AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, kendilerini, ölümle korkutacaklarını sananların tehditte bulunduklarını ve alçakça saldırılarda bulunduklarını belirterek, ''Hangi alçakça saldırıyı yaparlarsa yapsınlar, hangi tezgahı kurarlarsa kursunlar, hangi çirkin senaryoya başvururlarsa vursunlar biz bu yola başımızı koyduk, Allah'ın izniyle dönmeyecek, vazgeçmeyecek, yılmayacağız'' dedi.
Başbakan Erdoğan, partisince Kilis'te Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlenen mitingde halka hitap etti. Başbakan Erdoğan, Kilislilerin 12 Eylül halk oylamasında, yüzde 67 oy oranıyla Anayasa değişikliğine ''evet'' dediklerini anımsatarak, ''Demokrasiye, özgürlüklere, hukukun üstünlüğüne, büyük Türkiye'ye destek verdiğiniz için, sizlere, tüm Kilisli kardeşlerime en kalbi şükranlarımı sunuyorum. Yine buradan, Kilis'ten, Kilisli tüm annelerin, ayaklarının altı öpülesi annelerin Anneler Günü'nü özellikle kutluyorum. Bu tabii sembolik gün, yoksa 365 günün her günü anneler günüdür. Annelerin hayır duasını her zaman yanınızda bulacaksınız. Cennet, babaların ayaklarının değil, annelerin ayaklarının altındadır. Onun için annenin ayağının altındadır. Ana gibi yar olmaz...'' diye konuştu.
Erdoğan, Kilis'in bir medeniyet şehri olduğunu ifade ederek, şunları söyledi:
''Kilis, Hazreti Peygamber'in, onlar yıldızlar gibidir buyurduğu, Sahabe-i Kiram'ın şehridir. Kilis, Zübeyr bin Avvam'ın, Talha bin Ubeydullah'ın, Şurahbil bin Hasene gibi nice sahabenin şehridir. Kilis, Evliyanın, Enbiyanın, Alimlerin, Zahidlerin, Polat Bey gibi, İslam Bey gibi, Kartal Bey gibi kahramanların şehridir. Öyle şehirler vardır ki, etraflarına ışık saçarlar, yol gösterirler, rehberlik yaparlar. İşte Kilis, bağrında barındırdığı büyük zatlarla, yiğit, mert, kahraman insanlarıyla bizim yolumuzu aydınlatıyor, bize yol gösteriyor, ışık tutuyor, rehberlik ediyor.''
Başbakan Erdoğan, ''Eğer biz bu millete hayal kırıklığı yaşatırsak Kilis'te makamı bulunan Zübeyr bin Avvam hazretlerinin huzurunda hicap duyarız. Eğer biz bu milletin emanetine halel getirirsek Talha bin Ubeydullah hazretlerinin manevi huzurunda mahcup oluruz. Allah bizleri onların şefaatlerine nail etsin. Her birinden Allah razı olsun, mekanları cennet olsun. Biz onları kutup yıldızları olarak görüyoruz. Biz onları, yollarımızı aydınlatan ışık olarak görüyoruz. Biz, onların izinden yürüyor, onlar gibi, 'ölmeden önce ölünüz' tavsiyesini kendimize rehber ediniyoruz. Bizi ölümle korkutacaklarını sanıyorlar. Bizi tehdit ediyorlar. Bize alçakça saldırılar düzenliyorlar'' diye konuştu.
Kilis'ten, şair Erdem Beyazıt'ın mısralarıyla seslenmek istediğini belirten Başbakan Erdoğan, şöyle dedi:
''(Ölüm bize ne uzak, bize ne yakın ölüm. Ölümsüzlüğü tattık, bize ne yapsın ölüm.) Hangi alçakça saldırıyı yaparlarsa yapsınlar, hangi tezgahı kurarlarsa kursunlar, hangi çirkin senaryoya başvururlarsa vursunlar biz bu yola başımızı koyduk, Allah'ın izniyle dönmeyecek, vazgeçmeyecek ve bu yoldan, halka hizmet yolundan, bu millete hizmet yolundan vazgeçmeyeceğiz.
Diyor ki Mevlana, (Dert, adamı yollara düşürür.) Bizim derdimiz var, onun için bu ülkenin yollarına düştük. Bizim davamız var, onun için kendimizi millete adadık. Dava aşk ister, sevda ister, dava adanmışlık ister. Türkiye davasıyla, millet davasıyla biz bu yolda hedeflerimize emin adımlarla ilerleyeceğiz.''
''ŞİMDİ BDP'YE GÖNÜL VEREN KARDEŞLERİME SESLENİYORUM: BDP'NİN PERDE ARKASINDAKİ GÜCÜN NE OLDUĞUNU BİLİYORSUNUZ DEĞİL Mİ?"
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Birileri yine ihale aldı. Şimdi bu ihalenin gereğini yerine getiriyorlar. Ben buradan bu ihalenin içinde olanlara sesleniyorum: Bak bunlar aynı zamanda uyuşturucu kaçakçısı. ABD hazinesi, şu anda terör örgütü PKK'nın ileri gelen 8 tane liderinin -isimlerini saymayacağım zaten bildiğiniz isimler- bunların tüm mal varlıklarını ABD'de dondurdu, el koydu. Şimdi BDP'ye gönül veren kardeşlerime sesleniyorum: BDP'nin perde arkasındaki gücün ne olduğunu biliyorsunuz değil mi? ABD bile şu anda bu 8 tane liderin bütün mal varlığını dondurdu, niye? Uyuşturucu kaçakçılığından bu rantı elde ettikleri için'' dedi.
Erdoğan, Kilis'te partisince düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, Türkiye davasıyla, millet davasıyla bu yolda hedeflerine emin adımlarla ilerleyeceklerini bildirdi. Kilis'in, kendilerine dua ettiğini, destek verdiğini ve kalbiyle yüreğiyle arkalarında olduğun anlatan Başbakan Erdoğan, ''Bu iş bitmiştir... Söz milletindir, yetki milletindir... Bu ülkede artık çetelerin, mafyanın değil, bu ülkede artık milletin sözü geçiyor. Bu ülkede artık seçkinler değil, benim milletimin, kardeşlerimin sözü geçiyor'' dedi.
Son günlerde Doğu'da, Güneydoğu'da, büyükşehirlerde kalleşçe yapılan terör eylemlerinin asla ve asla bir tesadüfün ürünü olmadığını anlatan Erdoğan, şöyle konuştu:
''Birileri yine ihale aldı. Şimdi bu ihalenin gereğini yerine getiriyorlar. Ben buradan bu ihalenin içinde olanlara sesleniyorum: Bak bunlar aynı zamanda uyuşturucu kaçakçısı. ABD hazinesi, şu anda terör örgütü PKK'nın ileri gelen 8 tane liderinin -isimlerini saymayacağım zaten bildiğiniz isimler- bunların, tüm mal varlıklarını ABD'de dondurdu, el koydu. Şimdi BDP'ye gönül veren kardeşlerime sesleniyorum. BDP'nin perde arkasındaki gücün ne olduğunu biliyorsunuz değil mi? ABD bile şu anda bu 8 tane liderin bütün mal varlığını dondurdu, niye? Uyuşturucu kaçakçılığından bu rantı elde ettikleri için. Bu ülkedeki her eylemin arkasında nelerin olduğunu görün. Ona göre de bunlara gereken dersi 12 Haziran'da sandıkta birlikte vermeye hazır mıyız? O ihale var ya onun şartnamesinde ne var? Kan var, nefret var, şiddet var, öfke var, vahşet var... 12 Haziran seçimleri öncesinde, AK Parti'yi güya korkutmak, güya yıpratmak için, sandıkları etkilemek için birileri yeni bir kampanya başlattı.''
''HEDEFTE AK PARTİ VAR''
Kastamonu'daki saldırıya değinen Başbakan Erdoğan, bu olaydan sonra telsiz konuşmalarına değinerek, şöyle devam etti:
''Telsizlere düştü, ne dediler: Hedef AK Parti. Terör örgütünün hedefinde kim varmış? AK Parti. Yani millet var, millet. Çünkü AK Parti'nin rotasını millet çizdi, birileri değil. Adeta düğmeye basılmış gibi eski dönemdeki malum kampanyalar ne ise bugünkü kampanyalar aynısı. Millet olarak bizim halkımıza olan güvenimiz sonsuz. Bunu da başarıyla sürdürdüğümüze inanıyorum. Bundan sonra da sizlerle birlikte... Geçmişte, adeta bir düğmeye basılmış gibi birden bire başlayan, eski dönemdeki o malum kampanyalar ne ise bugünkü kampanya da aynısı.
Millet olarak bizim halkımıza olan güvenimiz sonsuz. Bunu da başarıyla sürdürdüğümüze inanıyorum. Bundan sonra da sizlerle birlikte Kilis'li kardeşlerimle birlikte bunu başarılı bir şekilde sürdüreceğiz.''
