Ünlülere atarlanmak, saldırmak, gider yapmak bir sosyal medya hobisi, bunu zaten biliyoruz. Mutlu olsan, 'hayat sana güzel', mutsuz olsan şımarıksın, ağlasan yalandan, gülsen sululuktan, aşık olsan reklam, ayrılsan aldattın...

İŞİN AYARI ŞAŞTI
Ünlüysen yüzde 100 zenginsin zaten; böyle paraların içinde yüzüyorsun! Tekneler, arabalar, partiler, pahalı kıyafetler olmazsa olmazın. Pek çalışmıyorsun da, kaygın yok, endişen yok, korkuların yok. Ekmek elden su gölden hesabı. Tabii bunların hepsi gerçek dışı. Asla böyle bir durum yok. Ünlü kısmı seçtiği meslekten ya da aşkla hayata geçirebildiği yeteneğinden ötürü sürekli hakarete, eleştiriye uğruyor işte. Haksızlık mı bu? Yüzde 1000!
Hele ülkemizin yaşadığı korkunç ihanetten sonra işin iyice ayarı şaştı, sosyal medyaya giren; önüne gelen ünlüye sallıyor. Mankensunucu Çağla Şıkel de bu saldırılardan nasibini alan ünlülerden. 'Neden sokağa çıkmadın?' diye yüklenmişler Çağla'ya...
Çağla da "İyi ki televizyona çıkıyoruz, biz insan değil miyiz? O jet sadece senin tependen mi geçti? Benim ailem yok mu? Benim nefesim kesilmedi mi?" diye isyan etmiş. Haklı mı? Yüzde 100.
Herkes sosyal medyada duygularını, ruh halini paylaşmak zorunda değil. Her Türk vatandaşı böyle bir gündemde zaten yaralı, üzgün, endişeli, kaygılı, uykusuz... Böyle olmamaya imkan var mı? Eskiden ünlü olmanın bedeli özel hayatsız kalmaktı; şimdiyse böyle saldırılara ve hakaretlere uğramak mı oldu yani?
Yapmayın etmeyin; bize birlik, beraberlik, kardeşlik lazım. Zaten ülkemize ihanet edenler bir bir ortaya çıkacak ve cezaları kesilecektir. Lütfen birbirimize kötülük yapmayalım. Gün o gün değil.