Başbakan Tayyip Erdoğan, 17 Aralık sürecinin arkasındaki ihanet şebekesinin Türkiye'nin uluslararası teröre destek verdiği algısını yaymak için alçakça kampanya yürüttüğünü ifade etti, "Bu ihanetin hesabı mutlaka kendilerinden sorulacak" dedi. 6. Büyükelçiler Konferansı çerçevesinde büyükelçilerle Vilayetler Evi'nde düzenlenen yemekte bir araya gelen Erdoğan şu mesajları verdi:
17 ARALIK DARBE GİRİŞİMİDİR: Son dönemde ülke içinde yaşanan hadiselerin iyi analiz edilmesi ve dünyaya doğru şekilde aktarılması hayati derece önem arz ediyor. Türkiye'de 17 Aralık tarihinde başlayan süreç, yolsuzluk kılıfına gizlenmiş bir darbe girişimidir. 17 Aralık süreci bir paket içinde birkaç hedefi vurmayı amaçlayan bir süreçtir. Ambalajda yolsuzluk iftirası varken, paketin içinde demokrasiye, milli iradeye, siyasete ve özellikle çözüm süreci ve dış politikaya yönelik aleni sabotaj olduğu net ortaya çıktı. Daha da çıkacak yalnız onu da söyleyeyim. Daha da bitmedi.
TUTMADI: Önemli olan operasyonla eş zamanlı yürüyen algı operasyonu. Bu operasyon Türkiye içinde tutmamıştır, geri tepmiştir. Gerek anketler, gerek meydanlar halkın büyük çoğunluğunun bunun darbe girişimi inancında olduğunu teyit etmektedir.
BU BİR İHANETTİR: Darbe girişimini ve algı operasyonunu yapanlar yurtdışında kendi vatanlarını da kararlamak için büyük gayret içindeler. Hiç kuşkusuz bu bir ihanettir. O malum örgüt ve onun siyaset, sermaye ve medyadaki müttefikleri Türkiye ekonomisine ağır darbe vurmaya çalışıyorlar. Operasyonda hedef bir parti bir hükümet değil, bir ülkedir. Bir ülkenin kurumları ve milli politikalarıdır. Hedef Türkiye'dir.
DIŞARIDA DA OYUNU BOZACAĞIZ: İçeride nasıl bozduysak dışarıda da bozacağız. Hiçbir arkadaşımızın ihmalkâr davranmaması, ilgili her merciye bunları anlatmamız, ne gerekiyorsa beraber adımlarını atmamız gerekir.
"YOLUNUZU KESERİZ" DİYORLAR: Çok enteresandır. Üçüncü köprünün yüklenicileri üzerinde operasyon yapılıyor. Bu neyi gösteriyor? "Biz sizin yolunuzu keseriz, yürüyemezsiniz." Hemen tedbir koydular. 25 çuval ağzı mühürlü ve bu çuvallar açılmadan, dosyalar incelenmeden bakıyorsunuz karar. Bu karar üzerine de belirlenmiş isimlerin göz altına alınması. Bu da beklenmiyor, mahkeme de kararı veriyor. Yargısız infaz. Böyle adım olabilir mi? Bunların anlatılması lazım.
YARGIYA DEĞİL ÖRGÜTE MÜDAHALE: Hükümetimizin yargıda yapmaya çalıştığı değişiklik yargıya müdahale değildir. Yargı içindeki illegal örgütlenmeye yönelik mücadeledir. Bu örgütün gerçek yüzünün de artık yurtdışında anlatılması, deşifre edilmesi gerekiyor.
KORKU İMPARATORLUĞU: Bu örgütün başta emniyet ve yargı olmak üzere devlet kurumlarında örgütlenerek siyaset, ekonomi, finans, ticaret gibi alanlarda inşa ettiği korku imparatorluğunun iyi anlaşılması ve anlatılması gerekiyor.
KİRLİ OYUN 'TERÖR': 17 Aralık komplo sürecinde Türkiye üzerinde oynanan son derece kirli başka oyun da terör meselesidir. Bahsettiğim bu ihanet şebekeleri, Türkiye'nin uluslararası teröre destek verdiği algısını yaymak için alçakça kampanya yürütüyorlar. Bu kampanyanın başarıya ulaşma ihtimali yoktur.
NE NUSRA NE EL-KAİDE: Terör karşısındaki tavrımız samimidir, nettir, samimidir. Terör, ve örgütlerinin başındaki hiçbir sıfatı önemsemeyiz, dikkate almayız. Dini, etnik, mezhepsel terör gibi ayrımları kabul etmiyoruz. Bizim için terör sadece terördür. Nerede olursa olsun, kim tarafından yapılırsa yapılsın terörü şiddetle kınarız, aramıza mesafe koyarız. Yok El Kaideymiş, yok El Nusraymış hepsi karşımızdadır, biz onların karşısındayız.
İHANETİN HESABI SORULACAK: Uluslararası terörle mücadele kapsamında Türkiye kendini ispat etmiş ülkedir. Bizden bu yolla Mavi Marmara'nın, Filistin'deki, Mısır'daki, Suriye'deki insani duruşumuzun intikamını almaya çalışıyorlar. Türkiye'nin ve hükümetimizin üzerine teröre destek veriyorlar itham ve iftirası asla yapışmaz. Bu ihanetin hesabı mutlaka sorulacak. Dünyada bu yönde oluşacak soru işaretlerinin izale edilmesi noktasında da sizlere önemli vazifeler düşüyor. Bazı medya kuruluşlarına art niyetli yayınlar yapılıyor. Bu kara propagandayı boşa çıkaracağız.
AB'YE YANIT: BİZ YUTMAYIZ
AB ülkelerinde, HSYK ile ilgili oturmuş bir sistem yokken, her ülke kendine ait bir düzenleme yaparken, Türkiye'nin HSYK düzenlemesi ile ilgili beyanatta bulunmak kimsenin haddi değildir. Eğer, oturmuş bir şey varsa ha bunu bilelim. Ama biz çalışmamızı yaparken A'dan Z'ye inceledik. Bakıyoruz oralarda seçilmişin ciddi manada etkinliği var. "AB'nin müktesebatına aykırıdır" gibi tespitler, bize yutturacakları bir şey değil. Okuma yazma biliyoruz. Türkiye'deki gerçek manzarayı muhataplarınıza doğruları anlatmanızı, top yekun Türkiye'yi hedef alan bu ihanet operasyonunu bozmak için daha fazla gayret sarf etmenizi bekliyoruz.
