Dünyada benim gibi bir sanatçı yok!

Sanat hayatındaki 60'ıncı yılını kutlamak için çıkarttığı 'Orhan Gencebay ile Bir Ömür' albümüyle gündemde olan Orhan Gencebay, satışı 800 bini geçen albümüyle Unkapanı'nı hareketlendirdi. Orhan Baba ile; Türkiye'nin en ünlü sanatçılarının solist olarak yer aldığı albümünü, adına düzenlenen 'Orhan Gencebay'ın 60. Sanat ve Onur Yılı' gecesini ve bu gecenin ardından doğan polemikleri konuştuk...
Adınıza düzenlenen onur gecesine, albümde yer alan bazı sanatçıların katılmaması polemiklere neden oldu. Bu konuda ne diyeceksiniz?
Şükürler olsun kale gibiyiz. Hem albüm, hem düzenlediğimiz gece; bizi de, gönül dostlarımızı da mutlu etti. Her iki faaliyet de; ticari amacı olmayan, tamamıyla manevi hazza yönelik çalışmalardır. Polat Yağcı, Altan Gencebay ve Gezegen Mehmet'in özverili çalışmaları bizi bu noktalara getirdi. 32 arkadaşımın da benim eserlerimi benimseyerek icra etmeleri, bana bu yorumlarını hediye etmeleri bizi bu başarıya ulaştırdı. Onlara müteşekkirim. Bana çok büyük onur, gurur yaşattılar.

12 DERKEN 32'YE ÇIKTIK
Şarkı ve şarkıcı seçimine karıştınız mı? "Polat Yağcı kendi şirketindeki sanatçılara kıyak geçti" diye eleştiriler oldu.
Bazı sanatçı arkadaşlarım, şarkı seçiminde kararsız kaldıklarını söyleyince onlara yardımcı oldum. Onun dışında ne şarkılara, ne de sanatçılara müdahalem olmadı. Eserleri kendileri seçtiler. Yorumlarına da karışmadım. Burada herhangi bir art niyet aranmasın. Her sanatçının bu albümde olmayı istemesi çok doğal. Biz 12 kişi düşünürken 32 kişiye çıktık.
En çok hangi sanatçının yorumunu beğendiniz?
Hepsi profesyonel oldukları için ben onlara ne diyebilirim ki... Benim beğenip beğenmeme durumum katiyen söz konusu olamaz. Hangi birini ayırayım? Hepsi seçtikleri şarkıları müthiş yorumlayıp bana hediye ettiler. Benim beğenmemden öte halkımızın beğenmesi önemli. İlgi çok büyük; satışta 800 bini geçtik.
Bu kadar yüksek bir satış rakamı bekliyor muydunuz?
Hayır, öngördüğümüzden çok yüksek oldu. Belli ki 1 milyonu geçecek. Biz 'Masrafımızı çıkaralım yeter' diye düşünüyorduk. Beklentimizin çok ötesine geçti. Böyle bir albüm ülkemizde değil, dünyada ilk defa yapıldı.

