ABD ve Avustralya'da gazi maaşları yaklaşık 3 bin dolar... Kanada'da 1200 dolar ama çocuklarını ücretsiz okutabiliyorlar, istedikleri hastanede bakım serbest.
Ekonomisi çökmüş Yunanistan'da bile gaziler 1500 dolar alıyor, birçok vergiden muaflar.
Fransa'da, gazi maaşları emeklilerle aynı ama başka bir işte çalışsalar da bu para ödenir.
Yazmakla bitmeyecek ayrıcalıklara sahip yabancı gaziler. Benzin indirimi yapan ülkeler bile var.
Peki, bizde durum ne?
Dün Hürriyet'te Arda Akın imzalı çıkan 'Gaziye sayaç davası' başlıklı haber her şeyi özetliyor:
"Ömür Gezdiren, Hakkari'de 1998'de vatani görevini yaparken mayın patlaması sonucu gözlerini kaybetti, yürüyemez hale geldi.
Bir yıl sonra da Parkinson hastası oldu. Yedi ay önce annesiyle yeni kiraladığı evin elektrik bağlantısı için AYEDAŞ'a gitti.
Görevliyle eksik evrak yüzünden tartışırken, bankonun üzerindeki elektronik sayaç düşüp kırıldı. Anne ve oğlu, kamu malına zarar vermek suçundan üç yıla kadar hapis cezasıyla yargılanacak."

MOR KALPLİ ADAM...
Yavuz Donat'ın yıllar önce çıkan 'Mor kalpli adam' başlıklı müthiş yazısından bir bukle:
"Geçen hafta Amerika'da iken 'bir otomobilin plakası' dikkatimizi çekti. Plakada damga, mühür, madalya gibi bir şey vardı.
Sürücü otomobilini park etti. Park yerindekiler ona saygıyla, sevgiyle, tebessümle bakıyorlardı.
Kimi de gidiyor 'madalyalı adamın' elini sıkıyordu.
Yanımızdakilere sorduk:
"Bu adam kim? Bu madalya neyin nesi?" Dediler ki "Bu bir gazi... Yakasındaki de Purple Heart".
Purple Heart... Türkçesi 'mor kalp'... Askerlik görevini yaparken yaralananlara verilen madalya.
Polis 'mor kalpli' adama selam duruyor.
Lokantadaki garson 'mor kalpli' adama en iyi masayı gösteriyor. Bazı müşteriler de 'mor kalpli' adamın yanına yaklaşıp "Siz, bizim için savaştınız... Teşekkürler" diyor.
Resim çektirenler bile var...
Amerika'da beyaz, siyah, kadın, erkek, zengin, fakir herkes eşit ama 'mor kalpli' adam, 'üstün insan', 'ayrıcalıklı'. Onun sahip olduğu ayrıcalığa 'Amerikalı parlamenter bile' sahip değil."

GAZİNİN BOĞAZINI SIKMAK
Dönelim bizim gazinin haberindeki olay anı detayına:
"Gezdiren'in ellerini bilinçsiz oynatmasına (Parkinson hastası) anlam veremeyen AYEDAŞ'ın güvenlik görevlisi Abuzer Aytepe, iddiaya göre belindeki silahı tutarak, 'Sorun çıkarmayın, polis çağırırım' dedi.
Oya Gözübüyük (gazinin annesi), 'Ne sorunu, gerekli evrakları soruyoruz' yanıtını verdi.
Aytepe, engelli olduğunu anlayamadığı Gezdiren'i, kendisine müdahale edeceğini düşünüp yere yatırdı...
Çevredekilerin müdahalesi üzerine Aytepe boğazından tuttuğu Gezdiren'i bıraktı."
Durun bitmedi...
Boğazı sıkılıp yere yatırıldığında bayılan gazimiz Gezdiren "Olayla ilgili savcı benim ifademi almadı.
Beni hiç görmedi. Davayı nasıl açtı bilmiyorum" diye konuştu.
Savcımıza da bravo!
Bizdeki gazi maaşını da yazalım tam olsun: 371 lira...
Not 1: Türkiye'de gazi olmak da zor! Çatışmada arkadaşınız tarafından vurulursanız tam gazi sayılmıyor, aynı haklara sahip olamıyorsunuz.
Not 2: Seçim mitinglerinde gazi ve şehit maaşlarına zam vaadinde bulunan bir parti hatırlıyor musunuz?