Geçenlerde yazdım. "Uyuşturucu madde ile ilgili cezalarda sadece 'kullanıcı' olduğu için serbest bırakılan ünlüler topluma kötü örnek oluyor" dedim. Çünkü arz olması için 'talep' gerekir. Talebi kıramazsanız, arzı önleyemezsiniz. Ama Deniz Seki olayında kafam çok karışık. Aslında kafam net de, vicdanım alabora...
Deniz Seki neden hüküm giydi? 'Uyuşturucu madde teminine aracılık etmek' suçundan...
Yani? Deniz Seki uyuşturucu satan bir çetenin üyesi olmakla yargılanıp hüküm giymiş... Şimdi akıl, mantık, izan sahibi herkes gayet iyi bilir ki, Deniz Seki kalibresindeki bir sanatçının hayatını uyuşturucu madde satarak kazanmasına hiç lüzum yok. İnanmazsanız şu anda radyo ya da müzik kanallarından birini açın; en geç 15 dakika içinde onun son şarkısını duyacak, klibini izleyeceksiniz.
Deniz Seki'ye her daim ekstra konser teklifi gelir. O pek aldırmaz ama şov programı sunuculuğundan dizi ve film oyunculuğuna kadar türlü türlü teklif alır. Yani yeteneği ve popülerliği, yasa dışı herhangi bir iş yapmasına gerek kalmayacak kadar büyük bir kazanç potansiyeline sahiptir.
Herkes gayet iyi biliyor ki, Deniz Seki'nin tek zaafı, saflığı... Gönül kapıları bir türlü kilit tutmuyor. İş arkadaşı olsun, sevgilisi olsun ya da kendine küçük bir yardımı dokunmuş mafya babası olsun, herkese kalbini sonuna kadar açıyor. Tabii ki, aynı oranda suistimal ediliyor.
Siz bu satırları okurken belki de TIR dolusu uyuşturucu, bir sınırımızdan girip diğerinden çıkmış olacak. Ya da metropollerden birine koca bir şilepten milyonlarca hap indirilecek. Ve defalarca madde kulanmış ama uslanmamış bir ünlü, şu anda Bebek'te keyifle kahvesini höpürdetiyor olacak. Uyuşturucu baronlarının tuzağına düşüp hastanelerde tedavi göreceği yerde hapislerde çürüyen pek çok gencin hayatı kahve telvesi gibi kararırken...
Belli ki Deniz Seki günah keçisi seçilmiş. Ama insanları, uyuşturucuya esir düşmüş 'keçi sürüleri' haline getiren 'çobanlar' elini kolunu sallayarak ortalıkta dolaşmaya devam ediyor. Her gün gencecik bir can, sentetik uyuşturucu yüzünden kaldırımlarda can çekişe çekişe ölürken, Deniz Seki'yi kolundan tutup içeri tıkmakla hangi vicdan soğuyacak, söyler misiniz?