Mel Gibson, hemen yönetmen, hem de oyuncu olarak birçok efsane filme imza atmasına rağmen yaşadığı alkol problemi ve bazı tepki çeken açıklamaları yüzünden Hollywood'un kara listesine girmişti. Bazı ünlü yapımcıların Gibson'ı defterden silmesi ayrı yazı konusu ama yeni vizyona giren 'Kan Bağı' hem Gibson'ın kariyerine, hem de hayranlarına ilaç gibi gelecek gibi gözüküyor. 60'lık Mel Gibson'ın ülkemizde yeni vizyona giren 'Kan Bağı' (Blood Father) filmindeki müthiş performansı adeta ünlü oyuncunun yeniden doğuşunu müjdeliyor.
Filmin yönetmen koltuğunda, John Carpenter'ın ünlü 'Assault on Precinct 13' filminin yeniden çevrimi ve Fransız mafya babası Jacques Mesrine'nin hayatını konu alan 'Ölümcül İçgüdü' gibi suç dünyasını konu alan yapımlarla dikkatleri çeken ünlü Fransız yönetmen Jean Francois Richet oturuyor. Filmde Mel Gibson, kızını öldürmeye çalışan Meksikalı suç kartelinin acımasız adamlarıyla mücadeleye girişen, hapishaneden şartlı tahliye ile çıkmış John Link adında bir babayı canlandırıyor. Hayatını yaşadığı karavanda dövme yaparak kazanan, alkolü yeni bırakan ve belaya bulaşmamak için özel gayret gösteren John, bir yandan da kayıp kızını aramaktadır. John'un, başı tehlikeye giren kızından aldığı telefonla harekete geçmesiyle birlikte film, adrenalini yüksek bir maceraya yelken açıyor.
'Hırsızlar Şehri' ve 'Açlık Oyunları: Alaycı Kuş 1-2' filmlerinden tanıdığımız Peter Craig'in senaryosunu yazdığı filmin oyuncu kadrosunda Erin Moriarty, Micheal Parks, William H. Macy gibi yetenekli isimler de dikkat çekiyor. Birçok insanın kendini özdeşleştirebileceği bir öyküye sahip olan 'Kan Bağı'nı asıl değerli kılan elbette Mel Gibson. Ünlü oyuncu, başta arabadaki nefes kesen kapışma sahnesi olmak üzere bir çok aksiyon sahnesinin hakkını veriyor. Gibson açıkçası, 60 yaşında olmasına rağmen aksiyonun kralını çekerim mesajını veriyor. Film izleyici hiç sıkmayan, sürükleyici bir senaryoya sahip, 88 dakikanın nasıl geçtiğini anlamıyorsunuz. Filmin imdb notu da yüksek: 6.9. 'Kan Bağı' haftanın en dikkat çeken yapımı.