Bir Milano Moda Haftası'nı daha geride bıraktık. Dolce&Gabbana ikilisi, uzun yıllar üstünde durdukları hayvan desenlerini geçtiğimiz yıl geride bırakmış, kucaklarında bebek taşıyan modeller ile sundukları çiçek desenine bulanmış kıyafetleri tepki çekmişti. Bebekleri beşiklerinde bırakan modeller, geçtiğimiz hafta ellerinde cep telefonları mesaj çekerken yine bol çiçek, dal, böcek, ağaç desenli kıyafetleri sundular.
Modellerin taşıdıkları kıyafetler 2016 yazında 50'li ve 60'lı yılların, yani Sophia Loren'in, Marcello Mastorianni'nin İtalya'sının moda olacağını söylüyordu.
Trussardi ise benim her zaman İtalyan modası içerisinde ayrıksı bulduğum bir moda evidir. İtalyan modasının uçucu, esprili ve biraz da oyuncu tarzına karşın daha ciddi bir stili olan Trussardi; 2016 yazı için bize grilerin, bejlerin, beyazların yoğunlukta olduğu bol şifon pantolonların, uzun uçuşan ipek tuniklerin ve elbiselerin içeren bir koleksiyon sundu.
LEOPAR DESENLER
Salvatore Ferragamo benim en favori koleksiyonumu Milano'da sundu. Bol siyah deri pantolonlar, etekleri renklendiren fırfırlı askılı mavi bluzlar, romantik fırfırlı İspanyol esintili elbiseler; bana annemin 1980'lerde Çeşme ve Kuşadası'nda giydiği o ipekli elbiseleri hatırlattı.
Moda haftasının en çok ses getiren defilesi Versace oldu. 80'lerde moda dünyasına yeni bir şov ve Cindy'lerin (Crawford), Claudia'ların (Schaeffer) tarih yazdığı bir top model anlayışını getiren Versace, Gianni'nin beklenmeyen ölümünün ardından Donatella Versace'nin öngörüsü ve cesareti ile İtalyan modasının devi olmaya devam ediyor. Donatella Versace, kendi ikonik stilini tasarımlara nüfuz ettiriyor. Görkem seven bu kadının her koleksiyonunda, leopar deseninin varlığı söz konusu. Haki rengin hakim olduğu pantolon-ceketleri uyumla hareketlendiren turuncular ve siyahlar da yeni koleksiyonda söz konusu. Zebra ve leopar desenleri, siyah ile kontrast olacak fosforlu yeşil ve kırmızı baskılar ile göz alıcı hale getirilmiş. Bu desenler, klasik ve bol kesimli etekler, gömlekler ve ceketlerde kullanılarak bu sade tasarımlara 'Versace dokunuşu' ile heyecan katılmış. Deri takımlardan, dolgu da olsa yüksek topuklardan asla vazgeçmeyen Versace'nin günlük hayatta daha hareketli bir stile yaklaştığı, modaevinin şaşaasını büyük şehirlerin vahşi ormana benzeyen sokaklarında dolaşan kadınını top modele dönüştürecek daha eklektik bir stile doğru dönüştürdüğünü söyleyebiliriz.
