Emniyet Genel Müdürlüğü (EGM) binalarına yönelik roketatarlı saldırıyı yapan DHKP-C örgütü üyesi Muharrem Karataş ve Serdar Polat'ın Yunanistan'dan geldiği ortaya çıktı. Daha önce Hasan Biber ile Yunanistan'daki örgüt kamplarından Türkiye'ye gelip AK Parti Genel Merkez binasına saldıran Muharrem Karataş, saldırının ardından arkadaşıyla Yunanistan'a kaçmıştı. Biber, geçtiğimiz aylarda Türkiye'ye gelmeye çalışırken Yunan polisi tarafından bir botta yakalanmıştı. Muharrem Karataş'ın da son saldırıyı gerçekleştirmek için yine Yunanistan'dan geldiği değerlendiriliyor. Önceki gece olay yerine parkın içinden yaya gelen ve saldırı sonrası aynı yönden yaya olarak kaçan Karataş ile Polat'a anında müdahalenin Ankara Emniyeti'nin 4 ay önce hazırladığı acil eylem planı sayesinde olduğu öğrenildi. Ekipler planda kendisine verilen görevi yerine getirerek hızlı hareket etti. 2 binin üzerinde polis görevlendirilirken, gece görüş özelliğine sahip iki helikopter havalandı.
ROBOT RESİM
Polis ekipleri çok sayıda görgü tanığının ifadesini alırken, eşkaller üzerinden iki zanlının robot resmi çıkarıldı. Robot resimden zanlılardan birinin AK Parti'ye lavla saldıran ve zaten aranan Muharrem Karataş olduğu üzerine yoğunlaşan polis bölgede sokak ve caddelere çıkan araç ve kişileri kontrolden geçirdi. DHKP-C militanlarının Dikmen Caddesi'nde yaya olarak kaçtığını fark eden polis köpeklerle iz sürerek zanlıların yerini saptadı ve etkisiz hale getirdi.
ÖZEL HÜCRE
Ankara'da 19 Mart tarihinde Hasan Biber ile birlikte AK Parti ile Adalet Bakanlığı'na saldıran Muharrem Karataş'ın tekrar kaçtığı Yunanistan'da yeni saldırı için örgüt tarafından farklı şehirlerinde korunaklı hücrelerde sakladığı saptandı. Karataş ve Polat'ın önceki günkü eyleme yüklü mühimmatla geldiği de anlaşıldı. Eylemcilerden roketatar ve 3 merminin dışında Rus yapımı 2 el bombası, 1 uzi, 1 adet 14'lü ile 1 de değişik marka tabanca ve DHKP-C bayrakları ele geçirildi. Çıkan mühimmat farklı eylem arayışlarının da olduğu değerlendirmesine yol açtı. Cep telefonu, kredi kartı ve bankamatik kullanmayan şüphelilerin tanınmamak için gece eylem yaptığı ve gündüz saklandığı tahmin ediliyor. Yaralı yakalanan Serdar Polat'ın daha önce Türkiye'deki faaliyetlerinden dolayı gözaltına alınıp tutuklandığı da belirtildi. Çorum merkeze bağlı Yoğunpelit köyünden Ankara'ya Muharrem Karataş'ın cenazesini almaya gidenler arasında yer alan amca oğlu Hamza Karataş'ın, 1996'da askerliğini yaptığı dönemde, terör örgütüyle çıkan çatışmada yaralandığı ve "gazi" olduğu öğrenildi.
Yüksel: Hayati tehlikesi yok
Ankara Valisi Alaaddin Yüksel sosyal hizmet binasına ilk saldırının 21.34, polisevine ise 21.35'de yapıldığını bildirdi. Akpınar Mahallesi ile Konya Yolu arasındaki ormanlık alanda saklandıkları saat 23.45'te belirlenen zanlıların çembere alınıp defalarca yapılan teslim ol çağrılarına uymamaları ve ateşle karşılık vermeleri üzerine etkisiz hale getirildiklerini bildiren Yüksel yaralanan teröristin ameliyata alındığını ve hayati tehlikesinin bulunmadığını anlattı. Olay sonrası hızla kıyafet değiştirdikleri belirlenen saldırganlardan şapka ve siyah kar maskesi çıktı. Roket atarı bağlama kılıfında saklayan saldırganların üzerinde 2 bin 280 euro, 2 bin 560 TL para ele geçirildi. Muharrem Karataş'ın Ahmet Güzel, Serdar Polat'ın ise Muzaffer Uzun sahte kimliği ile hareket ettiği öğrenildi. Operasyonda 1 adet CZ-75 marka tabanca ile 13 mermi, 1 adet pistole marka tabanca, 1 uzi, içi dolu şarjörler, pusula yakalandı.
Kayseri'de kimyasal korku
Kayseri'de uygulama yapan ekipler, hafif ticari aracı durdurdu. Biri Suriye uyruklu 3 kişinin olduğu araçta alüminyum folyaya sarılı bir cisim içinde civa olduğu tahmin edilen kimyevi madde buldu. Araçtakiler gözaltına alındı. TAEK uzmanı Dr. Halil Demirel yapılan inceleme sonucu "Radyolojik ve nükleer açıdan tehlike arz eden hiç bir şey yok, ama kimyasal olup olmadığını Ankara'ya götürünce anlayacağız"dedi.
DHKP-C üstlendi
Emniyet Genel Müdürlüğü ek binası ile polisevine yapılan saldırıdan sonra her iki binaya isabet eden roketatar izleri sıva ve boya yapılarak kapatılırken DHKP-C, internet sitesinde yer alan açıklamayla saldırıyı üstlenip eylemin Gezi Parkı olaylarında hayatını kaybedenler için yapıldığını öne sürdü.
