknolojinin kullanıldığı sistemlerin azlığı itibarıyla da HİSAR füzelerini ayrıcalıklı kılıyor. TÜRKİYE'NİN ÇİFT DARBELİ İLK MOTORU ROKETSAN'da HİSAR projeleri kapsamında, yenilikçi ve zorlayıcı çift darbeli motor teknolojisinin geliştirilmesi ve bunun bir hava savunma füzesine uygulanması faaliyeti eş zamanlı olarak yürütülüyor. Yapılan testte, Türkiye'nin çift darbeli motora sahip ilk füzesi HİSAR-A'nın fırlatma platformundan birinci darbe motoru ile başarılı bir şekilde ayrılarak, ikinci darbe motorunu da havada ateşledikten sonra kendi bünyesindeki füze otopilotu kontrolünde, programlanan manevraları gerçekleştirerek başarı ile uçuşunu tamamladı. SERİ ÜRETİM 2021 YILINDA Çift darbeli motor teknolojisine sahip olacak milli hava savunma füzelerinin, seri üretime gireceği 2021 yılında dünyadaki en üstün teknolojiye sahip hava savunma sistemlerinden birisi olması hedefleniyor. 7-SOM FÜZELERİ TÜBİTAK SAGE tarafından geliştirilen, üretimini Roketsan tarafından yapılan SOM füzeleri havadan karaya mühimmat ailesidir ve yoğun bir şekilde korunan kara ve deniz hedeflerine karşı kullanılmak üzere tasarlanmıştır. Gerekli olan operasyonel esnekliği destekleyecek modüler tasarıma sahiptir. SOM mühimmat ailesi SOM-A, SOM-B1, SOM-B2 ve SOM-J mühimmatlarından oluşmaktadır. Füzemiz şu anda seri olarak üretilmektedir. SOM füzeleri 250 kilometre menzile ulaşabilen, hassas bir şekilde hedefe gidebilen bir füze sistemidir. Fiziksel Özellikler Füze ağırlığı :~ 1,300 lb. (600 kg) Harp başlığı ağırlığı :500 lb. (230 kg) Tipik Hedefler SAM hedefleri Korunmasız Uçaklar Stratejik Varlıklar Gemiler C2 merkezleri Uçak Hangarları Sığınaklar Operasyonel Özellikler Uzun menzil (100 NM+) Düşük görünürlük KKA/ANS/OHA/YRNS ile yüksek hassasiyet Yüksek çeviklik Güçlü yok edici etki Karşı koyma/karıştırma tedbirlerine dayanıklı Fırsat hedeflerine angajman Uçuş sırasında önceden planlanmış görevler arasından seçim Uçuş sırasında hedef tanımlama Ağ merkezli harekâta uygunluk SAM sistemleri menzili dışından operasyon Seçilebilir vuruş parametreleri Navigasyon ANS+KKS radar ve barometrik altimetre bilgilerinden yararlanma Yeryüzü şekilleri ve yol noktaları takibi IIR Arayıcı Uzun hedef saptama menzili Mevcut sistemlerden daha yüksek çözünürlüklü görüntüleme Füze manevralarında yüksek çeviklik Elektronik karşı koyma tedbirlerine dayanıklılık SOM Görev Planlama Yetenekleri Gelişmiş görev performans analizi Platform ve mühimmat için MIL-STD 3014 Görev veri seti kurulumu Bileşen tabanlı görev planlama yaklaşımıve JMPS and ALIS Entegrasyonu için mimari uygunluk Gelecek Gelişmeler NATO UAI uyumluluğu JSF entegrasyonu 8-ALTAY TANKI Altay, Türkiye'nin geliştirdiği 3 nesil ana muharebe tankıdır. Şu anda detaylı tasarım aşamasındadır. Milli Tank Üretim Projesi (MİTÜP) çerçevesinde 30 Mart 2007'de yapılan Savunma Sanayi İcra Komitesi toplantısı sonucunda Savunma Sanayii Müsteşarlığı tarafından proje ana yüklenicisi olarak Otokar Otomotiv ve Savunma Sanayi A.Ş. belirlenmiştir. İsmini Kurtuluş Savaşı'nda 5. Süvari Kolordusu'nu komuta eden Fahrettin Altay'dan almıştır. Fahrettin Altay'a ise soyismi Altay Spor Kulübü'nden esinlenerek Mustafa Kemal Atatürk tarafından verilmiştir. Altay adının asıl kökeni ise Orta Asya'da bulunan sıradağlardır. Bu isim Ural-Altay dil ve etnik ailesini niteleyen başlıca iki kelimeden birisidir. Aracın Volkan-III tank atış kontrol sistemi ve tank komuta kontrol muhabere bilgi sistemi Aselsan tarafından tasarlanacak ve üretilecek, 120 mm'lik 55 kalibre ana silah sistemi, Hyundai-Rotem kanalı ile teknoloji transferi yapılarak MKE tarafından, modüler zırh paketi ise Roketsan tarafından üretilecektir. Otokar 4 prototipin tasarımı ve geliştirilmesi için 500 milyon ABD Doları tutarında teşviğe hak kazanmıştır. Pakistan ve körfez ülkeleri (özellikle Suudi Arabistan) Altay ile ciddi olarak ilgileniyorlar. Bu ülkelerden gözlemciler Altay'ın test atışlarına davet edilmişler. 5 adet prototip üretilmiş durumda ve bunların atış testleri gayet başarılı şekilde devam ediyor. Şubat ayı içinde Sarıkamış'ta zorlu kış testlerine tabi tutulacak. Bu sene içinde seri üretim ihalesi yapılacak. İhalede 3 firmanın yarışması bekleniyor. Otokar, BMC, FNSS -ALTAY Tankının seri üretimi kapsamında Kara Kuvvetleri Komutanlığı için ilk etapta 250 tank üretilecek. 500 ALTAY tankının envantere girmesiyle birlikte TSK envanterindeki tankların yarısını ALTAY tankları oluşturacak. ALTAY Mürettebat:Dört Ana silah: 120 mm 55 kalibre yivsiz Motor gücü:1.500 beygir Maliyet (tahmini): 5.4 milyon $ Azami hız:70 km