Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YÜKSEL AYTUĞ

Yaz dizisi klişeleri

Turfanda yaz dizileri ekran tezgahını kaplamaya başladı. İsimleri de zaten kabzımal listelerinden fırlamış gibi:
Kiraz Mevsimi'nden sonra şimdi de Çilek Kokusu...
Unutulmaz film İncir Reçeli'ni dizi yapmak için şimdi tam sırası. Dillerden düşmeyen 'İncir' şarkısını da arkasına fon müziği yaptın mı, vallahi dadından yinmez!
Yaz dizisi denilince bizim yapımcı ve kanal yöneticilerinin aklına, tanınmamış genç yüzlerin başrolde göründüğü, komedi soslu, sabun köpüğü aşk hikayeleri geliyor. Hedeflerini 'ekran başındaki gençler' olarak belirlemişler.
İyi de, bu strateji sizce ne kadar doğru?
15-16 yaşındaki genci yaz akşamları saat 20.00'de ekran başına oturtmak mümkün mü?
Okullar tatil, sınav işkencesi de bitmiş. Tatile gidebilenler zaten televizyonu çoktan unutmuş.
Evde kalanlar bu sıcakta duvar üzerinde çekirdek çitleyip makara yapmayı zaten epeydir televizyona tercih eder olmuş.
Peki bu durumda gençlik dizilerini kim izleyecek? Hayatlarında başka aksiyona yer kalmayan dedeler ile nineler mi? Neyse, vardır bir bildikleri.
Koca koca adamlara akıl öğretecek halimiz yok ya...
Bu arada dizilere bakacak olursanız, öyle kendiliğinden bakışarak, konuşarak aşık olmak imkansız... Ya aşka mecbur bırakılacaksınız ya da önce karşınızdakinden mutlaka nefret edeceksiniz ki, sonradan aşık olabilesiniz. Yapımcılar, yönetmenler ve kanal yöneticileri, Yeşilçam'ın bir zamanlar tepe tepe kullandığı 'Büyük aşklar nefretle başlar' klişesine dört elle sarılmış görünüyorlar.
Aşkınızı ya birine kiralayacaksınız, ya taşıyıcı anne olarak bebek siparişi verdiğiniz kadına abayı yakacaksınız, ya ninenizin mirasına konmak için düzmece evlilik yaptığınız kıza teslim olacaksınız ya da evli görünme mecburiyetinden birine musallat olacak ama sonra da ondan vazgeçemeyeceksiniz...
Yani şöyle 'Allah'ın emri, Peygamber'in izniyle' başlayan, ilaç için bir tek sevda yok!
Bu arada tesadüf müdür bilemem ama izlediğim üç yaz dizisinde de birileri havuza düştü. 'Sırılsıklam aşık olmanın' başka yolu yok mu yahu? Bunların yanı sıra yaz dizilerinde tanışıp aşık olmak için birinin diğerine ille de otomobille ya da motorsikletle çarpması gerekiyor.
Esra Erol'un yerinde olsam, izdivaç programını stüdyoda değil, şehrin en tehlikeli kavşaklarından birinde yapardım!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA