Siz de benim gibi özellikle bu sezon dizi seyretmekten bıktınız mı ya da bu yıl dizilerden soğuyanlardan mısınız? Korkmayın, yalnız değilsiniz. Etrafımda pek çok kişi bu 'dizi yorgunluğunu' yaşıyor. Okurumuz Ahmet Berkay Atış da yerli dizilerden nasıl soğuyup yabancı dizilere bağlandığını anlatmış: "Merhabalar efendim, bir üniversite öğrencisi gözünden dizi sektörümüzü sizlere dilim döndüğünce anlatmak istiyorum.
Malumunuz, dizi konusu her hafta tartışılıyor. En son Engin Günaydın'ın dizi sektörünü bırakma konusunu okumuş ve hak vermiştim. 1993 doğumlu biri olarak, çocukluğumdan lise dönemine kadar Çocuklar Duymasın, Kurtlar Vadisi, Tatlı Hayat, Aşkım Aşkım, Ruhsar, Yılan Hikayesi ve şu an isimlerini hatırlayamadığım pek çok diziyi heyecanla her hafta takip etmiştim. (Hatta eski bölümlerini şu an dahi görsem, oturup sıkılmadan izlerim) Ancak teknolojinin gelişimi ile ABD dizilerine olan ulaşımın çok daha kolay hale gelmesi, (Yabancı dizi siteleri ve Digitürk sayesinde) üniversite dönemimde bana takip ettiğim bir tane dahi Türk dizisi bırak(tır)madı. 40 dakikalık veya 20 dakikalık aksiyon, macera ve özellikle belirtmek isterim 'mantık ve zeka dolu' Amerikan dizilerini izledikten sonra, dönüp de Türk dizilerine bakmak hiç istemiyor insan gerçekten. Abuk subuk çatışma sahneleri, müzik eşliğinde dakikalarca bakışmalar, uzun dizi sürelerine ek ultra uzun reklamlar, klasikleşmiş bir saat özet gösterimi, zengin kız-fakir oğlanedebiyatının bıkmadan tekrar tekrar sunulması... Kaldı ki ülkemizde tuttu denilen birçok dizi de uyarlama olduğu için (Medcezir) insan orijinalini izleyince 'Bu daha iyi arkadaş!' diyor ister istemez..
Umuyorum ki, Acun'un 'eğlence' formatlı programları hiç bitmez de, 'Oğlum kalk artık televizyonun başından' diyen bir nesil yok olmaz. Saygılar, hayırlı günler dilerim efendim..."