Gazeteci Abdi İpekçi, öldürülüşünün 31. yılında mezarı başında anıldı. İpekçi'nin kızı Nükhet İpekçi İzet, "Bizim mahkumiyetimiz sona ermedi. Özgürleşemedik. Buradayız" dedi. Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Abdi İpekçi'nin Zincirlikuyu Mezarlığı'ndaki anma törenine İpekçi'nin kızı Nükhet ve eşi Sibel İpekçi başta olmak üzere çalışma arkadaşları, dostları ve gazeteciler katıldı. Törende, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Orhan Erinç, DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi, CHP İstanbul İl Başkanı Gürsel Tekin, Mehmet Ali Birand, Sedat Ergin, Nükhet İpekçi İzet ve Orhan Erinç birer konuşma yaptı.
'ÇIĞLIK ATMAYACAĞIM' "
Suskunluk bozmak, feryat etmek, çığlık atmak için burada değilim. Öyle olsa bir Hollywood filmine benzerdi, bir Medyapım gösterisine benzerdi" diyen Nükhet İpekçi İzet, Mehmet Ali Ağca'nın 30 yıl aradan sonra serbest kalmasıyla ilgili düşüncelerini şu sözlerle dile getirdi: "Konuşmak için mahkum edildiğimiz bu yaşantının tanıklığını yapmak için buradayım. Parmaklıklar ardında geçen 30 yıllık çileli bir yaşantıyla, dışarıda katillerin arasında, katil izi sürerek geçen bir yaşantı arasında kıyaslama yapmak için burada değilim. Belki bir an için yer değiştirmeyi teklif edebilirim. Ya burada benim canını aldığım, sizin babanız veya anneniz olsaydı, o zaman siz bana ne demek isterdiniz? diye sorabilirim. Ama şimdi bunu da sormak istemiyorum. Artık öyle bir yerdeyiz ki, ancak 31 yıl öncesine gidersek hep birlikte özgürleşeceğiz. Bizim mahkumiyetimiz sona ermedi. Özgürleşemedik. Buradayız."
DEVLET BAŞARAMADI!
Nükhet İpekçi İzet, o dönemin yöneticilerinin bu hafta İpekçi cinayetinin çözümünde başarısız olduklarını söylediklerini ve ''Bu bir başarısızlık değil, engelleme hikayesidir'' dediklerini hatırlatarak, bu türden engellemelerin yapıldığı kurumların itibarlarının zedelenmesinden artık kaygı duymamaları gerektiğini dile getirdi. ''Son dönemdeki gelişmeler nedeniyle bugün de 1 Şubat 1979 gününde olduğu gibi üzgünüz ve kızgınız'' diyerek sözlerine başlayan Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Orhan Erinç ise şunları söyledi: "Devleti yönetenlerden bazen, Abdi beyin katillerinin bulunması veya arkasındaki gücün ortaya çıkarılması için soruşturmaların yapılacağı konusunda açıklamalar geliyor. Bu çok geç bir yaklaşım olmuştur. O günden bugüne kadar aradan geçen 31 yılda Abdi Bey'in katilinin tetikçisinin yakalanmış olmasına karşın arkasındaki karanlık güçlerin ortaya çıkarılmamasından yakınarak bugünlere ulaştık. Bugün de aynı şeyleri söylemek durumundayız. Geçen yıl Abdi Bey'in dosyası zaman aşımı dolayısıyla kapatılmıştır. Bu acımıza Abdi Bey'in katili olarak hüküm giymiş Mehmet Ali Ağca'nın Abdi Bey'in öldürülmesiyle ilgili 10 yıllık ceza süresinin ardından çeşitli suçlar işlediği nedeniyle yattığı hapis cezası sona ermiştir. Ancak bu sona eriş sürecinde Türkiye'de şiddetin, adam öldürmenin kutsallaştırılmasına yönelik ve çıkar sağlamayı amacıyla yapıldığı anlaşılan bir girişimi burada bir kez daha kınamak durumundayız."
'BOYNUMUZUN BORCU'
Törene katılan gazeteci Sedat Ergin de, Abdi İpekçi cinayetinin sorgulanmasının gazetecilik mesleğini yapan herkesin boynunun borcu olduğunu söyledi. Abdi İpekçi cinayetinin kapanmamış bir sorular parantezi olduğunu belirten Ergin, "Türk basınının üzerine düşen bir görev var. Bütün gazete yönetimlerinin, yazarların, her muhabirin Abdi İpekçi dosyasını ele alıp bunu nasıl takip edebilirim devam edebilirim diye sorgulaması gerekiyor" dedi.
31 YILDIR AYNI ACI...
1979'da hain bir saldırı sonucu öldürülen Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Abdi İpekçi, 31. ölüm yıldönümünde mezarı başında anıldı. Kızı Nükhet'in konuşması tam da katilinin serbest bırakıldığı günlere denk geldiği için çok anlamlıydı. "Üzgün ve kızgınız" diyen Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Orhan Erinç de, olayın arkasındaki karanlık güçlerin hâlâ ortaya çıkarılamadığını söyledi.
