Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Türkiye'yi kasetler yoluyla, kayıtlar yoluyla hukuk ihlallerinin yapıldığı bir ülke olmaktan çıkarıyoruz ve çıkaracağız. Şantaja, komploya, özellikle de kasetler yoluyla siyasete müdahaleye son verecek, sandığın, milli iradenin gücünü daha da arttıracağız. Özgürlükleri sonuna kadar savunduk ve savunuyoruz" dedi. Erdoğan, İstanbul Kartal Meydanı'nda dün 20 kavşak ve yol açılışı yaptı. Erdoğan, açılıştan şu mesajları verdi:
*
SEYİRCİ KALMADIK DURDURDUK: Şu anda eline belgeler tutuşturuyorlar. 'CHP Genel Müdürü'nü sadece bir araç olarak kullanıyorlar. Eline ne verirlerse bu genel müdür onu sallıyor. İttifaka dikkat edin. Paralel örgütle CHP ittifak halinde. CHP'ye gönül veren kardeşlerime sesleniyorum. Ey genel müdür, unutma, senin genel başkanın Baykal'la ilgili o görüntülü hazırlıkları yapanlar da şu anda senin eline bunları verenlerdir, bunu bilesin. Genel başkanının o görüntülü kasedi dağıtıldığı zaman Anayasa görüşmelerini yapıyorduk. Ulaştırma Bakanı'ma dedim ki 'Hemen süratle müdahale edin, ne yapın yapın bu yayını durdurun.' Yarım saat sürmedi, o yayın durduruldu. Biz durdurduk. O sayede bu genel müdür partiye genel başkan oldu. Aradan bir müddet geçti. Genel başkan yardımcısı olan zat ile ilgili de bir görüntülü CD yayınlandı. O görüntülü CD'yi de engelleyen biz olduk. Çünkü yağmur gibi CD'ler geliyordu. Biz bunları ahlaki, manevi değerlerimize ters gördüğümüz için durdurduk. Seyirci kalmadık. Sayın Bahçeli'nin Grup Başkanvekilleri'ne yönelik aynı görüntüler yayınlandı. Bunları durduran, engelleyen biz olduk ama bunlara iyilik olmadı.
*
PARALEL ÖRGÜT PARMAĞINDA OYNATIYOR: Şu anda ellerinde bazı CD'lerle dolaşıyorlar. Neyle dolaşırsanız dolaşın. Önce siz aynaya bakın. Çünkü bu paralel örgüt sizleri parmağında oynatıyor. CHP'yi de MHP'yi de parmağında oynatıyor. Paralel örgüt iftiralarını CHP Genel Müdürü'nün eline veriyor, iftiralarını, çamurlarını onun üzerinden atıyorlar. 2010'da o kaset komplosu sıradan bir olay değildi. O gizlice kaydedilmiş görüntüler internetten yayınlandı. Eski genel başkan gitti şu anki genel müdür göreve geldi. Şimdi internetle ilgili bir çalışma yapıyoruz. Niye? Bu iftiralar, bu yanlışlar, bu ahlaksız yayınlar olmasın diye bu adımları atıyoruz. Bazı çevreler nedense bu konuyu "Yok düşünce özgürlüğünü, yok fikir özgürlüğünü engellemekmiş" böyle bir şey yok. İnternet kalkmıyor, internet tam aksine kontrol altına alınıyor. Yani bu ahlaksızlıklar, bu yolsuzluklar devam mı etsin? Bu ülkede insanlara itibarsızlaştırma hareketleri devam mı etsin?
*
KASET KOMPLOSUYLA GELDİ, YASA İŞİNE GELMEZ: CHP Genel Müdürü, bir kaset komplosuyla iş başına geldiği için bu yasaya karşı çıkabilir, işine gelmez. Ama vicdanı, aklı olan, kişilik haklarına, özel hayata saygısı olan bir insan bu düzenlemeye karşı çıkmaz, çıkamaz, hatta bu yasayı destekler. Türkiye'yi kasetler yoluyla, kayıtlar yoluyla hukuk ihlallerinin yapıldığı bir ülke olmaktan çıkarıyoruz ve çıkaracağız. Şantaja, komploya, özellikle de kasetler yoluyla siyasete müdahaleye son verecek, sandığın, milli iradeni gücünü daha da arttıracağız. Özgürlükleri sonuna kadar savunduk ve savunuyoruz. Ama 'kişilik haklarına müdahale, özel hayatın gizliliğini ihlal', özgürlük değildir. Meseleyi anlamadan, ne olduğunu bilmeden, öğrenmeden, sansür diyerek, yasak diyerek insanları sokağa çıkartmak isteyenler farklı niyet ve gayelerin peşinde.