''BUNLAR CHP'Lİ SEÇMENİ ÜLSER ETTİLER ÜLSER...''
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Şimdi enteresan şey, geçmişte birbirlerine bunlar hakaret ederken, birbirleriyle mahkemelik olanlar, şimdi CHP çatısı altında işbirliği içinde bir yandan Ecevit'in üzerine beton dökenler, bir yandan Ecevit'in yol arkadaşları, bir yandan Ecevit'i emekliye ayırmak isteyenler, aynı çatı altında kol kola... Hani Kilis'in bulamacı var ya inanın onda bile bu kadar çeşit yok'' dedi.
Erdoğan, Kilis'te partisince düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, anamuhalefet partisini eleştirdi. ''12 Haziran seçimleri öncesinde, milletin şu durumu iyi değerlendirmesini istiyorum. Anamuhalefet partisinin durumu ortada'' diyen Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu:
''Her türlü yalan bunlarda var mı? Bol bol atış var mı? Ne diyor 'AK Parti ne veriyorsa ben daha fazlasını veriyorum'. Böyle diyor mu? Şimdi milletin zihnini bulandırmak için, milletin hassasiyetini istismar etmek için ellerinden ne geliyorsa onu yapıyor. Çıkıyor, 'ben herkese 650 lira vereceğim' diyor. Bir defa benim milletim, alın teri dökmeden parayı kabullenen bir millet değil. Sen önce eğer gerçekten bu noktada bir projen varsa, çık de ki 'ben istihdamı çözeceğim'. Sizin iktidar dönemlerinizi biz gördük. Senin akrabayı taallukatını, terör örgütü mensuplarını nasıl SSK'ya yerleştirdiğini biz kayıtlarıyla gördük ve bunu parlamentoda zaten açıkladık. Eski soyadınızla nasıl oralara birilerini yerleştirdiğinizi zaten gördük, bunları açıkladık, bütün kayıtlarda, bunlar var.
Şimdi enteresan şey, geçmişte birbirlerine bunlar hakaret ederken, birbirleriyle mahkemelik olanlar şimdi CHP çatısı altında işbirliği içinde bir yandan Ecevit'in üzerine beton dökenler, bir yandan Ecevit'in yol arkadaşları, bir yandan Ecevit'i emekliye ayırmak isteyenler, aynı çatı altında kol kola... Hani Kilis'in bulamacı var ya inanın onda bile bu kadar çeşit yok.
Şimdi Kilisli kardeşim, Acir dolmasını, keşkeği, katmeri, künefeyi, Kilis tavayı bir kabın içine doldurup karıştırsan, bundan yemek olur mu? Bunun lezzeti olur mu? Mide bunu kabul eder mi? Nasreddin Hoca'ya sormuşlar: Hocam, bugüne kadar bir şey icat ettin mi' demişler, sirkeyle balı karıştırıp yemeyi ben icat ettim ama benim bile hoşuma gitmedi demiş. Şimdi bunlar, bir çorba icat ettiler ama ben eminim ki CHP'ye gönül vermiş kardeşimin bile hoşuna gitmiyor. Bunlar ya... Bunlar, CHP'li seçmeni ülser ettiler ülser.''
''SEN DAHA ÇIRAKSIN, AMATÖR KÜME FUTBOLCUSUSUN''
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun kendisini televizyonda tartışmaya davet ettiğini anımsatan Erdoğan, ''Ya sen daha çıraksın, sen daha amatör küme futbolcususun'' yanıtını verdi. ''Amatör küme futbolcusu ile kalkıp da süper ligde oynayanı aynı yerde oynatırlar mı?'' diye soran Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:
''Dur bakalım, haddini bil. Senin daha çok yetişmen lazım. Yalnız senin 87 yaşındaki akıl hocanın dizinin dibinde biraz çök. Kim olduğunu ben söylemeyeyim, siz biliyorsunuz. 87 yaşındaki akıl hocanın dizinin dibine çök, dersini belle. Biraz daha taktik al, ondan sonra gel. Bunların derdi başka... Sen de anlayacaksın ki daha çok işimiz var...
