Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YÜKSEL AYTUĞ

Magazinci işadamı

Show TV'nin bu haftaki ikinci dizi hamlesi ise İstanbul Sokakları ile geldi. Yemeğin reçetesi pek tanıdık: İki fincan dolusu fakir kız-zengin oğlan klişesi ve mafya yatağında servis edilmiş, kalp hastası kız dramasından damıtılma, bol Yeşilçam soslu, ağır ağdalı aşk hikayesi... Diziyi benzerlerinden ayıran özelliği ise 'kalp çalma' olayının sadece romantik anlamda kalmayıp 'fiziksel' olarak da gündeme gelmesi. Nasıl mı? Anlatayım... Hasta genç kıza kalp nakli lazım. Babanın şoförlüğünü yaptığı yaşlı kadın, öldüğünde kıza kalbini bağışlayacağına söz veriyor. Baba çaresiz kalınca, kadının içinde bulunduğu otomobili doğruca duvara sürüyor filan... İstanbul Sokakları'nın, Oyunbozan'a göre daha şanslı olduğunu söyleyebilirim. Özellikle başrol oyuncuları Caner Cindoruk ile Gizem Karaca'nın kimyası tutmuş gibi. Ama pazartesi akşamları atv'nin Kırgın Çiçekleri ve Star'ın Paramparça'sının yarattığı yoğun reyting trafiğinde millet İstanbul Sokakları'na çıkmak ister mi, orası meçhul. Bu arada işadamı Fırat'ın ofisinde, koltuğunun tam arkasındaki rafta kocaman Magazin Gazetecileri Derneği ödülü dikkatimi çekti. Dizinin sanat yönetmeni keşke biraz daha gayret gösterip şöyle TÜSİAD-MÜSİAD ödülü filan bulabilseymiş!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA