Mavi Marmara gemisinde yaşananlarla ilgili İsrailli komutanların yargılandığı davanın ilk duruşması tamamlandı. İfade işlemlerine yarın devam edilecek.
Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'nda başlayan duruşmaya davada adı geçen 490 müştekinin bir kısmı katıldı. Davanın görüldüğü 7. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşma salonuna bazı müştekiler ve avukatları geldi. Hakim önce kimlik tespiti yaptı. Sanık olan dönemin İsrail Genelkurmay Başkanı Rau Aluf Gabiel Ashknazi, Deniz Kuvvetleri Komutanı Eliezer Alfred Marom, İstihbarat Başkanı Amos Yadlin ve Hava Kuvvetleri Komutanı Avishay Levi duruşmaya gelmedi. Sanıkların duruşmaya katılmadığı tutanaklara geçirildi. Daha sonra gemide bulunan bazı yabancıların ifadelerine geçildi. Tercümanlar ifade işleminde yardımcı oldu.
İsrail hükümetinin avukat göndermeyecekleri yönündeki beyanı üzerine sanıklara İstanbul Barosu'ndan avukat atandı. Söz konusu avukatlar da duruşmadaki yerlerini aldı. Bazı mağdur ve müştekiler ile taraf avukatları ise duruşmada hazır bulundu. Ayrıca mahkemenin ara kararı doğrultusunda Arapça, İngilizce, Fransızca, Yunanca, İspanyolca, Almanca ve İbranice bilen tercümanlar da duruşmada hazır bulunduruldu.
Mahkeme, Mavi Marmara davasında ifade vermeleri üzerine 150 kadar müştekiyi adliyeye çağırmıştı. Geri kalan 340 müştekinin ise bulundukları illerde ifade vereceği belirtildi. Duruşmada ilk olarak yardım filosundaki Challenger-1 gemisinde bulunan Amerikan ordusundan emekli Albay Ann Wright'ın ifadesi dinlendi. İsrail askerlerinin 20 gemi, 2 helikopter ve onlarca zodyak botla saldırdığını ifade eden Wright, "26 yıl ABD ordusunda albay olarak görev yaptım. ABD'nin Irak'a saldırısını kabul etmeyip istifa ettim. Mavi Marmara'ya 100 metre mesafedeydik. Bizim gemiye önce saldırdılar. Ses ve şok bombaları atarak gemiye bindiler. Gerçek mermi kullandılar. Çünkü amaçları gemileri durdurmak değildi." şeklinde konuştu.
Ardından Mavi Marmara'ya yapılan saldırıda şehit edilen 19 yaşında Furkan Doğan'ın babası Ahmet Doğan dinlendi. Doğan'ın ifade verdiği sırada salonda duygusal anlar yaşandı.
Gece saatlerinde İsrail gemilerinin kendilerine doğru hareket ettiğini anlatan tanık Sara Colborne ise şunları söyledi: "Üzerlerinde silahlar vardı. İsrail botlarından biri geminin arka tarafından askerlerin çıkması için yanaştı. Silah seslerini duyabiliyordum. Ne tür silah kullandıklarını bilmiyordum. Herkesin aşağıya inmesi gerektiğini söylediler. Saat 05.15'te aşağıya indik. Gemideki anons sistemi ile ateş etmediğimizi ve birçok yaralı olduğunu duyurduk. Ancak anonslara rağmen İsrail askerleri hala silahlarını bize doğru tutuyorlardı. Ben gemide durduğum yere giderken yaralılara yardım eden kişileri de ellerinin bağlandığını gördüm. Bazı kadınların kafalarını yerdeki cam kırıklarına bastırdıklarını da gördüm."
Öte yandan şu ana kadar 30 kişinin ifadelerine başvuruldu. Duruşmaya yarın devam edilmesi bekleniyor.
