Bu olaylardan sonra Sabah Gazetesi yazarı Sevilay Yükselir, A Haber'de yayınlanan Duygu Leloğlu'nun Gece Ajansı programında yapılan soruşturmayı ve gözaltıları değerlendirdi. İşte Sevilay Yükselir'in açıklamalarından satır başları:
- Karşımıza yeni bir derin devlet çıkıyor.
- Eğer yolsuzluk ve rüşvet varsa allah bildiği gibi yapsın. Kul hakkının öbür tarafta telafisi yoktur.
- Bu olayları aylardır yazıyorlar. Taraf gazetesi gazarı Emre Uslu Ağustos ayının 18'inde bu operasyon hakkında bir tweet attı. O tweette diyor ki;
"Bakan çoçuklarının adı yolsuluk davasına karışmışsa kim GÜLER, kim ağlar" bu ne demek peki?
- Türkiye'de yıllardan beri vesayet rejimi vardı biz o yüzden Ergenekon Davasına destek verdik.
- Derin devlet bitsin diye Ergenekon Davasına verdiğimiz desteğin yerine başka bir vesayet gelecekse biz buna da karşı duruyoruz.
- Hükümet ile cemaatin derinliklerine yerleşmiş kişiler arasında çok hızlı ve hararetli kavgaların olduğu şeklinde haberler yazıla yazıla, şantajlı bir derin devlet ile derin devlet karşı karşıya getirilmiştir.
- Cumhuriyet tarihinde bu kadar kirli ve alçakca bir durum yaşanmadı.
- Halk Bankası ile ilgili enteresan iddialar var. Halk Bankası ABD'deki İsrail lobisinin hedefinde. Bu olaya bu açıdan bakılması gerekiyor.
- Ben bu operasyona şaşırmadım. Biliyoruz ki bu tür haberler daha önceden de vardı. Hükümete ve Başbakan'a dair rüşvet ve yolsuzluk belgerinin olduğunu ve çeşitli kasetlerin ellerinde olduğunu zaten biliyorduk.
- Emniyet ve yargıda güçlü bağlantıları olduğunuz bildiğimiz insanların aylardır attığı tweetler var.
- Madem bu kasetler vardı da neden bu güne kadar beklediler. Demekki devlet içinde devlet olup derin bir yapılaşma gerçekleştiren birileri, devletin güçleri ve imkanlarını kullanarak belgerel biriktirdiler ve bu belgelerle birilerine şantaj yaptılar. Baktılar ki Tayyip Erdoğan'ı diz çöktüremediler bu şantajlarla, çaresiz kalıp yayınlamaya başladılar.
- Bu ülkenin geleceği sivil idareye ve sivil insanlara emenat edilmelidir.
- Başbakan dershanelerle ilgili dönüşüm kararlarını aldıktan sonra, Başbakan'ın Bakanlar Kurulu'nda geri adım atması istendi. Başbakan'a kabine üyelerinden bazıları geri adım atması istedi.
- Şantaja, tehdide ve yapılan bu kadar ahlaksızlığa boyun eğmeyen bir Başbakan Türkiye Cumhuriyeti'ne daha önce gelmemiştir.
- Eğer boyun eğseydi Başbakan, biz bu belgeleri duymayacaktık.
- Burada çok önemli bir şey var. o da sivil irade ve sivil insanlarla, derin devletin çatışması. Biz zaten derin devlet bitsin diye hükümete destek verdik. Yeni bir derin devleti kabul edemeyiz.
- Egenekon bitti cemaat vesayeti başladı. Yani askeri vesayeti biti şimdi ise polis vesayeti başladı. Ardından ise yargı vesayeti başladı.
- İçişleri Bakanı'nın oğlu gözaltına alınıyor ve İçişleri Bakanı'nın ruhu duymuyor. İşler bu kadar derinden ilerliyor.
