Lübnan'da 18 Ağustos 2012'de kimliği belirsiz kişiler tarafından kaçırılan ve Türkiye'nin girişimleri sonucu 48 gün sonra özgürlüğüne kavuşan tır şoförü Abdülbasit Aslan, dün kaçırılan pilotların soğukkanlı olmaları gerektiğini, kaçıranların Türklerle bir sorununun olmadığını söyledi. Kendisinin de Suriye'de rehin tutulan 11 Lübnanlı'nın serbest bırakılması için aynı örgüt tarafından kaçırıldığının altını çizen Aslan, "İlk gün 'Kaçarsan vururuz' diye korkuttular. Sonrasında iyi davrandılar. Sık sık, 'Türk vatandaşlarıyla ilgili bir sorunumuz yok. Türkiye bölgede güçlü. Uluslararası girişimleriyle kamuoyu oluşturup Suriye'de esir tutulan arkadaşlarımızı serbest bırakır diye seni kaçırdık' diyorlardı. Nitekim Türkiye o zaman konuyla ilgili girişimlerini sürdürdü. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun temasları bırakılmamda önemli rol oynadı. Kaçırılan pilotlarımızın da rehineler karşılığında serbest bırakılacağını tahmin ediyorum. Çünkü benim durumum da aynıydı. Pilotlarımızın soğukkanlı olmaları gerekiyor. Bu grupların Türk vatandaşlarıyla bir derdi yok. Tek dertleri yakınlarının serbest bırakılması. Pilotların ailesi de korkmasın, görüntüleri yayınlanırsa içleri rahat olsun. Türkiye ve Türklerle ilgili Türkiye'nin diplomatik girişimleri sonucu arkadaşlarının, akrabalarının kurtulacağını düşünüyorlar" şeklinde konuştu. Refik el Hariri Uluslararası Havalimanı'ndan, otobüsle sahil kıyısında bulunan Ayn Mreisseh'deki otellerine gittikleri sırada kaçırılan pilotların can güvenliğiyle ilgili bir sorunun yaşanmayacağını belirten Aslan, sözlerini şöyle sürdürdü:
KELEPÇE TAKTILAR
"Dört duvar arasında 48 gün kaldım. Hürriyetim kısıtlandı. 6 çocuk babasıyım. Çocuklarımın ekmeği için şoförlük yaparak hayatımı kazanıyorum. Lübnan'a daha önce üç kez gitmiştim. Dördüncü gidişimde araçtaki gazı boşalttım. Daha sonra yola çıktım. İki araç yolumu kesti. 6-7 kişiydiler. Silahları vardı. Bana, 'Pasaportunu ver ve aşağıya in' dediler. Türk olduğumu söyledim. Sonra beni kelepçe takarak arabalarına bindirdiler. Bana burada kaldığım süre içerisinde kötü davranmadılar."