Derin devleti açığa çıkaran kaza
DÖNEMİN DYP Şanlıurfa Milletvekili Sedat Edip Bucak, İstanbul Kemalettin Eröge Polis Okulu Müdürü Hüseyin Kocadağ, Mehmet Özbay sahte kimlikli Abdullah Çatlı ile Gonca Us'un içinde bulunduğu otomobil 1 Kasım 1996'da Susurluk'ta kamyonla çarpışmıştı. Kocadağ, Çatlı ve Us'un öldükleri kaza, devlet-siyaset-mafya üçgenindeki derin ilişkileri ortaya çıkarması açısından dönüm noktası olmuştu.
'Hizmet kusuru olabilir ama suç atfedilemez'
Susurluk davası kapsamında hakkında "Cürüm işlemek için silahlı teşekkül oluşturmak" suçundan verilen 5 yıllık hapis cezası Yargıtay 9. Ceza Dairesi tarafından onanan eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar, "Her türlü karara karşı her vatandaş ne yapması gerekiyorsa biz de onu yapacağız" dedi. Türk Hava Yolları'nın tarifeli seferiyle dün sabah 10.40'ta Bodrum'dan İstanbul'a gelen Ağar, hakkındaki kararı uçaktan indikten sonra gelen mesajlardan öğrendiğini ifade ederek "Şimdi mesajlardan öğrendim. Bakacağım tabii. Ama söyleyeceğim şudur. Sevenlerimizi mahcup edecek hiçbir davranışın içinde hiçbir zaman olmadık. Başta da söylediğim gibi hizmet kusuru atfedilebilir fakat suç atfedilemez ama bütün bunlara rağmen devlet gelmiştir. Her türlü karara karşı her vatandaş ne yapması icap ediyorsa biz de onu yapacağız" diye konuştu. Ağar, daha sonra bir gazetecinin "Nereye gidiyorsunuz" sorusu üzerine gülümseyerek "İyi bir yere gitsem seni de götürürdüm. Merak etme" karşılığını verdi.
'Silah ve belge sağladı' iddiası
Ağar döneminde Özel Harekât Başkanlığı'nın kullanımı için çok sayıda silah ve malzeme alındı. Ancak kaydı tutulmayan bu silahların bir bölümü kayboldu. Silahlardan birisi Susurluk'taki kazada bulundu. Ömer Lütfi Topal'ın 1996'da öldürülmesinde kullanılan Kalaşnikov tüfeğin şarjörüne sarılı bant üzerinde Abdullah Çatlı'nın parmak izine rastlandı. Ağar müdahale ederek, Özel Harekât Daire Başkanı İbrahim Şahin'i İstanbul'a gönderdi ve göz altına alınan polisleri Ankara Emniyeti'ne naklettirdi. Polisler savcılığa intikal ettirilmeden serbest bırakıldı. Yaşar Öz'ün evinde ise kendisi ve MİT'çi Tarık Ümit adına düzenlenmiş yeşil pasaport bulundu. Ağar'ın "Pasaportlar Öz'e yurtdışı istihbarat ve devlet sırrı niteliğindeki görevler nedeniyle verildi" talimatı doğrultusunda Öz, serbest kaldı. Ağar'ın talimatıyla, Çatlı'ya da yeşil pasaport düzenlediği ortaya çıktı. Yaşar Öz'le Ağar'ı tanıştıran MİT mensubu Tarık Ümit'in de Öz ve Çatlı'nın uyuşturucu işine bulaşmasına tepki gösterdiği için öldürüldüğü öne sürüldü.
Twitter'da ilk 10'a Türkiye'den 2 konu
TÜRK Twittercılar sosyal medyada az rastlanan bir olaya imza atarak dünya sıralamasına iki yerel konuyu sokmayı başardı. Hakkındaki hapis cezaları onanan Mehmet Ağar ve "incelten TV çekimi" tartışmaları yapılan Sibel Can, saat 12.00 itibarıyla Twitter'ın "Worldwide trends" sıralamasında, dakikalarda dokuz ve onuncu sıraları paylaştı. Mehmet Ağar hakkındaki tweetlerden çoğu konuya ilişkin haberleri duyurdu, bu tweetleri cezayı az bulduklarını belirten kullanıcıların mesajları izledi. Bazı vatandaşlar ise mesajlarında Mehmet Ağar'ın döneminden sonra terörün sıfıra indiğini Ecevit döneminden sonra yeniden hortladığını belirttiler. Sibel Can'ı dünyanın en çok konuşulan konularından biri yapan Türk tweetçilerin konusu ise şarkıcının "ince beden gösteren TV çekimi" yaptığı iddiaları oldu.