Salı günkü köşemde 'Teknelerde kötü niyetli kaptanlar var' demiştim. Daha ne hikayeler kulağıma geliyor... 'Ah Mert, sürekli adam alıp çıkarıyoruz; hep bir şüphe, bir endişe halindeyiz' diyorlar... Tıpkı özel bakıcılarda olduğu gibi. İnsanlar, çocuklarını kimseye emanet edemez oldu. Geçtiğimiz günlerde ünlü bir sanatçı arkadaşım, kızının bakıcısı ile yollarını ayırmış; referans isteyen ve bir sonraki işe almak isteyen annelere de 'Aman dikkat edin' uyarısında bulunuyordu. Anlaşılan şu ki; bu tarz hayat standardı yüksek olan ve yanında, evinde, teknesinde insan çalıştıranların en sorunu bu. Çalışanların içten içe bu hayatlara sahip olan işverenlerine karşı kin sahibi olduğunu görüyoruz. İlginç ve şaşırtıcı!
MESLEKTEN MEN EDİLEBİLİR
Neyse dönelim asıl meselemiz tekne kaptanlarına... Yazım üzerine Bodrum Denizciler Derneği'nden e-posta geldi. "Yardımınıza ihtiyacımız var. Kötü niyetli kaptanı disiplin komisyonuna verelim, ehliyetini iptale varana kadar cezası var. Lütfen bize kaptan, yat ismi ve çalıştığı tarih aralığı gibi bilgileri verin. Kaptanı cezalandırmak bizim işimiz" diyorlar kısacası...
Bende onlara yazdığım cevabı alıntılıyorum. "Sayın yetkili, bu tarz bilgileri sizinle paylaşıyor olmam hem tekne sahibinin deşifre olmasına, hem de bu kaptanların, bir anlık kötü niyetli tavrı ile ehliyetinin iptal olması beraberinde işsiz kalmasına sebep olacağı için de potansiyel bir suçluya dönüşmelerine neden olabilir. O yüzden bu tarz olayların yaşanmaması için kaptanların patronları ile yaşayacakları sıkıntılarda onları kollamak adına daha sıkı yönetmelikler yaratın. Onlarda patronlarından almak istediklerini tehdit veya şantajla zorla almaya çalışmasınlar..."