Sinemamızda 12 Eylül darbesini konu alan filmlerde genelde solcuların yaşadığı drama odaklanıldı, meselelere solcu perspektiften yaklaşıldı.
Elbette 12 Eylül'de solcular büyük acılar çekti ama darbe darbedir; sağcısı, solcusu, muhafazakarı hiç fark etmez.
Bu ülkede herkes, demokrasinin rafa kaldırılmasından zarar gördü.
Şu an vizyonda olan 'Bizim Hikaye' filmi diğer darbe konulu yapımlardan farklı. 12 Eylül'ün etkilerini daha geniş perspektifte perdeye taşıyan film; meseleye sağcı, muhafazakar cepheden de bakmayı başarıyor. Necip Fazıl'ın görüntüsü eşliğinde, Marmara Kıraathanesi diye bir yer olduğunu hatırlatıyor.
Peki, bu film ne anlatıyor? Yazdığı bir kitap yüzünden 12 Eylül döneminde cezaevine düşen yazar 'İsmail Akıncı' ve ailesinin yaşadığı dramı... 'İsmail'in hamile karısı 'Nimet', iki çocuğuyla yapayalnız kalıyor. Zaman atlamalı kurguyla, geçmiş ve şimdiki zaman arasında ilerleyen öyküde, İsmail'in avukat oğlunun babası için açtığı iade-i itibar davasını, hukuk mücadelesini de izliyoruz.
İADE-İ İTİBAR MÜCADELESİ
Bu aslında; 12 Eylül'de hapse düşen tüm mahkumlara iade-i itibar kazandırma mücadelesi... Bu çabanın sembolik anlamını da yabana atmamak lazım.
Yasin Uslu ilk yönetmenlik denemesinde gelecek için umut vâdeden bir iş çıkarmış.
Zaman atlamalı kurgu tekniği, riskli bir anlatımdır ama Uslu bu noktada iyi bir sınav vermiş; sinema dili gayet berrak.
Filmin görüntü yönetimi de başarılı. Karadeniz'in doğal güzellikleri, İstanbul'un tarihi dokusu perdeye müthiş yansımış.
Haluk Piyes, kariyerinin en iyi performanslarından birini çıkarmış. Cansel Elçin, Sera Tokdemir ve Ahmet Mekin'in oyunculukları da başarılı.
TÜRBAN MESELESİ
Dramatik öykü, bazı sahnelerde izleyiciyi ağlatacak cinsten. Yeni neslin, bu tarz filmler izleyerek, askeri vesayetin ve darbeni ne anlama geldiğini daha iyi anlayacağını düşünüyorum.
Filmde başörtüsü yüzünden üniversitelerde baskı gören genç kızlar da unutulmamış. Ayrıca 'İsmail'in avukat oğlunun hocasına verdiği hukuk dersi de önemli sahnelerden biriydi.
Filmin düşünce ve basın özgürlüğü, insan hakları ile ilgili verdiği mesajlardan da ders çıkarmak gerektiğine inanıyorum.
Öte yandan Uslu, sanki filmi çekerken bazı sahnelerde frene basmış. Elbette bu dingin anlatım, muhafazakar sağcı kesimin ruh halini yansıtması açısından biçimsel bir tercih ama keşke Marmara Kıraathanesi'ne ve dönemin muhafazakar kesimine daha fazla odaklanılsaydı. Aynı zamanda ilham verici bir baba-oğul öyküsüne sahip olan 'Bizim Hikaye', vizyondaki en kayda değer yerli yapımlardan biri.
12 Eylül darbesini farklı açılardan izlemek adına da iyi bir fırsat.
