Altı saatlik zaman farkıyla yedi günümü dolu dolu geçirdiğim 12 saatlik uçuş mesafesindeki Çin topraklarından biriktirdiğim anılarımı paylaşmaya geldim, hazır mısınız?
Turumun ilk durağı; Xiamen. Çok da merak edip gezilecek, ilgi çekici bir yanı yok bu şehrin; rotanıza almayın sakın! Kendinizi Maslak'taki dev gökdelenlerin arasında hissediyorsunuz. Doğasını kaybeden, milyonlarca Çinli'nin koşuşturduğu, sıkıcı bir iş şehri burası; hatta düşüp bayılsanız bir kişi yardımınıza koşmaz, o kadar umursamazlar... 'Günler geçse de kendimizi Şangay'a atsak' diye hayıflanıp durduk.
Ama durun; son günün keşfi 15 dakikalık mesafedeki Gu Lang Yu Adası'nda işler bambaşka. Orada kendinizi Büyükada'da gibi hissedebilirsiniz... Okyanusa kıyısı olan adada, kendi kültürlerine özgü sokak yemekleri satan teyzelerle adım başı karşılaşabilirsiniz. Ama tatmayı bile düşünmeyin; kokusuna bile tahammül edemedik. Instagram arşivinize renkli fotoğraflar ekleyebileceğiniz samimi bir ada. Birinci Afyon Savaşı'ndan sonra İngilizler, adanın konumu ve güzelliği sebebiyle gizli bir örgüt kurup küçük toprak parçaları alıp evler inşa etmeye başlamışlar. Coğrafik olarak adanın sahibi olmasalar da birçok İngiliz'in adada evi var. Bu nedenle kendinizi Çin'de değil; küçük bir İngiliz şehrinde hissediyorsunuz. Tabii bu evlerin bir kısmı da otel olarak hizmet veriyor. Xiamen'in sıkıcı ortamında bu ada tam anlamıyla nefes alınabilecek bir bölge...
Peki Xiamen'de ne var? Dünyanın en büyük ayakkabı markalarının üretim tesisleri bulunuyor; onlardan biri de Anta. Üretim merkezinin içindeki kişiye özel ayakkabı tasarım atölyesinde; Kevin Garnett, Klay Thompson, Rajon Rondo gibi ünlü basketbol oyuncularına tasarım yapılmış. En büyük beş spor giyim markasında biri olan Anta, Türkiye'de de rekabet yaratmaya hazırlanıyor. Markanın, 2016 yaz ayındaki NBA için özel olarak tasarladığı ayakkabıları da dört gözle bekliyorum!
ŞANGAY NOTLARI
Gelelim Şangay'a... İşte eğlenceli Şangay notları:
Xintiandi; lüks alışveriş ve restoranların bulunduğu bölge. Xintiandi Style adlı alışveriş merkezinde birçok Çinli tasarımcının butiklerine göz atabilirsiniz. Çinliler, moda konusunda oldukça meraklı ve yaratıcı. Ancak fiyatlar uçuk olduğu için elinizi atmaya çekiniyorsunuz.
Bund bölgesi, yani sahil kesimi; İzmir kordonu ya da İstanbul Boğazı'nı hatırlatsa da, geceleri burada fine-dining restoranlar var. Hatta Michelin yıldızlı şef Jean George'un Mr.&Mrs. Bund isimli restoranı oldukça popüler. Mercato ve Capo'da, kendinizi New York'daki mekanlarda gibi hissedeceksiniz.
Gece kulübü olarak Nest; tam anlamıyla 'Sex and the City'nin çekik versiyonu kadınlarla dolu. 35 yaş üstü eğlenceli ve her daim şık kadınlar bunlar. Yakışıklı erkekler mi? Onlar da expatlar'dan ibaret. Yani uluslararası şirketlerin, o bölgedeki temsilcileri Avrupalı, uzun boylu, takım elbiseli, konusu kurumsal takıntılar olan, sabah 08.00'de kalkıp işe gitmesi gereken erkekler...
Bund bölgesindeki Çinli kadınlar sabaha karşı tai-chi yapıp ters ters yürüyorlar çünkü bu şekilde beyin fonksiyonlarının daha iyi çalışacağını düşünüyorlar. Yani bizim Nasreddin Hoca misali...
Çinliler bu yılı Maymun yılı olarak kutluyor. O yüzden şehrin her yerinde maymun görselleri, çizimleri var. 8 Şubat itibari ile şehirde bir ay boyunca kutlamalar yapılacak.
French Concession bölgesi, adından da anlaşılacağı üzere; Fransız mimarisi etkisinde. Bahçeli müstakil evlerin yer aldığı, konumu gereği şehrin zenginlerinin yaşadığı, parklarla çevrili sakin bir bölge. Hemen yanı başındaki Fuxing Park'a uğrayın; dans eden çiftlere eşlik edip onların yerel danslarını öğrenin; ruhunuza iyi gelir.
Kahvaltı kültürleri olmadığı için 'Nerede brunch yaparız, kahvaltıda ne yesek?' gibi hayaller kurmayın çünkü Çinliler sabahları pirinç hamurundan yapılan baoza ve noodle ile güne başlıyorlar. Siz en iyisi otelin açık büfesindeki çırpılmış yumurta ile idare edin...
Pu Dong bölgesinde yer alan, görme engellilerin masaj yaptığı salonları mutlaka keşfedin! Bir saatine 50 lira ödediğiniz masajda; onların sihirli elleri ile ağrılarınızdan kurtulacak, kuş gibi rahatlayacaksınız! Anlatamam, deneyimlemeniz lazım. Belki de bugüne kadar yaptırdığım en iyi masajdı. Belimdeki fıtık ağrısı yok olup gitti.
Çinliler; Instagram, Twitter ve Facebook kullanımı yasak olduğu için en çok 'We Chat' denilen aplikasyonu kullanıyor. Buna WhatsApp ile Facebook karması denilebilir.
Yu Garden; Şangay'ın en tarihi bölgelerinden biri. Buradaki çay evlerinde mutlaka bir çay seremonisi yapıp dumpling (Çin mantısı) yemeden dönmeyin. Dumpling'ci teyzeler, tıpkı bizim gözlemeci Emine Analar gibi..
Bu kelimeler hayat kurtarır!
Çin'e gittiniz ve etrafınızdaki bir kişi bile İngilizce bilmiyor. İşte hayat kurtaracak kelimeler... Geri kalanını vücut diliniz ile halledirseniz!
Nihao: Selamlaşırken kullanın.
Maidan: Hesap isterken kullanın.
Şie şie: Teşekkür ederken kullanın.
Fuyuen: Garsona seslenirken kullanın.
Bing sue: Soğuk su isterken kullanın çünkü su istediğinizde hep sıcak su getiriyorlar. Kültürlerinde soğuk su içmek yok!
Cöle: Taksiye bindiğinizde, durmak istediğinizde söyleyin.