*
ŞANTAJ ÇETESİ: Bugüne kadar çetelerle mücadele ettik, mafyayla mücadele ettik. Şantaj çeteleriyle, telekulak çeteleriyle, paralel devlet çeteleriyle de kararlılıkla mücadele edeceğiz. Hukuksuz dinleme yapanlardan bunun hesabını soracağız. Devletin imkanlarını kullanarak dinleme yaparak bunları yurtdışına servis edenlerden, bunları örgütsel amaçları için kullananlardan bunun hesabını soracağız. İnşallah bu şantaj ve komplo çetesini ortadan kaldıracak, Türkiye'de demokrasinin, özgürlüklerinin önünü daha da açacağız.
*
KENDİ İFTİRALARINDA BOĞULACAKLAR: 30 Mart bu ülkede yeniden bir ayağa kalkış olacak. Biz, bu medeniyet yürüyüşümüzle, bir enerji toplamasıyla beraber ,bu yolculuğu devam ettireceğiz. Bir kısım yargıda, bir kısım güvenlikte yapılan yanlışları gördünüz. Buralarda insanların bütünüyle itibarını nasıl yerler altında süründürdüler, gördünüz. Fakat bu iftiralar tutmayacak. İnşallah iftira atanlar, kendi iftiralarında boğulacaklar. Bunlara en güzel cevabı 30 Mart verecek.
*
İNTERNETLE SUÇA GÖZ YUMMAYIZ: 2003'te Türkiye'de geniş bant internet sayısı abone olarak 20 bin kişiydi. 2013 yılında 34 milyona ulaştı. Avrupa'da en çok internet kullanıcısı oranına sahip 5'inci ülkeyiz. Eğitimin alt yapısını bilgisayar ve internet üzerine kuran hükümet biziz. Biz güvenli internet diyoruz. İnternete hayır demiyoruz, güvenli internet diyoruz. Suçun internet yoluyla işlenmesine göz yummayız. Kişilik haklarının, özel hayatın internet yoluyla hedef alınmasına göz yummayız. Özel hayatın ve kişilik haklarının koruması için ne gerekiyorsa kararlılıkla yapacağız.
MAHKEME SAFHASINI KALDIRMADIK
İnternet yoluyla bir suç işlendiğinde, kişilik hakkına tecavüz edildiğinde, özel hayat ihlal edildiğinde kişi mahkemeye başvuruyordu. 5 gün sonra karar çıkıyor, erişim engelleniyordu. Bu 5 gün içinde zaten o çirkin kayıtlar tüm dünyaya yayılıyor. Engellemek imkansız hale geliyordu. Biz ise şimdi ne yapıyoruz? Birisi mağdur mu oldu, birisine böyle bir yanlış mı yapıldı? Biz burada İletişim Başkanlığı'mızı devreye sokuyoruz. Hemen buraya başvuruluyor. TİB bunu acilen inceliyor, kararını veriyor. Erişimi geçici olarak mahkeme kararına kadar engelliyor ki burada bu zulüm dursun. Mahkeme safhasını kaldırmadık. Mahkeme safhası arkadan devam ediyor. Mahkeme TİB'in kararını olumlu bulursa, erişim engeli devam ediyor. Olumlu bulmazsa erişim engeli kalkıyor. Bunu sansür olarak nitelendirmek, kamuoyunu bu şekilde yanıltmak sadece art niyettir. Bu yasayla internete asla sansür gelmiyor. Bu yasayla insanların özel bilgileri asla fişlenmiyor. Tam tersine bu yasa interneti daha güvenli hale getiriyor, hatta daha özgür hale getiriyor.
