Ünlü triplerini, yakın mesafeden bilen biriyim. Çoğu zaman saçımı başımı yolasım geliyor, 'Havandan geçilmiyor tatlım, reytingin düşünce görüşürüz!' diyesim geliyor. Bazısını da adeta blokluyorum; görmüyor, duymuyor, ilgilenmiyorum. Ama bazen de işin gereği aynı ortamın havasını soluman gerekiyor. Geçtiğimiz günlerde gazeteci arkadaşlarla sohbet ederken, bana 'Bu durumu yazmalısın' dediler. Neyi mi? Defalarca tanışmanıza rağmen sizi hatırlamayan, 'Çıkaramadım pardon, nereden tanışıyorduk?' diyen, adeta unutkanlık hastalığına kapılanları... Ne yazık ki, bazıları böyle. Onlarca kez el sıkışıp tanışırsın, sohbet edersin; sonra bir başka davet veya organizasyonda sizi görünce 'Pardon, tanışıyor muyduk?' derler. Yapmayın, etmeyin; onca şarkı sözünü, senaryoyu ezberliyorsunuz, işinize geleni metrelerce öteden fark ediyorsunuz... Bu ayakları yemiyoruz!