Yeni nesil kadınlara dair mevzuları paylaşacağım sizinle okurlarım. Kadınların geçirdiği güç evrimine 'Hadi be oradan!' diyen erkekler, hemen okumaya başlasın bence. Beyler, dünyada her şeye meydan okuyabilirsiniz ama yeni nesil kadınların gücüne asla! İşte günümüzün üç yeni kadın modeli:
1- TOYBOY SEVENLER: Bu tip kadınların en ünlüleri; Madonna, Kylie Minogue ve Jennifer Lopez... Bir kadının birlikte olduğu, kendisinden yaşça küçük erkeklere toyboy diyoruz. Kylie Minogue, geçtiğimiz hafta kendisinden 20 yaş küçük sevgilisiyle nişanlandı. Peki bu kadınlar neden yaşça küçük erkeklerle beraber oluyorlar? Bir toyboy'la aşk yaşayan kadın; hayatta hayallerini gerçekleştirmiş, hedeflerine ulaşmış kadındır. Ne istediklerini bildikleri için, konu ne olursa olsun korkmadan istediklerine sahip olabilirler. Bu kadınların en büyük avantajlarından biri; birlikte oldukları kişiyi hayatlarının merkezine oturtmamaları. Çünkü sevgililerinden daha güçlü bir bağ kurdukları arkadaşları ve sevdikleri aktiviteleri vardır. Bir ilişkide partnerine körü körüne bağlanmak, sadece ona odaklanmak iyi bir şey değil. Özgürlük, bir ilişkideki en büyük lüks aslında.
2- GÜÇLÜ BEKARLAR: Yeni nesil kadın profillerinden biri de; bekarlıktan keyif alan, özgürlüğüne tutkuyla bağlı olan kadınlar... Onlar, 'evde kaldım' sendromu yaşamaz. Geçtiğimiz günlerde New York Magazine'de 'Dünyayı bekar kadınlar kurtaracak' başlıklı bir yazı okudum. Gün geçtikçe artan bekar kadın sayısı, Amerika'da yeni bir kentli kadın profilinin oluşmasına neden olmuş. Bu akım, ülke politikasında da kendini hissettirecek. 2000'lerin başında patlayan 'Sex and The City' jenerasyonunun kadınları, 10 yıl sonra karşımızdalar yani. Senaryo, gerçek oldu...
3- KOCASINA SOYADINI VERENLER: Yeni bir trendin başlangıcı mı, yoksa bir baş kaldırış mı? Geleneksel kafalar, artık modern dünyanın hızına ayak uyduramıyor. 'Olur mu yahu, erkek adam kadının soyadını alır mı?' diyorlar. Oysa ki kadının hem kendisinin, hem de eşinin soyadını bir arada kullanmasına daha yeni alışmıştık. Şimdi o devir bitiyor çünkü kocasına kendi soyadını veren kadınlarla karşı karşıyayız. New York Times'daki bir haberde; evliliklerde karısının soyadını almak isteyen erkeklerin çokluğuna dikkat çekilmiş.
Hatta ünlü bir isim, bu akımın başlangıcı olmuştu. Oyuncu Zoe Saldana, 2013 yılında eşine soyadını vermişti ve kendisini eleştirenlere Facebook'ta cevap vermişti: 'Neden insanlara bu kadar garip geliyor partnerinin soyadını almak? Bunun eşiniz için kötü bir şey olduğunu düşünmek yerine, değişime öncülük eden bir adam olmanın tadını çıkarsanıza...' İşte buradaki sihirli kelimeler; değişim ve yenilik. ABD'de karısının soyadını almak isteyen daha çok erkek ortaya çıkacaktır... Bu üç yeni kadın tipine bakınca; onların güç ve özgürlük paydasında buluştuğunu görüyoruz. Herkes özgürlüğünün peşinde ve hepsi kendi kararlarını veren, ayaklarının üzerinde duran, çalışan ve canının istediğini yapan kadınlar olmak istiyor.
TERAS SEZONU AÇILDI
İşte İstanbul'un mekanlarıyla ilgili bu haftaki gözlemlerim...
Mart ayı geldi, artık teras keyfi yapmaya başlayabilirsiniz. Soho House'un içinde bulunan Yunan restoranı Mandolin, teras sezonunu açtı. Ardından diğer mekanlar da teraslarını peş peşe açar; ne de olsa bahar geldi...
Akaretler'de gizli saklı, sessiz sakin açılan bir restoran Toi... Mekan avuç içi kadar; birkaç masadan ibaret. Şık olduğu kadar da samimi. Mönüsü, iki Michelin yıldızlı şef Gordon Ramsay'in yanında çalışan Türk şef İsmet Saz'ın hazırladığı lezzetlerle yaratılmış. Şefin masasında, yemeklerin pişme ve hazırlanma sürecine eşlik etmenin verdiği hazzı siz de yaşayabilirsiniz. Şehrin temposundan uzaklaşmak isteyenler için sıra dışı bir deneyim.
Böyle mahalle toplantısı mı olur? Oluyormuş! Ama bu bildiğiniz toplantılardan değil. Efendi'de geçtiğimiz salı gecesi, Teşvikiye'de oturanlara özel, eğlenceli bir mahalle toplantısı yapıldı. Hem değişen Teşvikiye'yi konuştuk, hem de sağlam bir mahalle dedikodusu yaptık.
