İzlanda rejisinin yayınını Türkiye maçında izleyince, zaman zaman eleştirdiğim bizim maç yönetmenlerinin boynuna sarılasım geldi.
Ben hayatımda bu kadar kötü bir maç rejisi görmedim.
Sözde maç canlıydı ama biz yarısını 'banttan' izledik.
Çünkü pozisyonları genellikle anında değil, daha sonra tekrarında görebildik.
Hayatımda ilk kez bir frikik atışını kaçıran reji gördüm.
Allah'tan, penaltı olmadı...
Maçın en kritik pozisyonu;
Emre Mor'un ceza sahası içinde yaka paça indirilmesiydi.
Ama İzlanda rejisi bunun tekrarını da ekrana getiremedi.
Tamam, İzlanda teknik ve ekonomik olarak Avrupa standartlarının altında kalmış bir ülke olabilir. Zaten geçen yıl resmen iflas ettiklerini bile açıklamışlardı. Ama madem İzlanda'nın bu işin altından kalkamayacağı belli, o zaman devreye UEFA girmeli. Tıpkı Şampiyonlar Ligi'nde olduğu gibi belli bir yayın standardının sağlanması adına deneyimli özel yayın ekipleri görevlendirilmeli.
Hatta ülkelere 'televizyon yayın kalitesi' açısından da puan verilmeli.
Puanı düşük olan, bir dahaki şampiyonaya katılmamalı. Zira futbol, dünyanın en önemli ekonomik sektörlerinden biri haline geldi. Unutulmamalı ki, bu makinenin çalışması için öncelikle 'televizyon seyircisine' ihtiyaç var.
Beceriksiz rejilerin, seyirciyi eritmesine izin verilmemeli.