Herkes Hande'yi merak ediyor; dönüşü gerçekten muhteşem olacak mı, olmayacak mı? Hande Yener pop müzikte yine zirveye koşacak mı? O, kendi kendine başka sesler başka notalar aramak için bir yolculuğa çıkmıştı. Çok eleştirildi, bazı hayranları kızdı, küstü. O, geri adım atmadı. Bildiğini okumaya devam etti. Arayışını yarıda kesmedi. İşte bu noktada şapka çıkarttım Hande'ye. İstedi, aradı, merak etti, keşfetmek istedi, yenilik istedi, korkmadı, endişeleri rafa kaldırdı ve içinden geleni yaptı.

HANDE DELİ YA...
Severim kendi kendine kopartılan isyanları, severim durduk yere patırtı çıkartmayı, severim her şey tıkırındayken sıradanlıktan sıkılıp ortalığı toz duman etmeleri, rahatsızlığı, yerinde saymazlığı... Şimdi keşiften dönüyor Hande. Eh! Herkes de bu dönüşü dört gözle bekliyor. Dedim; "Ben daha fazla bekleyemem..." Bu kez müzisyen Sinan Akçil'le çalışıyor Hande. Duydum şarkılar bitmiş, mastering için yurtdışına gönderilmiş. Pazar gecesi Sinan'ın evini bastım. "Çıkart şu şarkıları Sinan, dinlemezsem çatlarım artık!" Beklentilerim yüksek mi? Bilmem! Hande 'Kırmızı' dönemi gibi bir şey yapacak herhalde, Sinan da 'Düm Tek Tek', 'Evlenmeliyiz' kıvamında bildiğimiz Türkçe Pop şarkıları dizecek diye düşünüyorum. Çıkış şarkısı 'Sopa'yı koyuyor Sinan. Önce şöyle demeçliyor; "Bu sözleri Hande'yi düşünerek yazdım. Deli ya..." Şarkı giriyor... İlk anda yanıldığımı anlıyorum "Tamam" diyorum, "Bitti bu iş!" Sinan kendini aşmış. Eski Hande'yle elektronik Hande ancak böyle birleştirilebilirmiş. Özlediğim, istediğim, beklediğim, dilediğim Hande sesleniyor hoparlörden bana. Enerji fışkırıyor, Hande her notada; "Sıram geldi, çekilin" diyor.

GÜNAYDIN GEÇ UYANDIN
Buyurun 'SOPA'nın sözleri: Her günahın bedeli var bunu zaten ödedim Her delinin bir sebebi var bunu zaten söyledim İçindeki yanlışın zinciri kopa kopa durur Ama aşk böyledir, önce sevdirir Sonra sopa sopa vurur Günaydın geç uyandın ama bitti Aslında geç bile kaldım zor uyandım Ama geçti... İlacın etkisi yok... Aşk önce sevdirir sonra sopa sopa vurur! Vurmaz mı? Zaten işin baharatı, biberi, acısı, tatlısı o sopada değil mi? Benim için öyle, sopasız aşklar aşk değildir zaten! Kalbime altın harflerle kazıyamam. Dilimde hep huzurlu- aşklar vardır da sopalı aşklar büyütür beni, yaşatır beni. Aaa! Hasta mıyım ben?

BODRUM'A DA GİTTİK
Gelelim ikinci favorime, çok favorim var da iki tanesini yazacağım bugün köşemde. Şarkımızın adı 'Bodrum'. Sinan; "Ayşe bu senin şarkın, istersen Çeşme olarak da çevirebilirsin sözleri, bu yaz sen bu şarkıyla fena coşarsın" dedi. "Dur" dedim, "Benim adıma konuşma, sağım solum belli olmaz ya..." Şarkı girdi, ooooo Hande Yener sahalara hoş geldi! Bence 2010 yazının şarkılarından biri banko 'Bodrum'. Hande'yle küsenler, onu üzen yapımcılar çok üzülecek çok! Efendim; onun da sözleri şöyle, yine ilk kez bu köşede! (Peki benim magazin siteleri misali 'ilk kez' çekmem n'olcak?) BODRUM Keşkelerin olmadığı bir yerde yaşamak isterdim Yalanların aktığı bir yerde susamak isterdim Senin olmadığın ülkelerde yaşlanmak isterdim Zamanın olmadığı bir günde buluşmak isterdim Bana bu yere vize verecek kişi çok Seni bana hep rezil edecek kişi çok Bodrum'a da gittik beraber İstanbul'da da yaşadık Sorun şehirlerde değildi Biz tam yalandık En yoktan zamandık Hande ve Sinan aylardır 'uykusuz her gece' kıvamında çalışıyorlar, Hande "Albümüme tapıyorum, en iyi albümüm" diyor. Sinan mutluluktan uçuyor. Bense Hande'ye 'hoş geldin' demek istiyorum. Gözümüz yollarda kalmıştı... Şarkılarınla Bodrum'a da gidelim beraber, Çeşme'ye de inşallah...