Önceki geceden beri sesi kulağımdan silinmiyor. O Ses Türkiye'de yarışan İran Azerisi Asger, eminim o müthiş performansıyla benim gibi milyonlarca izleyiciyi mest etmiştir. Hele performans sonrasında çıplak sesle söylediği o uzun hava...
Belli ki İbrahim Tatlıses şarkılarıyla büyümüş. Belli ki İbo, onun en büyük idolü olmuş.
Asger'i izlerken sevgili Tatlıses'i ne kadar özlediğimi de fark ettim. Allah tez zamanda şifasını verir de o muhteşem sesinden bizi daha fazla mahrum etmez inşallah...Bu arada Asger ile kadrosunu iyice güçlendiren Ebru Gündeş, şampiyonluğa doğru emin adımlarla ilerliyor.
En büyük kaygım ise o kırmızı butonun Mazhar ile Özkan'ın arasına kara kedi gibi girmesi. Zira ikilinin tatlı sitemleri giderek sert atışmalara dönüşüyor. MFÖ zaten koltukta eksik duruyordu, yarışma yüzünden iyice yalnızlaşmasalar bari...
Yarışmayla ilgili en önemli tespitime gelince... Program sonunda seyircilerden gelen SMS'ler ışığında gecenin en iyi performansları sıralanıyor.
Salı gecesi bir de baktım, jürinin koltuğunu döndürmediği üç isim de ilk 10'un içinde. Hatta jüri üyelerinin -haklı olarak- gecenin en kötü performansı olarak yorumladıkları Gamze Akın, halkın birincisi!
Jüri ile seyircinin arasındaki bu uçurum iyi irdelenmeli. Seyirci, jüriye tepki olsun diye mi onları destekliyor yoksa teselli etmek için mi ya da akraba eş dost toplanıp SMS birliği mi oluşturuyor, orasını bilemem. Ama görünen o ki, bu tür yarışmalarda topu tamamen izleyiciye atmak, adaletli bir sonuç almayı engelliyor.