Bunlar, çete kardeşliği yaptılar. Bunlar, yıllarca birbirlerine söylemediklerini bırakmadılar, şimdi AK Parti karşıtlığında buluştular. Bunların destekçisi kim? İşte bunların destekçisi Doğu'da, Güneydoğu'da BDP... O da vazifesini yapıyor. O da işin kendisine düşen kısmını yerine getiriyor. Terör örgütü bir yandan, Ergenekon öte yandan, vazifelerini yerine getiriyor, her koldan hedefte hangi parti var? AK Parti var. Demek ki tam, doğru istikametteyiz.
12 Eylül halk oylamasında bunlar beraber değil miydi? CHP, MHP, BDP, İşçi Partisi hepsi bir araya gelmişlerdi, bir safta, bir hizada buluşmuşlardı. Neden AK Parti? Neden AK Parti'yi hedef alıyorlar? Çünkü AK Parti, sorunları çözüyor, AK Parti, Türkiye'yi büyütüyor. AK Parti, Türkiye'nin tüm dünyada itibarını yükseltiyor. AK Parti, Türkiye'yi kucaklıyor, ayırmıyor, ayrıştırmıyor. İşte bundan rahatsızlar.''
''SORUYORUM''
Bu ülkede kardeşlik pekiştikçe, huzur arttıkça, istikrar sağlamlaştıkça, bunların rahatsız olduğunu, kışkırtmaya, tahrike başvurduklarını ifade eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Ben buradan, BDP'nin desteklediği o bağımsız adaylardan bazılarına soruyorum: BDP'nin bu çatışmacı, bu şiddet içeren, bu istismarcı söylemlerine karşı susacak mısınız? Terör örgütünün liderine Apo'ya peygamber yakıştırması yapanlara karşı sessiz mi kalacaksınız? Bizim dinimiz, birlik dinidir. Şuracıkta Cuma namazı kılınıyor, elli metre, yüz metre beri de bunlar da kendilerine göre orada cuma namazı kılıyor. Cuma namazı birliktir. Biz de biliyorsunuz Anadolu'da, köylerde, mescitte Cuma namazı kılınmaz, ya kasabaya inerler ya da ilçeye giderler, hatta ile giderler. Çünkü birlik günüdür, onun için orada birleşirler ama bunlar bırakın siz böyle bir mesafeyi 50-100 metre beride dediklerine? 'Devletin imamıdır bunun arkasında durulmaz'. Böyle bir ifadeyi kullandığın zaman sana söylenecek tek şey var, 'bu da terör örgütünün imamıdır' denilse ne olacak o zaman? Çünkü bizim dinimizde terör yok. Bizim dinimizde, kardeşin kardeşi öldürmesi yok. Bir kişinin öldürülmesi, bir insanlığın öldürülmesi gibidir.
Söyledikleri tek şey var; 'Devlet operasyonları bıraksın, asker silah bıraksın, polis silah bıraksın'. Ne demek? Asker, silah bırakır mı? Polis, silah bırakır mı? Onun tamamlayıcı unsurudur silah. Neye karşı? Asker, dış saldırılara karşı, jandarma içerde polisiyle beraber asayişi sağlamak için. Herhangi bir yerde sıkıntı yaşandığında, asayişi temin için jandarmamız, polisimiz olaya müdahil olur. Sen kalkacaksın, sivili silahlandıracaksın, terör estireceksin, ona meşruiyet kazandıracaksın, kalkacaksın diyeceksin 'asker, silah bıraksın, operasyonu bıraksın'. Asker, polis, operasyon meraklısı değil. Eğer bir yerde terör varsa oraya operasyon yapar, terörist varsa oraya operasyon yapar; asayişi bozanlar varsa onlara operasyon yapar, zaten bu görevidir. Milletinin huzuru için, mutluluğu için refahı için bunu yapmak zorundadır. Birliğimiz beraberliğimiz daim olsun. bir olacağız, beraber olacağız, iri olacağız, diri olacağız.''
''BUNLARDA KÖTÜ SÖZ BİTMEZ. HER GÜN BAKIYORSUNUZ, BİR HAKARET, BİR KÜFÜR. BU NASIL SİYASET? BÖYLE BİR SİYASET ANLAYIŞI OLUR MU''
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kilis'in güzel bir sözü var, 'halının tozu, kötünün sözü bitmez' diye. Bunlarda kötü söz bitmez. Her gün bakıyorsunuz, bir hakaret, bir küfür. Bu nasıl siyaset? Böyle bir siyaset anlayışı olur mu'' dedi.