USTAYA SAYGI ALBÜMÜ
Ne anlamda ilk?
Hiçbir ülkede bir bestecinin 33 bestesini 32 tane çok sevilen sanatçı söylemedi. Bunun adı 'tirubute' albüm; yani bir nevi ustaya saygı albümü. Adına bu tarz çalışmalar yapılan kişinin bazı değerlere sahip olması gerekir. Ben bu besteleri 44 seneden beri halka sunuyorum. Öyle ki dünya çapında tirajlara ulaştık. Yasal 70, korsanı sayarsak 300 milyonu aşkın satış yaptık. Değişik olan bu. Ben şarkılarımın hem bestesini, hem aranjörlüğünü yapıyorum, hem sözlerini yazıyorum, hem de yorumluyorum. Bunu ülkemizde kaç kişi yapabilir, o ayrı konu. Onun için dünyada bir ilk bu albüm. Camiaya da örnek teşkil ettik.
Şarkılarınızın rock yorumlarını nasıl buldunuz?
Ben neredeyse her kategoride müzikle ilgilendim. Bu duygularla yaptım bu bestelerimi. Dolayısıyla nice kategorilerde rahatlıkla yorumlanabilir eserlerim. Caz, rock, pop, klasik Batı; her tür kategoriye uygundur. Söyleyen arkadaşlar da gayet iyi yorumladılar.
Albümün konserini yapacak mısınız?
Evet, konser vermeye baharda başlayacağız. Dünya yüzünde; kendi ülkesinde 45 yıldır şöhret olup, sevilip sayılan, yalnız kendi besteleriyle buralara kadar gelen ama sahneye çıkmayan bir sanatçı daha yok. Albüm de ilkti, gece de ilkti. Konserler de ilk olacak benim dünyamda.
Şimdiye kadar neden hiç konser vermediniz?
Ben utangaç biriyimdir. Sazımla iki gün, iki gece çalar söylerim ama topluluk karşısına çıkıp şarkı söylemeye utanırım. Bir de sanki ben sahneye çıkarsam üretimim zedelenir, beste yapmam engellenir diye düşündüm.

SANATÇILAR ADINA ÇOCUK OKUTULUYOR
Albümde yer alan isimlerden Demet Akalın, "Orhan Baba çiçek bile göndermedi" diye yakındı. Sanatçıların gönlünü nasıl aldınız?
Demet şaka yollu takılıyor, espri yapıyor. Ben onu çok severim. Öyle bir şey yok. Ayrıca Polat her sanatçı adına 10 çocuğa burs vermiş; Türk Eğitim Gönüllüleri Vakfı'nda 430 çocuk okutuluyor. Bu çiçekten daha önemli geliyor bana. Ayrıca ben hepsini aradım. Ulaşamadıklarım da oldu ama not bıraktım.

MUTLULUK YÜREK VE CESARET İŞİDİR
Başarıyı nasıl tanımlıyorsunuz. Alkış mıdır, ödül müdür sizin için başarı?
Başarı mutluluktur. Her başarı mutluluk getirmez ama mutluluk başarı getirir. Lakin mutlu olmak da kolay değildir. Mutluluk yürek ve cesaret ister. En büyük cesaret göstereceğimiz yer; kendimizle olan savaşımızdır. Kendisini yenen insan, en büyük zaferi kazanmış demektir. Egolarını kontrol altına alıp kendinle barışık olursan başarı zaten kendiliğinden gelir.

ÇOĞU MASRAFI KENDİMİZ ÜSTLENDİK
Gecenin yayınının özel bir kanala satıldığı konuşuldu, doğru mu?
Öyle bir satış yok. Biz o geceyi, bir onur gecesi olarak düşündük. Hayatımda belki bir daha yapmayacağım tek geceydi. Hayır kurumu gecesi değildi. Konser gibi kâr amacı güdülmedi. Ticari amaç olması mümkün değil. Şükürler olsun birikimi olan biriyim; bu geceden elde edilecek gelire ihtiyacım yok. Bu gecenin masraflarının yüzde 80'i bize ait. Kral ve Star grubunun medya sponsorumuz olduğunu bir yıldan beri söylüyoruz; sonradan belli olan bir şey değil bu. Işık ve görsellikle ilgili masraflara katkıları oldu; bu da son derece normal.

ELİMİZİN ALTINDA
Hıncal Uluç, "Bu şarkıları senfoni orkestrasıyla söylese çok daha ses getirirdi" dedi. Düşünür müsünüz öyle bir senfonik çalışma?
O kolay. 13 yıl önce Londra Senfoni Orkestrası ile 'Gencebay Senfonik Şiiri' yapacaktık ama araya benim by-pass ameliyatım girdi. Bunu her zaman yapabiliriz. O elimizin altında. O, benim diğer yapmak istediklerimin yanında çok kolay. Ben daha ötesini düşünüyorum.

