İbretlik dizi Uçurum'u izliyor musunuz? İçinde inanılmaz hayat dersleri var. Özellikle de kadının nasıl cinsel meta haline getirildiğinin tokat gibi çarpıcı hikayesi, tabu yıkan büyük bir cesaretle izleyiciye aktarılıyor.
Son bölümde; kardeşi fuhuş çetesinin eline düşen Moldovalı Eva, oteller arasında bir umut ışığına rastlayabilmek için geziniyordu. Yanına iki liseli genç yanaştı. Harçlıklarını birleştirip onunla pazarlık yapmaya giriştiler. Eva isyan etti: "Ben fahişe değilim, ben de sizler gibi bir insanım, görmüyor musunuz?"
Öyle ya, bize göre oralarda gördüğümüz her yabancı kadının ismi Nataşa'dır ve hepsi saati bilmem kaç dolara satılıktır!
Öyle mi?
Değil işte... Uçurum, bu 'algılama uçurumunu' anlatıyor.
Hem de öyle sessiz sedasız, ürkerek, fısıldayarak değil; insanın yüzüne çarparak, haykırarak...
atv'nin bu yılki dizi politikasında 'sosyal sorumluluk güdülmesi' ön planda. Hayat Devam Ediyor nasıl küçük gelinlerin yıllardır sümenaltı edilen dramını gözler önüne seriyorsa; Uçurum da kuzeyden gelip İstanbul'un fuhuş batağına gömülen çaresiz kadınların bilinmedik hikayelerini ekrana taşıyor.

NUR SERTER'E DÜŞEN
Keşke CHP Milletvekili Nur Serter, sehven yapılan bir hata sonucu isminin dizi öyküsüne karışmasına bunca tepkiyi gösterdiği kadar, bir milletvekili olarak bu büyük toplumsal ve ahlaki sorunun çözümü için sorumluluk da üstlenseydi.
Öyle ya, halkın temsilcisiyseniz eğer, o halkın içinde öyle veya böyle bu batağın içine çekilmiş insanlara yardımcı olma göreviniz ve sorumluluğunuz da var. Fahişelikten tiksindiğiniz, ürktüğünüz kadar, bataklığı kurutmak da sizin ödeviniz.
Keşke Serter, bu olayı vesile ederek, kadınlık onurunu yerle bir eden bu koyu drama son vermek için kolları sıvasaydı. Keşke kadın etinin kiloyla satılmasına engel olmak için Meclis'te kurulacak bir komisyona başkanlık etseydi...
Sözüm sadece Serter'e değil, tüm milletvekillerine... Aldığınız onca oyun arasında, kanı emilen bir hayat kadınının oyunun da olmadığını nereden biliyorsunuz? Siz onların da vekilisiniz...
Bu arada, dizide gözüme çarpan bir 'sakınca'dan da söz etmem gerekiyor. Bakire kızların otellerde zengin işadamlarına pazarlandığı fiyatın, ekranda açık seçik ilan edilmesini doğru bulmadım. Zira bu meblağ kimilerine leblebi çekirdek parası gibi gelip piyasanın daha da hareket kazanmasına yol açabilir. Aman dikkat!..