Erdoğan, partisince Kilis'te Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlenen mitingde halka hitap etti. Eski hükümetler dönemi ile kendi iktidarları dönemini karşılaştıran Erdoğan, enflasyonun yüzde 30'lardan yüzde 4.3'e indiğini, IMF'ye borçlanan hükümetlerin borcunu AK Parti iktidarının ödediğini anlattı. Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:
''Bunlar milliyetçi değil mi? Sevsinler bunlar gibi milliyetçiyi. Milliyetçilik bu millete hizmetkar olmaktır, bu milletin cebindeki parayı güçlü kılmaktır, yolsuzluklara son vermektir. İşte yolsuzluklara son verdik bak, kasalar dolmaya başladı. MHP'ye gönül veren kardeşlerime bir hitabım var. Milleti sevmek ve bu davaya gerçek manada gönül vermek sıradan bir iş değil. Bu kardeşiniz ta Moğolistan'a gitti ve orada yol yok, uçakla tarlaya indik. Tarla tarla. Buraya yol yapacağız dedik, 46 kilometrelik asfalt yol yaptık. Bak orada biz varız, Balkanlar'da, Bosna'da, Kafkaslar'da, Kırım'da biz varız.''
Göreve gelmeden önceki dönemli ilgili bir örnek daha vereceğini belirten ve ''Bu örneği anneler, bacılar, iyi takip edin. Çünkü mutfağın sahibi, hakimi sizsiniz. Siz dahiliye bakanısınız, içişleri bakanısınız'' diyen Erdoğan, AK Parti iktidarından önce asgari ücretle 194 kilo buğday unu alındığı, şimdi 337 kilo un alınabildiğini anlattı.
Başbakan Erdoğan, ''İşte MHP-DSP-ANAP iktidarında ve şimdiki farkı görüyor musunuz? Biz farkın partisiyiz. İktidara geldiğimiz ana kadar Türkiye maalesef sıkıntıların ülkesiydi. 2002-2007 çıraklık dönemi, 2007-2011 kalfalık dönemi, şimdi 12 Haziran'dan itibaren ustalık dönemi başlıyor. Sinan ne diyor ki, 'Süleymaniye benim kalfalık, Edirne Selimiye benim ustalık eserimdir' diyor. Şimdi biz de sizinle ustalık eserlerimizi inşa etmeye başlayacağız Türkiye'de'' diye konuştu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Siirt mitinginde söylediği sözleri eleştiren Erdoğan, ''Bu milletin, bütün Müslümanların en hassas olduğu noktada, Allahu Teala'nın ismini ağzına alarak hakaret dolu ifadeler kullandı. Beş gündür Müslümanlardan özür dilemelisin diyoruz, pişkinliğe, yüzsüzlüğe vuruyor. Özür dilemek yerine kaçamak konuşuyor. Kilis'in güzel bir sözü var, 'halının tozu, kötünün sözü bitmez' diye. Bunlarda kötü söz bitmez. Her gün bakıyorsunuz, bir hakaret, bir küfür. Bu nasıl siyaset? Böyle bir siyaset anlayışı olur mu'' dedi. Bunlara takılıp kalmayacaklarını, çok daha önemli işleri olduğunu söyleyen Erdoğan, sekiz buçuk yılda yaptıklarına, yenilerini ekleyeceklerini söyledi.
''KİLİS'TE BENİM AHMEDİM, MEHMEDİM, AYŞEM''
Eğitimde yaptıkları hizmetleri anlatan Erdoğan, şimdi de FATİH projesiyle bütün okullarda bilgisayar, projeksiyon cihazı ve internet altyapısını kurduklarını, kara tahtaları kaldırıp yerlerine akıllı tahtalar kurduklarını, herkese ücretsiz elektronik kitap verileceğini belirtti.
Hazırlıklara başladıklarını, dört yılda bütün okullara, tüm öğrencilere akıllı tahta ve e-kitabı vereceklerini bildiren Erdoğan, ''Yani Amerika'da George, Almanya'da Hans bu imkanlardan faydalanacak da Kilis'te benim Ahmedim, Mehmedim, Ayşem, Fatmam, Hatçem niçin bundan faydalanmasın? Neden? Niye bugüne kadar bunlar bunu yapmadı, neden yapamadı? Ufuk ister, ufuk. Vizyon ister, vizyon. Amatör kümede oynayanla süper ligde oynayanın farkı işte bu. İşte şimdi bunlar ustalık döneminin ürünleri. Bakın ben size hayal değil, gerçeği anlatıyorum. Bütün hazırlıklar tamam. Şimdi ihale safhasındayız. Seçimlerin arkasından hemen ihalesini yapıp, ondan sonra da üretim başlıyor'' diye konuştu.
Sağlık sistemini baştan sona yeniden kurduklarını, hastaneleri birleştirdiklerini, her vatandaşın istediği yerde muayene olabilmesini, istediği eczaneden ilacını alabilmesini sağladıklarını belirten Erdoğan, şöyle devam etti:
''İsteyen istediği hastaneye gidiyor mu? Eskiden ilacını alabiliyor muydun? Kim vardı SSK'nın başında? Sayın Kılıçdaroğlu. Sayın Kılıçdaroğlu, Genel Müdürdün, senin döneminde kuyruklarda az mı çile çekti bu millet. Sekiz sene işin başında kaldın, her sene zarar, zarar, zarar, SSK'yı batırdın be. Onunla kalmadı, artık 1999'da baktı ki artık bu iş yürümüyor, merhum Ecevit'e gitti, aday olmak, siyasete girmek istedi.
Herhalde siyasete girmek isteyince merhum Ecevit de bunun başarısızlığını bildiği için, veto etti; 'sen bize yaramazsın' dedi, geri gönderdi ama şimdi merhumun üzerinden prim yapmak istiyor. Kusura bakma, oradan falan sana bir şey yok. Senin SSK Genel Müdürlüğün döneminde, devraldığın ana kadar SSK tıkır tıkır çalışıyordu, devraldın, batırdın. Ne yazık ki, ücret politikalarıyla ilaçla irtibatı kurma noktasında, hiçbir vatandaş ilacını hastanelerden tam alamıyordu. Soydular bizi, soyup soğana çevirdiler. Şimdi böyle bir sorun kaldı mı? İstediğin hastaneye gidiyorsun, istediğin eczaneden ilacını alıyorsun. Bizim farkımız bu.''
USTALIK DÖNEMİNDE İLAVE
Diğer alanlarda yaptıkları bazı yatırımları da anlatan Erdoğan, 81 il, 800 ilçede 490 bin konut yaptıklarını, bunun 500 bine çıkacağını belirterek, ''Ustalık döneminde bir 500 bin daha buna ilave edeceğiz. Çok enteresandır, 79 senede bu ülkede 6 bin 100 kilometre duble yol yapıldı, 8 senede 13 bin 600 kilometre duble yol yapıldı. Ustalık döneminde bir 15 bin kilometre daha buna ilave edeceğiz'' dedi.
Türkiye'nin hızlı trenle kendileri döneminde tanıştığını ifade eden Erdoğan, Türkiye'nin dört bir yanına 46 havaalanı kurduklarını, hava taşımacılığının 5 kat arttığını söyledi. Kendilerinden önce çiftçilerin Ziraat Bankasına yüzde 59 faiz ödediğini, bu rakamın kendileri döneminde yüzde 5'e indiğini belirten Erdoğan, esnaf ve sanatkarların Halk Bankasından yüzde 47 ile faiz alırken, bugün yüzde 5 ile kredi aldığını anlattı. Kişi başı milli gelirin 10 bin doları aştığına işaret eden Başbakan Erdoğan, ihracatın da arttığını vurguladı.
Seçime 35 gün kaldığını belirten Erdoğan, ''Gece gündüz kapı kapı dolaşmaya hazır mıyız? Bu kardeşinizi bu yolda yalnız bırakmayacaksınız değil mi? 2'de 2 değil mi? Kilis'in sesi inanıyorum ki Ankara'ya çok daha gür gelecek. Siz bizi bugüne kadar yalnız koymadınız. Ben inanıyorum ki, 12 Haziranda da yalnız koymayacaksınız. Yoğun bir çalışmayla inşallah 35 günde gayret edeceğiz ve 12 Haziran akşamı demokrasi bayramını, temel hak ve özgürlükler bayramını, yeni anayasa hazırlığı hep birlikte kutlayacağız. Bir kere daha üstünlerin hukukuna 'hayır' diyeceğiz, hukukun üstünlüğüne 'evet' diyeceğiz'' dedi.
Erdoğan, konuşmasının sonunda vatandaşlarla hep bir ağızdan, ''Beraber yürüdük biz bu yollarda'' şarkısını söyledi. Bu arada alanda, Arapça, Türkçe ve İngilizce ''Kurtar bizi dünya lideri'', ''Bize bu dünya liderini veren Tenzile annemizin Anneler Günü kutlu olsun'' ve ''Türkiye'nin ve Ortadoğu'nun lideri'' yazılı pankartlar asıldığı görüldü.