KATILMAYANLARA HİÇ KIRGIN DEĞİLİM
Adınıza düzenlenen geceye dönecek olursak... Katılan ya da katılmayan isimler arasında sizi şaşırtan oldu mu?
Hayır, kesinlikle! Hepsine müteşekkirim. Kimseyi bu geceye katılmaları için mecbur edemezdik. Ayrıca albümde şarkı söyledi diye geceye katılması gerekir diye bir zorunluluk yoktu. Böyle anlaşılmasından çok rahatsızım.

MECBUR DEĞİLLERDİ
Geceye katılmayan sanatçıların vefasızlıkla suçlanmalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Çok ağır buluyorum, çok üzüldüm. Burada öyle bir şey söylenmez. Müsait olsalar gelirlerdi, kaldı ki müsait olsalar bile gelme mecburiyetleri yoktu ki. Birçoğu bana katılamayacağını söyledi. Ben "İlla sahneye çıkıp şarkı söylemek zorunda değilsiniz, aile gibi beraber olmayı çok isterim" dedim. Sanki onların, ille o geceye katılmaları lazım gibi bir hava esti. Vefasızlıkla suçlanmaları, onları böyle tartışmaya sokmak beni çok üzdü. Katılmayan hiç kimseye katiyen kırgınlığım, kızgınlığım yok. Böyle bir ortama onları soktuğum için üzülüyorum. Vefasızlık yok; bilakis albümde yer alarak bana en büyük sevgi ve saygıyı gösterdiler.

EGOSAL BİR DURUM YOK
Mesela Tarkan sizi aradı mı?
Tabii ki, ben hepsiyle konuştum. Nedeni bende saklı. Gelemeyeceğini söyleyince, "Tamam evlat" dedim. Ben Tarkan'ı çok seviyorum. Tarkan beş-altı yıl önceden, böyle bir albüm yapılırsa 'Hatasız Kul Olmaz'ı söyleyeceğini zaten ifade etmişti bana. Özcan Deniz de öyle; 'Vazgeç Gönlüm'ü söyleyeceğini çok önceden belirtmişti. O da benim oğlum,
"Egolarına yenik düştüler" diye eleştiriler oldu. Sonuçta hepsi yıldız...
Öyle bir şey yok. Albümde alfabetik sırayla yer aldılar. Egolarına yenik düşen kişi, bunu kabul etmeyebilirdi. Egosal bir durum olduğunu düşünmüyorum.
Ajda Pekkan gelseydi ilk sırada çıkacaktı yani?
Öyle olması gerekirdi ama dediğim gibi kimseyi gelmedi diye eleştiremem. Böyle bir ısrarım da olmadı.

HÜLYA ÖPECEK SANIRIM, ISIRIR!
Sibel Can ve Ebru Gündeş onur gecesine neden katılmadıklarını açıkladılar mı?
Sibel, Amerika'daydı. Ebru da müsait olmadığını söyledi. Ebru'ya 'cimbik' derim. Sibel de yavrum.
Başka lakap taktığınız sanatçı var mı?
Mesela Hülya Avşar'a 20 yaşından beri 'kikirik' derim. Beni kızdırmaya bayılır. Ben onu yanağından öperim, o beni yanağımdan öpecek sanırım; ısırır.
Bu dostluklarınızı korumayı nasıl başardınız?
Ben yaradandan ötürü yaradılanı severim. Hümanist bir yapım var, dedikoduyu sevmem. Kimsenin özel hayatına karışmam. Başarıyı takdir ederim, başarısızı yermem; iyisi için teşvik ederim. Yaptığım işi iyi yapmaya çalıştım, yaptığıma da inanıyorum. Başarılı biri olduğum için bana sevgi, saygı duyulması normal. İkili ilişkilerde veren taraf olmayı tercih ederim. Etrafıma da iyi örnek olduysam ne mutlu bana.