Polonya'nın eski Cumhurbaşkanı, Nobel Barış Ödülü sahibi, Solidarnocs (Dayanışma Hareketi) kurucusu ve ilk başkanı, AB Düşünce Grubu üyesi Lech Walesa, 35'inci yılını kutlayan HAK-İŞ Konfederasyonu ile AB Genel Sekreterliği'nin ortak düzenlediği, "Demokratikleşme, Haklar, Özgürlükler ve AB: Solidarnosc'ten AB Üyeliğine Polonya Deneyimi" panelinde Türkiye'nin AB'ye girmesinin AB'nin çıkarına olduğunu söyledi. Açılış konuşmalarını HAK-İŞ Konfederasyonu Genel Başkanı Salim Uslu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer ve Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış'ın yaptığı panelde "komünizme karşı yaptıkları mücadeleyi" hatırlatan Walesa, "Biz yeni bir dönem açtık. Ama bu yeni dönemi yönlendirip yönlendiremeyeceğimizi düşünmemiz lazım. Ben son devrimci olmak istiyorum. Yeni devrimlerin olmasını istemiyorum, belki olmayacak. Ama bizim programlarımızı iyi düzenlememiz, akıldan ve birikimden yararlanmamız gerekiyor" diye konuştu. "Artık yeni bir döneme girdik. Akıl, iletişim ve küreselleşme dönemine girdik. Bu dönem, yeni yapılanmalar, yeni programlar gerektiriyor. Tek Avrupa devletini kurmaya, küreselleşmeye çalışıyoruz" diyen Walesa, Avrupa'nın genişlemesini desteklediğini, ancak birikimlerin korunması için neler yapılması gerektiğini düşündüğünü söyledi. Devletlerin çıkarlarının, birliğin genişlemesini zorlaştırdığını kaydeden Walesa, şöyle konuştu:
TÜRKİYE'NİN GÜCÜ
"Türkiye'nin AB'ye girmesinin AB'nin çıkarına olduğunu göstermemiz gerekiyor. Ülkenize her geldiğimde, ne kadar büyük imkanlara sahip olduğunuzu görüyorum. AB'nin sahip olmadığı çok fazla imkana sahipsiniz. Bunlar, sadece Avrupa için değil, dünya için kazanç olacak. Avrupa'yı hangi temeller üzerine inşa etmek istiyoruz? Özgürlük, serbest pazar, hukukun üstünlüğü. Avrupa'nın değerlere de dayandırılarak yapılandırılması gerekiyor."