Ankara, BM'ye reform çağrısında bulunmaya hazırlanıyor. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün eylülde katılacağı ve üçüncü sırada Genel Kurul'a sesleneceği 68. oturumda BM'nin dünyadaki katliamlara karşı adım atmasını engelleyen yapısının değiştirilmesi ve insanlığa karşı işlenen suçlarda daha etkin ve hızlı karar almasını sağlayacak bir yapıya kavuşturulması çağrısı yapacak.
YENİ MEKANİZMA
Gül'ün, New York temaslarında uluslararası toplumun ikircikli tutumunu eleştireceği ve ikili temaslarında bu konu üzerinde duracağı kaydedildi. Türkiye, BM'de "Sözün bittiği yerdeyiz. İnsanlığa karşı işlenen vahşet ve karşımızdaki trajediye artık seyirci kalamayız" mesajını dile getirecek. Türkiye'nin gündeminde, özellikle insanlığın vicdanını yaralayan katliamlar ve insanlık suçları için BM Güvenlik Konseyi'ndeki 5 daimi üyeye veto hakkı veren mekanizmanın yeniden ele alınması var. Türkiye'nin küresel çağrısı için çalışmalara Çankaya Köşkü'nde başlandı. Açılış oturumundaki konuşmada BM'nin Bosna'daki gibi bir duruma Suriye'de de düştüğü ancak insanlığa karşı büyük katliamlar yapılmasına rağmen, hala etkili bir adım atılmamasının, hatta kimyasal silah kullanılmasına karşı gerekli incelemelerin bile yapılamamasının BM'nin manevralara açık sisteminden kaynaklandığı dile getirilecek.
5 ANA ÖNERİ
BM
Güvenlik Konseyi'nin yapısı ve işlevine ilişkin Başbakanlık çalışmasındaki bazı önerileri şöyle:
BM Güvenlik Konseyi'nin 5 olan daimi üye sayısı artırılabilir, daimi üyelik tamamen kaldırılabilir ya da imtiyazları gözden geçirilebilir.
Veto sistemi kalksın ya da yeniden düzenlensin.
Geçici üyelik gözden geçirilsin.
G-20 modeli gündeme getirilebilir.
Güvenlik Konseyi'nde bölgeler, kültürler ve dinler temsil edilmiyor. Temsili unsurlar da dikkate alınabilir.