Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, TRT1'de katıldığı Enine Boyuna programında gündeme ilişkin soruları yanıtladı. 17 Aralık'tan itibaren yaşadıkları sürecin kendileri için büyük bir sürpriz olduğunu, böylesine bir hareketi ve dalgayı beklemediklerini vurgulayan Babacan, cemaatlerin sosyal yapının bir parçası olduğunu belirterek, "Ama o yetişen insanları ya da bazı kurumlarda görev alan insanları farklı bir emir komuta zinciri içeresinde yönetmeye başlamak, onları farklı bir gündem ve farklı bir hedef çerçevesinde ayrı bir emir komuta zinciriyle bir mekanizmaya bağlamak kabul edilebilir bir şey değil" dedi. Bir işadamının, yargı içindeki bir yapı tarafından hedef olarak alınabildiğini, mal varlıklarına tedbir uygulanabildiğini kaydeden Babacan şöyle devam etti: "Bu, tamamen o yapılanmanın kendi amaçları ve kendi hedefleri doğrultusunda olabiliyor bu çok vahim bir durum. Bunun üzerine gitmek gerekiyor. HSYK Yasası olsun diğer çalışmalar olsun bunları önlemeye yönelik adımlar."
"DURUN DEMEK ZORUNDAYIZ"
Savcılarımızın, hâkimlerimizin, öncelikle anayasa ve yasalar çerçevesinde aynı zamanda vicdanlarıyla ve hepsinin ötesinde de uluslararası hukuk normlarıyla hareket ediyor olmaları lazım" ifadelerini kullanan Babacan "Bunun dışında karar verme anında farklı düşünceler, farklı bir motivasyon, farklı bir amaç varsa işte o noktada biz 'kusura bakmayın durun' demek zorundayız. Yargı bağımsızdır ama yargının içerisinde adeta mini bir devlet oluşumu çabasına da göz yumamayız" şeklinde konuştu.