Dün Beyaz TV'deki Söylemezsem Olmaz'da konu Bülent Ersoy'un doğum gününden açılınca, söz dönüp dolaşıp sanatçının mal varlığına geldi. O sırada stüdyoya Ersoy'u çok yakından tanıyan birinden ihbar geldi, "Bülent Ersoy, içinde para bulunan çantasını gece yastığının altına koymadan yatmaz" diye.. Ersoy'un yakın arkadaşı Oya Aydoğan da ihbarı doğrulayarak, "Evet, öyle yapar. Çünkü çantasında her zaman çok nakit para taşır. Bir seferinde arabaya binerken telefonla konuşuyordu. Çantası açık kalmış, içinden paralar etrafa saçıldı ama o hiç oralı olmayıp konuşmaya devam etti. Etraftaki güvenlikçiler arabanın altına saçılan paraları toplayıp Bülent'e teslim etti. 5-6 yıl öncesinin parasıyla 20 bin lira kadardı" dedi. Ardından Müjde Ar'ın Bülent Ersoy'u mal sahibi yapmak için nasıl girişimde bulunduğu anlatıldı. Müjde Ar, "Paralarını çar çur etme, gel sana Mecidiyeköy'de bir han alalım" demiş. Ersoy, deste deste paraları yanına alıp evden çıkmış ama yol üzerinde ünlü bir mücevherat dükkanına uğrayıp bütün parayla kendine pırlanta ziynet eşyası alıp eve dönmüş. Ardından Ersoy'un bir dönem Gümüşsuyu'ndaki Alman Konsolosluğu binasını yanındaki nakitle satın alabilecek durumu olduğundan, tüm Türkiye'ye yayılmış iş makinesi filosundan filan söz edildi. Programın önemli bir bölümü, Bülent Ersoy'un gıyabi mal beyanı ile geçti. Boşuna dememişler, 'Zenginin malı, züğürdün çenesini yorar' diye.