Çözüm sürecinden Gezi olaylarına, Suriye'deki iç savaştan Mısır'daki darbeye, iç ve dış politika, hukuk ve insan hakları, eğitim ve ekonomi alanlarındaki gelişmelerin analiz edildiği raporda, geçen yılın ilk ve ikinci çeyreğinde kamu yatırımları ve iç talepteki artışın katkısıyla büyüyen ülke ekonomisine, üçüncü dönemde bunun yanı sıra özel sektörün harcamalarındaki artışın da olumlu etki yaptığı belirtildi.
"2013 yılında ekonomik büyümede ihracatın katkısının önceki yıla görece düşük kalmasının sebebi, Avrupa ülkelerindeki ekonomik durgunluk, Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkelerinin içinde bulunduğu siyasi belirsizliklerdir" ifadesine yer verilen raporda, şunlar kaydedildi:
"2013 yılında ekonomik büyümede ihracatın katkısı, önceki yıla görece düşük kalmıştır. Bunun en önemli nedeni, hem Avrupa ülkelerindeki ekonomik durgunluğun hem de Avrupa'ya alternatif görülen Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkelerinin içinde bulunduğu siyasi belirsizliklerin sebep olduğu dış talep azalışıdır ancak tüketici kredilerindeki güçlü seyir ekonomide toparlanmayı olumlu yönde etkilemiştir. Böylece Türkiye ekonomisi, 2013 yılının üçüncü çeyreği itibarıyla G-20 ülkeleri içinde en hızlı büyüyen dördüncü ekonomi olmuştur.
2013 yılında Gezi olayları ve Amerika Merkez Bankasının (FED) parasal genişlemeyi daraltacağı yönündeki açıklamalara rağmen ülke ekonomisi istikrarlı büyüdü.".
Raporda, çözüm süreci ve yapısal ekonomik reformların hayata geçirilmesinin Türkiye'nin 2023 hedefleri doğrultusunda "hayati önem" taşıdığına işaret edildi.
