Suriye'de muhaliflerin Atme Kampı'na giren SABAH, yaşanan dramı görüntüledi. Çoğunluğunu kadın ve çocukların oluşturduğu 35 bin kişilik kampın, gelen yardımlarla ayakta durduğunu söyleyen kamp sorumlusu Ali Mustafa Şihan, MİT'in yardım malzemesi getiren TIR'larına yönelik paralel yapının kalkıştığı operasyonlara tepki göstererek, "Türkiye devletinden bugüne kadar bu kampa silah getirilmedi. Buraya gelen yardımları engelleyenler, ölen mazlumların ve yetimlerin tek sorumlusudur" dedi. Suriye'nin İdlib iline bağlı Atme kasabasında yaşayan halkın dramı yürekleri sızlatıyor. Türkiye'nin hemen sınırında zeytin ağaçlarıyla çevrili bu kasaba Esad'ın bombalarıyla cehenneme dönerken, kasabada yaşayan halk daha önce zeytin toplamak için geldikleri arazilerinde kurulan kampta esareti yaşıyor. Savaştan kaçanların sığındığı kampa her gün yeni katılımlar oluyor. Evlerini, yurtlarını bırakıp kaçan Suriyelilerin kaldığı kamptaki her çadırda hüzün hâkim. İhtiyaçları her geçen gün çığ gibi artan kamp sakinleri Türkiye'den gelen yardımlarla ayakta duruyor. Özellikle İnsani Yardım Vakfı İHH'nın yardım ulaştırdığı Suriyeliler, su ihtiyaçlarını çadır aralarındaki çeşmelerden karşılıyor. Kampın elektriği ise 2 yıl önce Türkiye'den getirilen trafolardan sağlanıyor. Kampın içinde Suriye'den kaçarken yanlarında getirdikleri araçları da kullanan Suriyeliler, dükkana dönüştürdükleri çadırlarında sigara, giyim ve gıda malzemeleri satarak gelir elde etmeye çalışıyor.
'BURAYA HİÇ SİLAH GELMEDİ'
Kampın sorumlusu Ali Mustafa Şihan, gelen yardımları organize ederek acil ihtiyacı olanlara dağıtılmasını sağlıyor. Kamplarının Suriye'deki en güvenli kamp olduğunu söyleyen Şihan şunları anlattı: "Türkiye'den çok yardım geliyor. Geçen haftalarda yardımda bir sıkıntı oldu. Bize Türkiye adına yardım getiren istihbarat kuruluşlarına operasyon yapıldığı için yardımlarının sıkıntıya girdiği söylendi. Buraya silah getirdikleri düşünülmüş. Açıkçası buraya bu güne kadar silah yardımı yapıldığını görmedim. Kampta mevcut 20 silah var. Onları da buraya gelenler Suriye'den getirdi. Bize sadece insani yardımlar geliyor. Geçen hafta çok büyük kahvaltılık malzeme yardımı gönderdiler. Buraya gelen yardımları engelleyenler, ölen mazlumların ve yetimlerin tek sorumlusu olur." Kendilerine yardımı sadece Türkiye devleti ve İHH'nın yaptığını da söyleyen Şihan, "Kimse Yok Mu" derneğini ilk defa duyduğunu söyleyerek, "Buraya yardım getiren o isimde bir kuruluş görmedim. Türkiye sınırına en yakın, güvenli ve kalabalık kamp bizim kampımız. Burnunun ucundaki bir kampa yardım etmeyen bir kurum, içeriye nasıl yardım etsin" dedi.
EVLATLARINI KAYBEDENLER ANLATIYOR
Kamp
sakinlerinden Mustafa Kıreymiş elindeki tahta parçasını göstererek şunları söylüyor: "Oğlum evin merdivenlerinde bulduğu bir tahta parçasına nişanlısına hediye etmek için şekil verirken, atılan bir roket parçasının boynuna isabet etmesi sonucu şehit oldu. Oğlumu defnettikten sonra evime de roket isabet etti. Ben de oğlumdan tek hatıra kalan bu tahta parçasını ve 4 şiir kitabını yanıma alıp bu kampa geldim. Şimdi şehit olanlar için bir şiir yazıyorum." Mehdi Muhammed İbrahim ise oğlunu ve torununu kaybettiğini söyleyerek, "Halep'te savaştan kaçıp oğlum ve torunumla bir bu çadıra yerleştik. Bir sabah oğlum Rakka'da rejim ile savaşan arkadaşlarının yanına gitmek istediğini söyledi. Bir hafta sonra kampa yaralı olarak gelen bir tanıdığımız oğlum İbrahim'in şehit olduğunu söyledi. Hemen ardından 4 yaşındaki torunum da hastalanarak hayatını kaybetti" diyor.
