Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü, İstanbul 19. Sulh Ceza Mahkemesinin, dava dosyası ile ilgili "kanun yararına bozma" talebini
değerlendirdi.
Bakanlık, konuya ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına gönderdiği yazıda, İstanbul 19. Sulh Ceza Mahkemesinin vermiş olduğu "hükmün açıklanmasının geri bırakılması" kararına, sanık Fazıl Say'ın avukatının itiraz ettiğini ve İstanbul 29. Asliye Ceza Mahkemesinin de itirazı kabul ettiği hatırlatıldı.
Yazıda, "sanık avukatının itirazı, sadece hükmün açıklanmasının geri bırakılması şartlarının oluşup oluşmadığı yönünden incelenmesi gerektiği, söz konusu itirazın da İstanbul 29. Asliye Ceza Mahkemesince kabul edilerek karar verilmiş olması karşısında, İstanbul 19. Sulh Ceza Mahkemesince hükmün açıklanmasının gerekeceği ve açıklanan hükmün de olağan kanun yoluna tabi bulunduğu" ifade edildi.
Bakanlık yazısında, dosya kapsamına, dayandığı gerekçeye ve mahkemenin takdirine göre, İstanbul 29. Asliye Ceza Mahkemesinin kararı aleyhine "kanun yararına bozma yoluna" gidilmediği ifade edilerek, gereğinin takdir ve ifası için başsavcılığın dava dosyasını esas mahkemesine geri göndermesi istendi.
Bakanlığın bu kararı üzerine, dosyaya bakan İstanbul 19. Sulh Ceza Mahkemesi, 20 Eylül'de duruşma yapılmasını kararlaştırarak, taraflara tebligat gönderdi.
DAVANIN GEÇMİŞİ
İstanbul 19. Sulh Ceza Mahkemesi, 15 Nisan'da, Fazıl Say'a, "halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılama" suçundan 10 ay hapis ceza vermiş ve 5 yıllık denetimli serbestlik şartıyla, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını kararlaştırmıştı.
Say'ın avukatı Meltem Akyol, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına itiraz etmişti. İstanbul Nöbetçi 29. Asliye Ceza Mahkemesi de itirazı 26 Nisan'da kabul ederek, yerel mahkeme kararına "sanığın aleyhine verilen kararla ilgili haklarının yeterince hatırlatılmadığı ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararında usulü hatalar bulunduğunu" gerekçe göstermişti.
İstanbul 19. Sulh Ceza Mahkemesi Hakimi Hulusi Pur, bu karar üzerine, dosyayı "kanun yararına bozma" talebiyle Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü'ne iletilmesi talebiyle, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na göndermişti.
