Çinli kadının bedeni tam 2000 yıldır korunuyor. Üstelik hala ilk günkü gibi duran kaşı kirpiği bile var. Çünkü o şimdiye kadar bedeni en iyi saklanmış mumya. Teni hala yumuşak, kolu ve bacakları var; inanmayacaksınız ama vücudunda kan bile var! Onun mezarı, Çinli işçiler tarafından hava saldırılarından korunmak için yapılan barınak kazıları sırasında bulundu. Otopsi raporuna göre bu kadar sağlam kalmayı başarmış olan mumya; kilolu, sırt ağrısı çeken, tansiyonu olan, tıkalı damar, karaciğer hastalığı ve kalp gibi birçok hastalığa sahipti. Yine tahminlere göre 50 yaşında vefat ettiği düşünülüyor. Yerin 12 metre altına gömülen mezarında, içinde ipek elbiseler, makyaj eşyaları ve daha birçok pahalı eşyadan oluşan 180 parça bulunmuş. Bakterilerin çok az ürediği bir mezarda korunan mumyanın yine de bunca yıl nasıl bu kadar sağlam kaldığının hala bilimsel bir açıklaması yok. Bu yüzden ' 'Diva'' mumya hala gizemini koruyor. Bu da mumyanın hayattayken yaşadığı lüks hayatı kanıtlayan fotoğrafı. O yüzden mumyasına da ' 'Diva'' lakabı takılmış. Mısır'ın El Uksur kentinde kazı yapan İspanyol arkeologlar 3000 yıllık bir mumya bulundu. El Uksur'da kazı çalışması yapan İspanyol arkeolog grubu, M.Ö. 1075-664 yıllarına ait olduğun tahmin edilen bir mumya keşfetti. Mısır Eski Eserler Bakanlığı, canlı renklerle boyanmış tahta bir tabutta bulunan mumyanın 'çok iyi durumda' olduğunu kaydetti. 18. Hanedan'ın 6. firavunu 3. Thutmose'un mezarının yakınlarında bulunan mumyanın kime ait olduğu resmen açıklanmasa da hanedan ailesinin Ameneref isimli uşağına ait olduğu tahmin ediliyor. Rusya'da bulunan 800 yaşındaki bu mumyanın iç organları henüz çürümemiş. Bu durum bölgede kazı yapan arkeologları dahi şaşırttı. Kuzey Kutup dairesinde kazı yapan bir grup arkeolog bölgede kadim çağlarda yaşamış olan gizemli kabilelere ait kalıntılara ulaşmaya çalışırken bu mumyayı buldu. İngiliz Daily Mail gazetesinin haberine göre, mumya, Sibirya'nın en ücra bölgelerinden Zelind Yar'da Kuzey Kutup Dairesi'nin 18 kilometre uzağındaki mezarlık alanında bulundu. İngiliz Daily Mail gazetesinin haberine göre, mumya, Sibirya'nın en ücra bölgelerinden Zelind Yar'da Kuzey Kutup Dairesi'nin 18 kilometre uzağındaki mezarlık alanında bulundu. Bu mumya dışında bölgede 32 mezar daha var. Uzmanlar, bir mezar töreni esnasında cenazenin yanlışlıkla mumyalandığı kanısında. Rus arkeologlar, bu mumyanın Pers (İran) uygarlığı ile bağlantısı olan bir başka uygarlığa ait olduğunu düşünüyor. Arkeologlar buldukları bu mumyaya 'kızıl saçlı adam' ismini verdiler. Vücudu bakırla kaplı olan 'kızıl saçlı adam'ın yanında bir takım başka defin cisimleri de bulundu. Rus bilim insanları 'kızıl saçlı adam'ıın mumyası üzerinde yapacakları genetik çalışmalar ile Rusya'nın bu gizemli bölgesindeki bilmeceyi çözmeyi amaçlıyor. Kaynak: acun.com Moğolistan'da Altay Dağları'nda 6. yüzyılda yaşamış bir Türk kadına ait olduğu düşünülen çok iyi korunmuş bir mumya bulundu. Mumyanın Orta Asya'da bütün halde bulunan ilk Türk mumyası olduğu belirtildi. Kadınla birlikte gömülen kişisel eşyalarınım, 1500 yıl önceki günlük yaşama dair ipuçları vermesi bekleniyor. Eğer, dizgin, vazo ve ahşap çanak bulunan eşyalardan bazıları. Şu ana kadar sadece elleri ve ayakları için kazı çalışması yapılan mumyanın dikişli ve desenli kıyafetler giydiği görülebiliyor. Türk tarihine ışık tutması beklenen mumya 2800 metre yükseklikteki tepelerde bulundu. Mumyanın kadın olduğuna, okuyla birlikte gömülmediği anlaşılınca karar verildi. Aynı zamanda mumyanın elit kesimden değil, halk tabanından geldiği düşünülüyor. Araştırmacılar bulunan mezarın, Orta Asya'da bulunan ilk eksiksiz Türk mezarı olduğunu söyledi.Kaynak: 1500 yıllık türk mezarı bulundu Peru'da eski dönemlere ait bir yerleşim yerinde bulunan mumyalanmış