Önümüz yaz dizileri... Sonbaharla birlikte de 'sezon dizileri yağmurları' başlayacak. Görünen o ki; yeni sezonda da televizyonun en kıymetli saati olan prime time, yerli dizilere boğulacak.
Size bir itirafta bulunayım mı; ekmeğimi bu işten çıkarmama rağmen dizi izlemekten fena halde sıkıldım, yoruldum. Eğer işim bu olmasa, birkaç tanesi hariç, dizilere dönüp bakmayacağım bile. Köşemize gelen izleyici yorumlarından bu 'dizi yorgunluğunun' sadece bana özgü olmadığını gözlemliyorum. Geçen sezon görücüye çıkan yerli diziler içinde yüzde 70'e yakın bölümünün ekranda tutunamaması da bu tespitimi doğruluyor.
Peki ben nasıl bir dizi istiyorum? Size fantezi olarak gelecek ve 'Sen de çok şey istiyorsun Yüksel Aytuğ' diyeceksiniz belki ama işte gönlümden geçen dizinin reçetesi:
İkinci Bahar kadar samimi...
Perihan Abla kadar gerçek...
Süper Baba kadar duygusal...
Kaynanalar kadar bizden...
Çocuklar Duymasın kadar sorumluluk sahibi...
Asmalı Konak kadar karizmatik...
Aşk-ı Memnu kadar etkileyici...
Muhteşem Yüzyıl kadar görkemli...
Karadayı kadar heyecanlı...
Ezel kadar sürprizli...
Leyla ile Mecnun kadar yenilikçi...
İşler Güçler kadar yaratıcı...
Avrupa Yakası kadar esprili...
Arka Sokaklar kadar uzun ömürlü...
Öyle Bir Geçer Zaman ki kadar sansasyonel...
Kurtlar Vadisi kadar güncel...
Çemberimde Gül Oya kadar öğretici...
Siyasi koalisyon ne kadar yakın bilemem ama böyle bir 'dizi koalisyonu' pek uzak ihtimal, öyle değil mi?