Mahkemenin gerekçeli kararında, sanıklar Halil Abanoz ve Ebubekir Dilek'in 2007'de İran üzerinden Pakistan'a geçerek El Kaide'nin kamplarında eğitim aldığı daha sonra Türkiye'ye döndüğü belirtildi.
Kimliklerini gizlemek isteyen sanıklardan Halil Abanoz'un "Abdulmelik", diğer sanık Ebubekir Dilek'in ise "Huzeyfe" kod adlarını aldığı anlatılan kararda, Abanoz'un sanıklardan Fatih Köçer'le yaptığı görüşmede, "cihat bölgelerine giderek canlı bomba olmayı düşündüğünü, Türkiye'ye dönüşünün boş olmadığını, bara, pavyona giden İncirlik üssündeki Amerikan askerlerine karşı bir eylem yapılabileceğini" söylediği aktarıldı.
Sanıkların evlerinde yapılan aramalarda örgütün amaç ve faaliyeti doğrultusunda dokümanların bulunduğu ifade edilen kararda, sanıkların durumunun, terör örgütü El Kaide üyeliği boyutuna ulaştığı savunuldu.
Sanıklar Muammer Demirbaş ve Abdulkerim Civelek'in de askeri ve siyasi eğitim almak için gittikleri Pakistan'da, yerel kolluk kuvvetleri tarafından gözaltına alındığı ve uzun bir süre hapiste tutulduğu anlatılan kararda, daha sonra Türkiye'ye gönderilen Demirbaş ve Civelek'in örgütsel faaliyet içinde bulunduğunun anlaşıldığı, evlerinde yapılan aramalarda da örgütsel dokümanların ele geçirildiği kaydedildi.
Pakistan'da siyasi ve askeri eğitimi alan Mehmet Reşit Kazancı'nın da örgüte eleman temin etmek amacıyla sohbetler düzenlediği, eğitim almak isteyen kişileri Pakistan'a göndermek için örgüt mensuplarıyla irtibat kurduğu ileri sürülen kararda, sanıklar Fatih Köçer ve Vakıf Sarı'nın da "cihat bölgesine gitmek isteyen kişilere yardımcı olduğunun tespit edildiği" iddia edildi.
Kararda, sanıklar Mustafa Dikmen, Faruk Karakoç, Hakan Bayam ve Seyit Ural hakkında "silahlı terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etmek" suçundan dava açılmış olsa da sanıkların bu suçu bilerek işlediklerine dair bir kanıt bulunamadığı belirtildi.
HÜKÜM
Sanıklar Halil Abanoz, Ebubekir Dilek, Mehmet Reşit Kazancı, Muammer Demirbaş ve Abdulkerim Civelek'e, "terör örgütü üyeliği" suçundan 7 yıl 6'şar ay hapis cezası veren mahkeme, takdiri indirim uygulayarak, sanıkların cezasını 6 yıl 3'er aya düşürmüştü.
Fatih Köçer ve Vakıf Sarı'ya, "yasa dışı silahlı terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etmek" suçundan 7 yıl 6'şar ay hapis cezası verilmesini kararlaştıran mahkeme, "yapılan yardımın niteliği ve sanıkların duruşmadaki olumlu davranışlarını" göz önünde bulundurarak, cezayı 2 yıl 1'er aya indirmişti.
Kararda, dosya, deliller, tanık beyanlara değerlendirildiğinde, sanıklar Mustafa Dikmen, Faruk Karakoç, Hakan Bayam ve Seyit Ural'ın beraatına karar verildiği bildirilmişti.
"DELİL YOK"
Sanıklardan Halil Abanoz'un avukatı Başak İntepe, AA muhabirine yaptığı açıklamada, müvekkilinin El Kaide ile bağlantısının bulunmadığını savunarak, "Canlı bomba iddiasına ilişkin dosyada herhangi bir delil olmamasına rağmen böyle bir kararı hayretle karşıladık. Adalet önünde, haklı hukuk mücadelemizi sürdüreceğiz" dedi.
