Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YÜKSEL AYTUĞ

Atalay'ın şanssızlığı

Adam en az üç kez gösterisine çağırdı, her seferinde bir engel çıktı, gidemedim. Atalay Demirci'nin TV 8 ekranlarından aşina olduğum Kelalaka gösterisini burnumun ucunda, BKM Sahnesi'nde bulunca, bu kez koşa koşa gittim. İyi ki de gitmişim. Hem seçimin, hem 1 Mayıs'ın arifesinde, ortamla birlikte ruhlarımız da davul zarı gibi gerilmişken, kahkahalarla gevşeyip kulak memesi kıvamına geldim. (Bu yazıyı cuma sabahı kaleme alıyorum. İnşallah 1 Mayıs huzur içinde geçer de keyfim kaçmaz)
Bazı insanlar 'doğal' bir mizah haresiyle çevrilidir. Atalay, işte onlardan... Sahnede son derece samimi, gerçek ve en önemlisi de 'halktan' duruyor. Gözlem yeteneği ve izlenimlerinden mizah süzme becerisi de yüksek.
Zaten tek kişilik stand-up gösterisinde, 1.5 saat boyunca seyirciyi hem güldürüp hem avucunun içinde tutabilmek, dikkatinin dağılmasına olanak tanımadan sürekli sahneye odaklanmasını sağlayabilmek için yukarıda söylediğim özelliklerin tümüne ve daha fazlasına ihtiyaç var.
Nitekim, tek kişilik gösterisiyle müthiş talep görmesi, bugüne dek Türkiye'nin en ücra bölgelerine kadar yüzlerce gösteri yapması, Avrupa ve ABD'deki pek çok kentte gurbetçilerin yoğun ilgisi ile karşılaşması da, Atalay'ın herkese nasip olmayan bu üstün özelliklerinin gişede temize çekilmiş matematiksel ifadesi olarak önümüzde duruyor.
Atalay'ın en büyük şanssızlığı ise Cem Yılmaz ile 'çağdaş' olması... İzlerken herkes ister istemez beyninin bir köşesinde onu Cem Yılmaz ile mukayese ediyor. Eğer Türkiye'de Cem Yılmaz olmasaydı, şu anda malikanesinin garajı lüks otomobillerle dolu olan, milyon dolarlık reklam kampanyalarında rol alan kişi Atalay olurdu...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA