Geçen sene bu günlerdi işte… Heyecanım tava, dev bir doğum günü partisi organize ediyordum. Tanıdığım tüm arkadaşlarımı bir araya toplamıştım. Şehrin en sükseli restoranlarından biri olan Flamingo'daydık. Haliyle yer yerinden oynamıştı. Kimi ararsanız vardı; Neslişah ve Aslışah Alkoçlar'dan Deniz Akkaya'ya, Pelin Karahan'dan Aras Bulut İynemli'ye… Ee ne de olsa 29'u kutluyordum. Ne flaş geceydi… Pasta kestik, dilekler diledim. Hediyeler havada uçuştu, patlayan şampanyaların ardı arkası kesilmedi. Aman ne yorgunluk sormayın gitsin. Öyle kolay iş değilmiş… Peki bu sene mi? Yok be canım, bünye kaldırmadı öyle bir uğraşı. Yaş oldu 30! 'En iyisi mi sen kaç buralardan' dedim ve atlayıp Bodrum'a gittim. Buralar sessiz sakin, tüm ahali hazırlıkta, her yer tadilatta. Havaalanını bile tanıyamadım desem yeridir. Bodrum her yaz öncesi olduğu gibi şimdi de bir dizi estetik operasyon geçiriyor belli ki. Esnaf hevesli; ee şehre bereket gelecek, yerlisi yabancısı adım atacak. Gani gani turist taşacak her bir köşeden… Şezlong aşkları yaşanacak, lahmacun fiyatları yarışacak, partiler hız kesmeyecek, dev tekneler demirleyecek. Ee bir de Hollywood starları düşerse Maçakızı'na, Cennet Koyu'na; tadından yenmeyecek Bodrum'un… Az zaman kaldı…

YENİ YAŞ DİLEĞİM
Neyse dönelim doğum günü mevzuma… Ben bu yaşımda huzur istiyorum, karmaşadan uzak kalmak, dedikoduseverlerden kopmak istiyorum. 'An'da kalmayı öğrendiğim bir yaş olsun. Telaşlı hallerimden arındığım, aşkı bulduğum bir 30 gelsin… Bodrum'da neler yaptığımı ise pazar günkü yazımda anlatacağım. Şimdilik ben kaçtım!