Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, İtalya'nın önde gelen "Corriere della Sera" ve "Il Sole 24 Ore" gazetelerine iki ayrı mülakat vererek İtalya'ya yapacağı ziyaret öncesi merak edilen konulardaki soruları yanıtladı. Corriere della Sera'da "Gül, Ankara, komploların gölgesinde" ve "Olumsuz zamanlar, parıldayacağız" başlıklarıyla çıkan röportajda Gül, "2013'te Türkiye'nin başarısına gölge düşüren ve ülkemizi seven herkesi üzen olumsuz olaylar yaşadık. 2014'te yeniden parlamak için mümkün olan her şey yapılacaktır" dedi. Gül, paralel devlet sorusuna ise "Bürokrasi içinde kimileri var, devlete hizmet etme zorunluluğuna karşın ayrı bir dayanışma ortaya koyuyor" diye konuştu. Bu yanıtıyla Fethullah Gülen'i mi kastettiği sorulan Gül, "Kişilerden, fikirlerden, dini duygulardan ya da etnisiteden bahsetmiyorum. Devlet aygıtı içinde hukuk ile tam uyum olmalı. Bunun ihlali durumunda müdahale etmek doğrudur" dedi.
'POZİSYONUMUZU ÖLÇMELİYİZ'
Gül, Suriye ile ilgili ise "Durum, dışişleri bakanlığım dönemindekine göre bir hayli değişti. O zaman rejimi çok iyi tanıyorduk ama başarılı bir örnek olmak için kuvvetli olmaya, bölgenin istikrarı ve refahı için rejimle işbirliği yapmaya çalışıyorduk. Arap Baharı geldiğinde Suriye'de de kocaman bir demokrasi sorusu ortaya çıktı. Rejim, silahlarla muhalefete müdahale etti" diye konuştu. Gül, Suriye'de artık El Kaide'ye yakın aşırı grupların hakim olduğunun hatırlatılması üzerinede, "Bu durumdan dolayı sınır bölgelerinde biz de risk altındayız. Orada acımasızca korkunç suçlar ortaya çıktığını gördüğümüzde irade ortaktı. ABD, Fransa, Almanya, İtalya, hepsi bizim değerlendirmelerimiz konusunda hemfikirdi. Sonra müttefiklerimizin pozisyonunun retorikten ibaret kaldığını gördük. Artık bir ağırlığı kalmamıştı. Bu noktada biz pozisyonumuzu yeniden ölçüp biçmek zorundayız" yanıtını verdi.
'DESTEK ZAYIF KALDI'
"Beşsar Esad mi radikal rakipleri mi daha iyi" sorusuyla karşılaşan Gül, "Bu yaklaşımı utanç verici buluyorum. Radikallerin önü kesilerek, muhalefetin güçlü bir destekle galip gelebileceğini biliyorduk. Bana öyle geliyor ki muhalefete verilen destek, diğerlerinin Esad'e verdiği sağlam desteğe göre daha zayıf kaldı. Şimdi zarar, gerçekten çok ağır" dedi.
TÜRKİYE İÇİN SİYASİ RİSK YOK
Gül'ün "Il Sole 24 Ore" gazetesinden Alberto Negri'ye verdiği röportaj da "Türkiye'nin reforma ihtiyacı var" başlığıyla çıktı. Gül, Erdoğan'a yerini bırakıp bırakmayacağı sorusuna, "Bunun için zaman var. Zamanı gelince değerlendiririz" yanıtını verdi. Türkiye'nin, 2013'te Avrupa'da en hızlı büyüyen ülke olduğunu belirten Gül, son yaşanan gelişmeler ışığında "AK Parti hükümetinin sağlığını kurucularından biri olarak nasıl gördüğü" sorusuna şu yanıtı verdi: "AK Parti, demokratik ve muhafazakar bir parti olarak dini değerlere katkısı olmuştur. Bazı üyeleri yolsuzluk suçlamalarıyla karşı karşıya kaldı. Yasallık içinde her şey yapılır ve mahkemeler bağımsız şekilde karar alırlar. Önemli olan budur. Yolsuzluğun her türlü hali kabul edilemez. Demokrasilerde her zaman aynı partiler desteklenmez, fikriniz değişebilir. Devletin her kademesinde de olması gerektiği gibi olmayanlar vardır ama bunların hiçbiri bizim istikrarımıza zarar vermez. Türkiye'de siyasi açıdan hiçbir risk yoktur."
'AF YETKİM OLSA KULLANIRIM'
Cumhurbaşkanı Gül, dün akşam saatlerinde Atatürk Havalimanı'ndan İtalya'ya hareket etti. Gül, havalimanında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Ergenekon davasında tutuklu yargılanan kanser hastası Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu ile ilgili Gül, "Halkımız şöyle zannediyor: Cumhurbaşkanı birisini arzu ederse veya cezaevinde olan herhangi biri hastaysa onu affedebilir. Böyle bir anayasal yetkisi var zannediyorlar. Böyle bir yetkim yok. Olsa bunu hemen kullanırım. Hapishanelerde cezaevlerinde hasta yaşlı olanların savcılar vasıtasıyla Adli Tıp'a müracaat etmeleri gerekiyor. Adli Tıp raporu önüme geldiğinde devreye girebiliyorum. Bu tip insani meselelerde ben de üzülüyorum. Ama yasal olarak elimde birisini hapisten çıkartmaya affetmeye yetkim yok" dedi. Gül seçimler öncesinde yaşanan saldırılara ilişkin ise, "Herkes daha dikkatli saygılı bir dil kullanırsa, gerginliğe fırsat vermeyiz" diye konuştu.