bebek cesedi, ülkede gündem oldu... Peru'da bin yıl öncesine ait olduğu tespit edilen mumyalanmış bebek cesedi arkeologları şaşkına uğrattı... Hükümet tarafından desteklenen çalışmada yerleşim yeri aranırken çıkan bebek mumyası araştırmanın boyutunu tamamen değiştirdi. Hollanda'daki Drents Müzesi uzmanları, heykeli Meander Tıp Merkezi'ne gönderip bilgisayarlı tomografisini çektirdi. Yapılan DNA testlerinin ardından, mumyanın günümüzden bin yıl öncesine ait olduğu tespit edildi. Heykel ve içindeki mumyanın interaktif tomografisi, mayıs ayına kadar Macaristan'daki Ulusal Tarih Müzesi'nde sergilenecek. Ancak yapılan incelemede Buda heykelinin içinde, Budist bir rahibe ait olduğu tahmin edilen mumyalanmış bir beden çıktı. Asya'daki Budist keşişlerin arasında kendini mumyalama uygulamasına sıklıkla rastlanıyor. Yakın zamanda Moğolistan'da bulunan 200 yıldır meditasyon pozisyonundaki mumya de bu uygulamaya bir örnek teşkil etmişti. Moğolistan'da 200 yıl önce meditasyona geçen bir rahibin lotus pozisyonunda oturur vaziyette bulunan mumyalaşmış bedenidünyayı şoke etmişti. Yeni iddiaya göre, rahibin beden hala canlı ve 'derin meditasyona' devam ediyor. İngiliz The Independet gazetesinin haberine göre, Moğolistan'ın Songinokhairkhan eyaletinde, 200 yıl önce meditasyona geçen Lama'nın ( Tibetli rahip) mumyalaşmış bedeni hala yaşıyor.. İddia, Moğolistanlı Budist akademisyenlerden geldi. Gazete, geçtiğimiz hafta bedeni gün ışığına çıkan Budist'in 'lotus' duruşu adı verilen pozisyonda olduğu ve açık olan sol eli ve Sutra öğütlerini sembolize eden sağ eli, eski geleneklere göre 'tukdam' (Budalık mertebesinden bir önceki aşama) meditasyonunda olduğuna dair bir işaret olduğunu yazdı. TUKDAM EVRESİNE ULAŞMIŞ; BUDALIĞA BİR ADIM KALMIŞ Mükemmel şekilde korunmuş kalıntıların adli tıp uzmanları tarafından hala araştırıldığının ifade edildiği haberde, mumyanın aslında hala derin meditasyonda olduğu ve 'tukdam' denilen çok özel bir ruhsal evrede olduğunun tahmin edildiği ifade edildi. 'Tukdam' denilen ruhsal evre mumyanın ölmediği ve gerçek bir Buda olmaktan bir adım uzakta olduğu anlamına geliyor. Bedeni inceleyen adli tıp uzmanları, mumyalaşmış bedenin Tibetli bir Budist öğretmene ait olduğunu düşünüyor. Başkent Ulaanbataar'a götürülen kalıntı uzmanlar tarafından incelecek. Kalıntının bir öğretmen olan Lama Dashi Dorzho Itigilov'a ait olduğu düşünülmektedir. Dashi-Dorzho Itigilov, 1852'de doğmuş bir Buryat Budist Lama'ydı. Kalıntıların makroskobik çörümeye maruz kalmadığı tespit edildi. Bilim insanları, 500 yıl önce kurban edilerek, Arjantin topraklarındaki bir yanardağın zirvesine gömülen Inka mumyasının ölümüne ait sır perdesini kaldırmayı başardı. 500 yaşındaki bu İnkalı kız kurban edildiğinde henüz 13 yaşındaydı. İnkalı kızdan aldıkları saç örneklerini inceleyen bilim adamları kurban edilme töreninin korkunç yüzünü de açığa çıkardı. Yapılan testlerde kızın bira ve koka yapraklarıyla ağır bir şekilde uyuşturularak, donması için Andes Dağı'na terk edildiği ortaya çıktı. 'Buz kardeş' olarak da bilinen İnkalı kız, iki kardeşiyle beraber 1999 yılında Arjantin'de Andes Dağı'nda bulunmuştu. Aradan geçen 500 yıla rağmen dün ölmüş gibi canlı duran ve hiçbir organı hatta üzerindeki giysiler bile çürümeyen kız, İnka kabilesine bağlı. Kızla birlikte 7 yaşında bir çocuk ve 6 yaşındaki başka bir kız daha bulunmuştu. 1999 yılında bulunan bu inanılmaz mumya üzerinde yıllardır araştırmalar yapılıyor. Kızın akciğerinde tüberküloza benzeyen akciğer enfeksiyonlarına rastlandı. İlk kez bir mumyada bir enfeksiyon bulundu. DNA testlerinde de bütün hücrelerinin sağlam olduğu belirlendi. 3 küçük çocuğun yanında bulunan altın, gümüş, giysiler, yiyecekler ve bilinmeyen bir beyaz kuş tüyleri çocukların kurban edilmiş olma ihtimalini arttırıyor.