Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YÜKSEL AYTUĞ

Ah o gemide ben de olsaydım!

Benim gibi orta yaş kuşağındakiler için Calypso gemisinin anlamı büyüktü. Televizyonda 'belgesel'in ne demek olduğunu hepimize öğreten Captan Cousteau'nun araştırma gemisinin ismiydi Calypso... Burnumu adeta ekrana yapıştırıp onunla birlikte nerelere gitmedim ki..
Aslında hayatımın gemilerinden sadece biriydi Calypso... Dünyanın etrafını dolaşan ilk Türk olan Sadun Boro'nun teknesi Kısmetim'le başlamıştı denize olan aşkım.
Marmara Adası'nın uzağından geçen yolcu gemisi Kadeş'in yolunu gözleyerek geçmişti çocukluğum. İstanbul'dan Marmara Adası'na yolcu taşıyan Ayvalık ve Gemlik gemilerinin girip çıkmadığım yeri kalmamıştı. İki geminin de maskotuydum. Kaptanından gemi doktoruna kadar hepsi beni ismimle çağırırdı. Daha 12 yaşındayken, adaya posta taşıyan Veli Kaptan'ın 20 metrelik motorunu onun özel izniyle iskeleye ben yanaştırırdım. Sonra, ekran başında Aşk Gemisi günleri... Ve nihayet Atatürk'ün yatı Savarona'ya adım atarken ayaklarımın titrediği o ilk gün... Ama Calypso'nun yeri bambaşkaydı. Ben her hafta onun kaçak yolcusuydum ama ne Captan Cousteau ne de oğlu bunu bilirdi...
Cousteau öldükten sonra Calypso'nun bir mavna ile çarpışıp ağır yara aldığını öğrendiğimde ailemden biri yatağa düşmüş gibi hissetmiştim.
Müjdeli haberi, geçen pazartesi günü NTV'nin haberlerinde aldım. Calypso, tamir edilmek üzere Türkiye'ye geliyormuş. Şimdi çağrım, değerli işadamı Rahmi Koç'a... Nasıl bir deniz aşığı olduğunuzu biliyorum. Şu Calypso'yu alıp Sütlüce'deki müzenin iskelesine demirleyemez misiniz acaba?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA