Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YÜKSEL AYTUĞ

Hep böyle kal...

10 yıldır neredeyse her sene Erol Evgin'in Plaza Hotel'deki gala gecelerine katılırım. Çünkü o mekanı her seferinde Erol Evgin ile özdeşleştirir, kendime yeni bir öykü yazarım.
Düşünün; İstanbul Boğazı'nı, köprüyü, ışıl ışıl alışveriş merkezlerini, gökdelenleri kuşbakışı gören bir mekan ve Erol Evgin'in ölümsüz şarkıları...
Frank Sinatra nasıl New York demekse, Edith Piaf her şarkısıyla akıllara nasıl Paris'i getiriyorsa, bana göre Erol Evgin de artık İstanbul'un sanatsal bir simgesi haline geldi.

EVGİN HİÇ DEĞİŞMEDİ
Kulağımda Erol Evgin'in şarkıları, o ışıl ışıl İstanbul'a bakarken düşünüyorum. Şehir nasıl da büyüyor, gelişiyor, değişiyor...
10 yıl önce Erol Evgin'in orada ilk sahne aldığı gecenin manzarası ile şimdiki ne kadar farklı... Şehir iyiye mi gitti, kötüye mi orası tartışılır. Tartışılamayan ise Erol Evgin'in hiç değişmediği... Eğer 'iyi ki' ile başlayan cümleler kurmayı özlediyseniz, cuma geceleri yolunuzu buraya düşürün derim...
Ne garip değil mi?
Teknolojinin baş döndürdüğü, hiçbir şeyin aynı kalmadığı şu çağda 'değişmemek' artık bir erdem haline geldi... Hayatımızdaki değişimler bizi genellikle kötüye ve çirkine götürdüğü için midir bilinmez; değişmeyeni, aynı kalanı takdir etme ihtiyacı hissediyoruz.
Fiziğini, sesini, beyefendiliğini, mütevazılığını muhafaza eden Erol Evgin bu yüzden başımızın tacı. Hele en iddialı dizinin üç bölümde yayından kaldırıldığı, en popüler şarkının iki haftada kulaklardan silindiği şov dünyasının, akılları ve duyguları önüne katıp sürüklediği şu acımasız erozyonda...
Tıpkı şarkındaki gibi, 'Hep böyle kal' sevgili Erol Evgin... Hep böyle kal, cana yakın...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA