Özoğlu, evrenin kapalı ve katkat olduğunu kaydederek, evrenin içerisinde maddeyi oluşturan hızlı giden ışınların olduğunu belirtti. Bütün evrenin çok hızlı giden ışın basıncıyla dolu olduğunu anlatan Özoğlu, "Evrensel kuvvet (ek) maddeyi oluşturuyor. Maddenin özü bu. Newton'un ileri sürmüş olduğu kütleler arası çekim ise doğru değil. Hiçbir iki cisim birbirini çekmiyor. Cisimler evrensel kuvvet (kozmotik enerji) tarafından itilmekte" dedi. Bütün haberleşme sisteminin evrensel kuvvet üzerinden yapıldığını
belirten Özoğlu, bütün uydu, telefon ve telsiz olan bütün haberleşme sisteminin 'ek' enerjisi üzerinden yapıldığına dikkat çekti. Özoğlu, " Eğer evrensel kuvvet olmamış olsaydı, kesinlikle haberleşme olmazdı. Elektro manyetik alan diye birşey söz konusu değil. Elektro manyetik alanda bu ek enerjisi üzerindeki modülasyon diye tanımladığımız bir tür modülasyon oluşmakta" diye konuştu.
Elektronun herkesin bildiği gibi bir elektron akışı olmadığını söyleyen Özoğlu, elektriğin elektron akışı olmadığını ve kozmatik enerjinin kendisi olduğunu dile getirdi. Özoğlu, " Kozmotik enerjinin hızı elektriğin voltajının gerilimini, yoğunluğu ise akımı vermektedir. İkisinin çarpımı gücü vermektedir. Dolayısıyla şuana kadar bilinen bütün elektrik formüllerinin değişmesi gerekiyor" diye konuştu. Jeneratör denen aygıtın havada bulunan kozmotik enerjiyi telin içerisine verdiğini belirten Özoğlu, jeneratörün senelerce kullanılmasına rağmen, içerisinde bulunan tellerde, sargı ve bobininde hiçbir eksilme yaşanmadığına dikkat çekti. Özoğlu, jeneratörün içindeki bu tellerin görevinin mevcut olan evrensel kuvveti ve enerjisiyi telin içerisine koymak olduğunu anlattı.
EİNSTEİN'IN NÜKLEER ENERJİ FORMÜLÜ YANLIŞ
Özoğlu, "Einstein'ın e=mc2 formülü yani nükleer enerji formülü yanlış, Einstein'in formülüne göre 1 kilo elmadaki enerji miktarıyla 1 kilo uranyumdaki enerji miktarı ve kütle ne olursa olsun aynı. Bu mümkün değil. Zaten mümkün olmuş olsaydı şuanda nükleer yakıtlarda veya atom bombasında niçin pamuk kullanılmıyor? Maddeler yoğunlaştırılıyor, adına zenginleştirilme deniliyor. Pamuk ve elma patlamaz, elmadan nükleer enerji alamazsınız, dolayısıyla Einstein'in e=mc2 formülü yanlış. Zaten Cern Deneyi'nde de bu ispatlandı. Işık hızı sabit değil, ışığın hızı evrensel kuvvetin yoğunluğuna göre değişir" şeklinde konuştu. Bu formülün doğrusunun maddenin içindeki asıl enerjinin maddenin yoğunluğunda yattığını kaydeden Özoğlu, maddenin hacminin sadece enerjiyi doğrusal olarak artırdığını ve maddenin yoğunluğunun doğal logaritmik olarak arttırığına dikkat çekti.
EVREN KESİNLİKLE GENİŞLEMİYOR
Özoğlu, "Formülün doğrusu enerji=hacim x (e)üzeri maddenin yoğunluğu, e sayısı ile adını ek koymuş olduğum evrensel kuvvet sayısı aynı sayıdır. Doğal logaritmanın tabanı e sayısı, niçin doğal çünkü bu kainatta var şimdiye kadar hiçkimse bunun farkına varmadığından dolayı e sayısı gizemini korumuştu, e sayısı p gibi özel bir sayı" diye konuştu. Bu özel sayının evrensel kuvvet, kozmotik enerjinin kendisinin tabanı ve özü olduğunu vurgulayan Özoğlu, herşeyin özünün kozmotik enerjinin kendisi olduğunu ve
kozmotik enerjide enerji basıncının olmazsa herşeyin darmadağın olacağını anlattı. Özoğlu, basıncın insanları okyanusun içinde gibi bir basınç altında tuttuğunu, her maddenin zerre parçasının evrensel kuvvet tarafından sürekli her an yoğunlaştığını ve kütle hacminin büyüdüğünü ifade etti. Özoğlu, "Evrensel kuvvet hacmi büyeterek hem de bu hızıyla çarpıp maddeyi yoğunlaştırıyor. Bunun adı da maddenin doğal zenginleşmesi, maddenin doğal olarak yaşlanması, bunu şuan da suni olarak nükleer santrallerde madde yoğunlaştırılarak kullanılıyor. Doğada bu kendinden oluyor fark ne, zaman. Doğada, bu çok uzun zamanlarda oluyor, yapay olarak bu zamanı kısaltmak mümkün. Sonuçta Einstein'in e=mc2 formülü yanlış" şeklinde konuştu.
Özoğlu, konuşmasına şöyle devam etti: "Şimdi de kimi bilimadamlarınca evrenin genişlediği iddia ediliyor. Yani büyük patlama olmuş evrende ve de evren genişliyormuş, son haberlere göre daha da hızlı ilerliyormuş. Peki bu gidiş nereye kadar gidecek, bu nereye varacak? Üstelik daha hızlı gidiyormuş, bunların hepsi yanlış. Hiçbir mantık ve doğruluk payı yok. Evrende patlama çatlama yok, big bang denilen birşey olmadı. Evren kapalı, kapalı evren ilahi bir ahenk içerisinde madde enerjiye, enerji maddeye dönüşüp bu sonsuz denge ezeli ve edebi devam edecek. Evren kesinlikle genişlemiyor" şeklinde konuştu.
