Sağlıklı beslenmeye, ruhsal ve bedensel detokslara sardığımı biliyorsunuz. Aslında 'sarmak' itici bir tabir oldu. Dışarıdan görünen; konuya sardığım, fena halde dadandığımmış da, hatta kafayı oynattığımı düşünüyormuş bazı arkadaşlarım.
Sarsam da, dadansam da, kafayı oynatsam da halimden son derece memnunum vallahi.
Güzel şeyler yemek, güzel düşünmeye çalışmak, güzel sözlerle konuşmayı ihmal etmemek bana çok çok çok iyi geldi. Uğuru kaçmasın, sonradan 'Başaramadı' olmasın diye söylemedim ama sigarayı bırakalı dört ay oldu bile.

NE YAPTIN KENDİNE?
Cildime renk geldi, göz altlarımdaki şişkinlikler indi, sabah 06.30 dedin mi ayaktayım zıpkın gibi. Yürümek, spor yapmak, her hafta pazara gidip rengarenk sebzelerden, otlardan almak, evde kendi yemeklerimi pişirmek, ne yediğimin farkında olmak, tıkınmak için değil de beslenmek için yemeyi öğrenmek beni öyle mutlu etti ki...
Üstelik hiç sıkıcı değil, hiç hayatını kısıtlayıcı değil, hiç esaret değil; müthiş bir keşif. Bedenini arındırdıkça, ona iyi davrandıkça ruhuna da bir şeyler oluyor sanki.
Hayatının tamamına dayanan bir temizlik başlıyor gizli gizli.
Sonra soruyorlar sana sokakta, arkadaşlar arasında, orada burada; "Ne yaptın kendine?" Sanki gidip gerdirmişsin gibi yüzünü gözünü, sanki Hollywood yıldızlarının gizli formülünü sen keşfetmişsin gibi bir muamele.
"Hiç bi' şey; sadece bol sebze yiyorum, sağlıklı besleniyorum ve spor yapıyorum. Tabii ki canım bi' şeyi çok çekerse yiyorum ama az" dediğimde kesmiyor tabii.
Bin yıldır söylenen formül mü yani? Evet yani, bin yıldır söyleniyor. Neyse gelelim yazının asıl sebebi iki harika kadına ve çıkarttıkları iki yeni kitaba.

AFİYETLE DİYET
İlki; yeni tanıştığım, azmini takdir ettiğim, Instagram üzerinde hazırladığı detoks programlarıyla onlarca kişinin kilo vermesine yardım eden, pilates DVD'leriyle tanıdığımız Umay Villa'nın '5 Günlük Detoks ile Yağlara Veda' kitabı.
Fotoğraflı, tarifli, rehberli, spor destekli 10 ayrı detoks programı sunuyor. Ben birini yaptım bile, bugün dördüncü günüm bitti; valla göbişim çekti gitti. Meraklıysanız aklınızda olsun.
Bugünlerde alıp da beğendiğim ikinci sağlıklı beslenme kitabımsa Diyetisyen Dilara Koçak'ın 'Afiyetle Diyet Tarifleri'.
İşte bu! Ben de onu diyorum zaten. 'Diyet sıkıcı bi' şey değildir' fikrinin ispatı olmuş bu kitap.
Çorbalardan kahvaltılara, etlere, balıklara, tatlılara kadar Dilara Koçak harika tarifler vermiş. Kitabın kendisi de pek eğlenceli. Fotoğraflara, ipuçlarına, minik notlarına bayıldım.
'Hem sağlıklı, hem lezzetli yemekler nasıl olur?' diyorsanız, buyrun alın.
Ha, yeri gelmişken bir daha yazmak istiyorum; zayıflık takıntısını bırakın, zayıf demek sağlıklı demek değil. Size iyi gelen, güzel besinlerle beslenin. Bilmiyorsanız diyetisyenlere danışın, bedeninizi sevin ve bol bol gülümseyin, olur mu?