Önce Beyazıt Öztürk kardeşime içten bir teşekkür. 20 yıldır seyirci kitlesi gençlerden oluşan bir talk show programında her vesile ile Türk halk ve Türk sanat müziğine yer ayırıp bu türleri gençlerin kulağına değdirdiği için...
Beyaz, bu hafta da Arka Sokaklar dizi ekibi ile beraber Türk halk müziğinin genç seslerini stüdyosunda ağırlayıp bir kez daha 'kamu hizmetini' yerine getirdi. Özellikle 14 yaşındaki bağlama ustası Ali'nin muhteşem çalıp söylediği bozlaklar, kulağımızın kirini, pasını alıverdi. Onu izlerken reenkarnasyona (Yeniden başka bir vücutla dünyaya gelme) inanasım geldi. Sanki merhum Neşet Ertaş'ın ruhu, Ali Şahin'in vücuduna bürünüvermiş gibiydi. (Söz Neşet Ertaş'tan açılmışken, Volkan Konak son albümünde bir 'Yalan Dünya' okumuş ki, aman aman...)
Ben, Türk halk müziğinin tüm renkleriyle bezeli programı büyük bir keyifle izlerken sıra sokak röportajlarına geldi. Beyaz Show ekibi, sokaktaki gençlere 'Uzun hava nedir?' diye sordu. Gençlerden gelen yanıtlar, adını bu milletin isminden alan bir müzik türünün gönüllüsü olarak beni mahcup etti. Biri dedi ki, "Uzun hava, düğünlerde çekilen halaydır.." Diğeri biraz daha felsefi(!) bir açıklama getirdi: "Zamanın uzun oluşu..." Bir başkası, uzatılan mikrofona şunları söyledi: "Hava durumuyla ilgili olabilir..." Gençlerden birine "Bize uzun hava örneği verebilir misin?" diye sordular. Bizimki Sezen Aksu'dan 'Git'i söyledi! Bir diğeri, 'örnek' olarak mikrofona uzun uzun üfledi. Aralarında 'Bir semt ismi' diyen de vardı, 'Nefesi kuvvetlice dışarı vermek' diye açıklayan da...
Üzüldüm... Tabii ki tüm gençlerden Türk halk müziğine tutkuyla bağlı olmalarını, sabah akşam bağlama çalmalarını bekleyecek değilim. Ama bu topraklarda yaşayanların uzun hava için en azından 'bir türkü çeşidi' diyebilmelerini beklerdim.
Aslında kabahat gençlerde değil, hepimizde... Türk halk müziğini üç radyo ile bir kanala (TRT Müzik) hapsettik. Nerede prime time'da yayınlanan müzik- eğlence programları ve orada gerçek bir 'star' olarak ağırlanan İzzet Altınmeşe'ler, Özay Gönlüm'ler, Belkıs Akkale'ler?
Nerede hemen her eğlence programında büyük bir keyif ve gururla izlenen folklor ekipleri? Nerede Spor Sergi'ye gençlerin sığmadığı Liselerarası Halk Oyunları Yarışması?
Türk halk müziğini sadece taşra kökenli, eğitim olanağı kısıtlı, geliri düşük kitlenin 'ağıtı' haline getirdik elbirliğiyle. Gençler, utandıkları için(!) bağlamalarını gitar kutusunun içinde taşır oldular. 'Bu ayıp, hepimize yeteeer' diye bir uzun hava çekesim var!